Lütfü Şehsuvaroğlu

Lütfü Şehsuvaroğlu

Beyaz Toros

Beyaz Toros

Beyaz Toros hatırlatması iyi olmadı.

Halk tehdit olarak algılar böyle şeyleri…

Ne yani “ben olmasam beyaz Toros gelir canınıza okur” demek doğru bir siyaset mi?

Bu Özal’ın belediye seçimlerinde (1988) “iktidardaki partiye oy vermezseniz eli kolu bağlı belediye başkanı istemiş olursunuz” söylemiyle ve de bir sandalyeye ince iplerle bağlanmış bir adam figürü ile desteklenmiş propagandasını hatırlatıyor.

Ne oldu?

Belediye seçimlerinde ANAP büyük oranda oy kaybettiği gibi, bu yanlış kampanya, büyük şehirlerin belediye başkanlıklarının da elinden gitmesine sebep oldu. 

Beyaz Toros figürü daha berbat bir şey…

Jitem, Veli Küçük ve Arif Doğan’ları hatırlatıyor diyor Bengisu…

“Bana göre Yeşil’i hatırlatıyor” derse birisi, o zaman ne diyeceksiniz?

Yeşil ne yazık ki bugün artık güneydoğuda bile kötü bir figür olarak algılanmıyor.

Bir Yeşil ile teröristin canına okuyan dönem özleniyor handiyse…

Doğru mu?

Elbet yanlış…

Ama koca ordusuyla bile terör örgütünü halledemeyen bir ülkede insanların böyle beklentilere ve özlemlere düşmesi kaçınılmaz değil mi?

Yarbaylar düzeyinde komutan kaybediyorsun…

Bir Yeşil’in yaptığını beceremeyen bir devlet var bugün…

Doğru mu?

Değil tabii.

Ama öyle algılanıyor maalesef…

Ak Partililer’le konuşuyorum; çoğunda Yeşil hakkında “keşke” ifadesi var…

Bu ne yaman çelişki…

Sizce de öyle değil mi?

Terör belası başkentin ortasında bile artık insanları yarınlarından emin olmayan kaygılı bir kütle haline getiriyorsa, onlardaki Yeşil özlemini yabana atmamak lâzım…

Terör geçmişe göre daha büyük tehdit olacak, her gün onlarca masumun canını alacak, şehitler üstelik komuta kademesine yükselecek ve biz bundan mutmain hatta memnun olacağız öyle mi?

Terörü yenemeyen bir devlet, en azından kılık değiştirmeye mahkûmdur.

    Ya devlet başa, ya kuzgun leşe…

MHP: Bilerek ve isteyerek...

Tertemiz kalpleri, cesur yürekleri, içli gönülleri var MHP’lilerin…

Yılmadan, terk etmeden, bir şey de beklemeden davalarını yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyorlar.

MHP yönetimi hiç değişmese (kaset olayları kaza idi diyelim) yine de hiç kimse çıkıp yahu biraz yer değiştirelim böyle gitmiyor demez.

Bekledikleri biraz gururlarını okşayacak duruşlar, tavırlar…

Davalarının mecliste, ekranlarda temsil edilmesi…

Yüzlerinin yere ağmaması…

Başlarını dik tutacak söylem ve eylemler istiyorlar…

Eylem derken öyle sokak hareketleri filan değil elbette…

Niyetler ve ameller meselesi         yani…

İçi dışı bir olmak tutkusu..

Fakat MHP iktidar olmak istemiyor.

MHP’yi iktidar yapacak formül, proje, program için potansiyel varsa da ve bu defaatle liderine hatırlatılmışsa da ne yazık ki, özellikle ana muhalefet hevesi bırakmıyor yakasını.. Hevesi ve alışkanlığı…

MHP 7 Haziran’a giderken büyük bir ittifakın merkez adresi olabilirdi.

BBP, SP ve eski milli görüşçülerin bir kısmı ile geniş muhafazakâr tabanda böyle bir ittifakın hayırlara vesile olacağına dair yüksek kanaat bulunuyordu.

Hem BBP lideri, hem SP lideri, hem de eski akıncılar pek olumlu yaklaşıyorlardı böylesi bir ittifaka.

Zira bu ittifak beklentisi, AKP sonrası daha önce onu iktidara getirmiş geniş tabandaki kuşkuları ortadan kaldırıyordu.

MHP iktidarına en azından tahammül edebilecek çok büyük bir kesim vardı.

CHP, ulusalcılar vs. ile sağ kütledeki psikoloji MHP iktidarı ile Türkiye’nin rehabilite edilebileceğine inanıyordu.

Fakat MHP yönetimi veya üst aklı buna izin vermedi.

Ne hikmetse?..

Belki de Türkiye o kadar zorda ki, bu sürecin biraz daha bu şekilde yani böylesi bir iktidar ve muhalefet çerçevesi içinde götürülmesi icap ediyordur…

Biz ne bilek beyim büyükler bilir.

Bak yine yetişti Hızır gibi imdade Abdurrahim ağabey.

Yazıyı da kurtardı işte:

Yalan dolan ile devran sürmeyi 

Biz ne bilek beyim büyükler bilir 

Milletin başına çorap örmeyi 

Biz ne bilek beyim büyükler bilir 

Rüşvet vermek rüşvet almak nasıl şey 

Hazineden para çalmak nasıl şey 

Terlemeden zengin olmak nasıl şey 

Biz ne bilek beyim büyükler bilir 

Erken palazlanıp erken ötmeyi 

Değirmenler kurup baş öğütmeyi 

Hele... meydan meydan adam gütmeyi 

Biz ne bilek beyim büyükler bilir 

Anlamayız kopya nedir, asıl ne 

Perde, sahne, solo, koro, fasıl ne 

Üçkâğıtta erkan nedir usul ne 

Biz ne bilek beyim büyükler bilir 

Viski, votka çekip keyif çatmayı 

Dansöz kucağında stres atmayı 

Milleti bölmeyi, vatan satmayı 

Biz ne bilek beyim büyükler bilir 

Seyrettikçe ana-baba filmini 

Hissederiz baskısını zulmünü 

Lisans üstü maskaralık ilmini 

Biz ne bilek beyim büyükler bilir 

Adettir gerekmez malumu ilam 

Taklide günaydın, asıla selam 

Ne hınzırlık varsa hâsıl-ı kelam 

Biz ne bilek beyim büyükler bilir

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Lütfü Şehsuvaroğlu Arşivi