Yazıyı yazarken listeler açıklandı. Abdurrahim Boynukalın, milletvekili aday listesine giremedi. İsâbet olmuş. Memleketin yeterince derdi varken bir de atar ergen vekilleri mi seyredeceğiz?

Geçen yazımda, Boynukalın’ın geçmişte yazdıkları ile şimdiki yaptıkları arasında ne kadar fark olduğunu anlatmak için eski yazılarından birebir alıntı yaptım.

Devam ediyoruz.

Boynukalın, 3.04.2013 târihli yazısında, Devlet Bahçeli’nin sokağı öğretme hevesini görünce biraz daha racon kesmesi için The Godfather serisini seyretmesini tavsiye etmiş. Evet aynen böyle. Sağda solda, sokakta racon kesen genç vekilimiz Bahçeli’ye bu filmi tavsiye etmiş. Devamında da bir liste çıkarmış. Herkese film tavsiyesinde bulunmuş. Kılıçdaroğlu’nun “Forrest Gump”’ı seyretmesini istemiş. Efendim,”Run Forrest run” repliği, Kılıçdaroğlu’na çok yakışıyormuş vs. vs. Daha bir sürü film tavsiyesi var. Liste uzun.

Şimdi sıkı durun. Asıl bomba yazının sonunda. The Untouchables, yani Dokunulmazlar filmini illâ ki tavsiye etmiş. Kime mi? Bütün milletvekillerine. 

Nasıl? Eğlenceli değil mi? 

Ama, ben aynı şeyi yapıp Dokunulmazlar’ı tavsiye etmeyeceğim. Yazdığı ile yaptığı birbirini tutmayan genç vekilimize, aynı zamanda filmi de çekilen bir deneyden bahsedeceğim. 

Yıl 1971.Stanford Üniversitesi’nde Philip Zimbardo başkanlığında bir grup araştırmacı tarafından bir deney yapılır. 24 lisans öğrencisi, gardiyan ve mahkum olarak seçilir; bodrum katındaki sahte hapishâneye yerleştirilir. Maksat, yöneten-yönetilen kavramları üzerinde bir araştırma yapmaktır. Denekler rollerine çok hızlı uyum sağlarlar. Gardiyanlar, gerçekten sadist; mahkumlar, gerçekten mağdur olurlar. Hattâ, iki mahkum daha ilk günlerde deneyden çıkarılır ve deney, 6. gününde iptal edilir. Çünkü herkes, rolüne fenâ halde kapılmıştır.

İşte böyle sevgili okurlar. Hâriçten gazel okumak kolay. İçine girince ne olacağımız mühim. 

Başta da dediğim gibi Boynukalın, liste dışı kaldı. Aynen deneyden çıkarılan deneklerin durumuna düştü. Yazık. Kendi ikbâlini, kendisi söndürdü.  Dokunulmazlar’ı seyretmesini tavsiye ettiklerinin safına geçince dokunulmaz olacağına fazlasıyla inanmış olmalı ki sınırlarını ayarlayamadı.

İşin ilginç tarafı, Abdurrahim Boynukalın, aynı yazının başında, dizi seyretmediğini yazmış. Hayatta inanmam. Bu kadar racon kesmeyi, sâdece Gotfather’dan öğrenmiş olamaz. 

Kimse, bu vekilin Kurtlar Vâdisi’ni seyretmediğine beni iknâ edemez.