Nusret Çiçek

Nusret Çiçek

Sendikacılar da Sendeledi

Sendikacılar da Sendeledi

Süreç ile barış bilinen sendikacıların gündeminden hiç düşmüyor.     HDP neyse de, bu avarelere ne oluyor ki çatışmazsızlığın ülke genelinde örgütlenme imkanı bulan terörün mayasına iyi geldiğini savunuyorlar?

Elimdeki bildirinin altında DİSK, KESK, TMMOB, TTB gibilerinin imzası var. 

Başlığı da “BARIŞIN DİLİ SAVAŞI SUSTURMALI” şeklinde...

Bildiri, “Son yıllarda tüm ülkeye iyi gelen çatışmasızlık bitirildi.” şeklinde devam edip gidiyor. Gördünüz mü? Çatışmazsızlık ülkeye iyi gelirmiş de haberimiz yok. 

Nasıl haberimiz olsun!

Güvenlik güçleri ellerini çabuk tutmamış olsalardı PKK Cizre’yi ikinci Kobani yapacaktı. Sekiz günde 42 terörist etkisiz hale getirildi, Cizre kurtarıldı.

İşte gördük, bu kirli oyunun arkasından bir de İngiliz Kraliyeti çıktı. Müttefikimiz ABD, PKK’ya strateji ve mühimmat sağladığını saklamıyor...

Üçüncü şer kuvvet tabi ki İsrail...

Kozlar açıldı... Örgütün kumanda kademesi Ermeni komitacıları, alt kademeler ise yüreğine özgürlük, ayrılık aşıladıkları fukara Kürt halkının çocukları...

Dağa kaçırılan erkekler, kirletilen genç kızlar...

Bunların aileleri çatışmalarda vurulan çocuklarının ölülerini bile göremiyorlar.

Hadi orası bir beter de bu bizim sendikacı kesimine neler oluyor?

Asker ve polis şehit olunca dut yemiş bülbül gibi sustular, baktılar ki güvenlik güçleri teröristleri kıstırıyor hemen çözülüverdiler...

Ama “ey kanlı örgüt, silahı bırak da çekil git” diyemiyorlar.

Kül yutmuşlar...

Diyorum ya, bu tip sendikacılık ithal ettiklerimizin en kötülerinden. 

İşçinin memurun hakkını arıyormuş da, devlet de veriyormuş. 

Bilmeyen mi var? 

Kapitalist bir yapılanmanın patronu “işçinin hakkını alın teri kurumadan verin” diyecek hali yok, bütçe şartları neyse, sermayedar ucuz işçiden ne kadar kazanç sağlıyorsa o, diğerleri teferruat... Ancak görüntüye gelenlere baktığımızda rahmetli Mustafa Başoğlu gibilerin istisnası az, kapitalin hüküm sürdüğü soygun düzeninde sendika ağalığı geçerli.

Devasa binalar, oteller, eğlence giderleri işçi ve memurun alın teri.

Sömürüye de karşıdırlar ha!.. 

Bir de bakarsınız, belediyeler şehrin tıkanıklığını giderici yol mu açıyor, hemen kepçenin başına uçuşurlar. Yok ağaç katliamı, yok planda usulsüzlük gibi sudan bahaneler...

Ellerinden gelse tüm kamu hizmetlerini durduracaklar.

Mahkemelerde onların kafa ayarında hakim ve savcı yok değil.

İlaçlık için olsa da bulunur.

Geçmişte Kuğulu Park alt geçidini trafiğe kapatmışlardı.

Şimdi o geçti kullananlar görüyor.

Kapatılması halinde Oran ve Kavaklıdere yönüne gidenler yandı. 

Halk bunalınca kime sallayacak? 

Elbette ki Cumhurbaşkanına, başka adres var mı? 

İlle de ona...

Cumhurbaşkanı “400 milletvekili verseydiniz bunlar olmazdı”  dedi diye fesatçılık yapanların, bu ifadenin yetkilerin tek merciden yürütülmesini sağlayan başkanlık sistemi ile alakalı olduğunu pekala bildikleri halde domuzlukları tuttu...

Lafı kıçından anladıkları kadar ne olurdu eli kanlı katillere laf söylemek cesaretini gösterebilselerdi. Hele de cemaat adı altında cemaatlaşanların “özgür medya” saptaması ile sokaklara fırlamalarına ne demeli?

 Hangisi sokağı hak ediyor?

Teröre lanet okumak mı, yoksa İpek Holding’e ait 23 şirkette polis arama yaptı diye pankart açıp ortalığı karıştırmak mı?..

Bildiri, pankart, afiş derken terör destekli HDP’nin çevresinde sendikacısından, sermayesine, hatta cemaatine kadar bir halka oluştu...

Korkarım o halka birilerinin boynuna geçmesin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Nusret Çiçek Arşivi