Merhum Âsaf Ataseven’in 32 sene önceki mühim bir makalesi...

Merhum Âsaf Ataseven’in 32 sene önceki mühim bir makalesi...

Merhum Âsaf Ataseven, 16 Mayıs 1976 tarihli Sabah Gazetesi'nde neşredilen aşağıdaki makalesinde, birçoklarımızın bilmediği mühim bir meseleye dikkat çekiyor. Favori meselesi...
Kulakların altına doğru uzatılan ve günümüzde bir hayli yaygın olan favorinin mânasının ne olduğunu biliyor musunuz? Ben bilmiyordum. Aşağıdaki makaleden öğrendiğimde dehşete düşmüştüm. Eğer bilmiyorsanız, inanıyorum ki siz de aynı hali yaşayacaksınız.
Şu favori denilen şey neymiş meğer! Nereden gelmiş!.. İbretlik mi ibretlik... Makaleyi göreli gerçi epey olmuştu. Uygun bir zamanda ondan bahsetmek istiyordum. Âsaf Bey geçen hafta merhum oldu. Demek zamanı şimdi imiş. Bu makalenin, vefatının akabinde yayınlanması hayırla yâd edilmesine de sebep olacak. Okuyalım:
"Favori, Fransızca "favoris" kelimesinin lisanımızda kullanılması, erkeklerde sakalların kulak önünden çene köşesine doğru uzatılması, yüzün her iki tarafından bırakılan sakal demeti mânasına gelmektedir.
Bugün köylüsü, kentlisi, işçisi, memuru, genci, yaşlısı, ağarmış saçlısı, siyah saçlısı favori uzatıyor.
Bu bir moda mıdır? Acaba ne mâna ifade ediyor?
Zannediyoruz ki, kimse ne mâna ifade ettiğini bilmiyor. Berberler adeta erkeklerin saç ve favori uzatmalarını teşvik edici davranıyor, kadın kuaförlüğü gibi erkek kuaförlüğü doğmasından pek memnun gözüküyor.
Favori, eski devirlerde Hıristiyan şövalyelerinde bir remiz, (işaret) bir asâlet ifadesi kabul ediliyordu. Bir şövalyenin favorisi ne kadar uzunsa o kadar asil yani o kadar Müslüman-Türk öldürmüş demektir.
Bunu bilen ecdadımız, favoriyi küfrün remzi kabul etmişti. Burada bir hatıramı zikredeceğim.
Sene 1958... Yedek tabip olarak Erzurum'da görevimi yapıyorum. Cemal Gürsel 3. Ordu, Mithat Akçakoca kolordu kumandanı. Gayretli bir albayımız var. Fakat bıyıktan hoşlanmıyor. Bütün kaytan bıyıklı yedek teğmenlerin bıyıkları kesildi. Sıra bizimkine geldi.
Bir gün bıyıklarımı kestirmem için emir verdi. Ben "İç hizmet kanunu sarihtir albayım" dedim.
Bulduk "İç Hizmet"i beraber okuduk. Vâzı'-ı kânun, (kanun koyucu) subaya kaş aldırmayı, manikür yaptırmayı, fazla koku kullanmayı, favori ve biş bırakmayı yasaklıyor. "Bıyık tabiî (normal) olarak bırakılır. Uzunluğu hiç bir zaman üst dudak boyunu geçmez. Yanlar üst dudak hizasında olur" diyordu.
Ertesi gün buna rağmen bıyıkları bir daha kesmemek üzere kestik...
Bu tarihten sonra subaya yasaklanan konular üzerinde düşünür oldum:
Kaş almak, manikür yaptırmak, koku sürünmek malum. Biş yani çenede sakal bırakmak âdeti, ya favori?
O zaman Türkiye'de bir tek favorili insan mevcut değildi.
Bir gün Mithat Akçakoca Paşa teftişe geldi ve bir brifing yapıldı.
Ben paşaya sordum:
"Paşam İç Hizmet Kanunu'nda subaya favori neden yasaklanmış?
Paşa,
"Favori şövalyelikte bir asâlet alâmeti kabul edilmiştir. Şövalyeler Müslüman-Türk öldürdükçe favorilerini uzatırlardı. Bir şövalyenin favorisi ne kadar uzunsa o kadar çok Türk öldürmüş demekti" dedi.
Favoriyi o zaman öğrenmiştim. Bu gün bir çok dostlarımız favori uzatıyor. Tabii bilmeden yapıyorlar.
Bazen soruyorum, meseleyi izah ediyorum, "Öyle mi?" diye hayret ediyorlar.
Bazı kimseler, "Favori uzatmazsanız size bu gün medenî insan demezler" diye bilmeden bir kompleksi ifade ediyorlar.
Halbuki dedelerimizin âdetleri?.. Onlara sırt çeviriyoruz...
Onları yaşatsak... Nerede!..
Bunları önce Avrupalı yapmalı ki ithal malı gibi bize oradan gelmeli!
Dedelerimizin bir sakalı vardı. Bugün gençlerimiz sakal bırakıyor. Fakat dedelerininki değil, turistlerinki... Onlara benzeme gayreti...
Belki, "Bütün bunlar ufak şeyler, teferruât" diyecekler olabilir. Her şey ufak olabilir. Ama bu ufaklar birleşir büyür.
Milletleri millet yapan âdet ve geleneklerimizi tanımayan ........ rağmen, her millet gibi biz de geleneklerimizin yaşadığını, yaşatıldığını görmenin hasreti içindeyiz."

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi