Ahmet Türk

Ahmet Türk

Dücane Cündioğlu’ndan Siyasi Aforizmalar

Dücane Cündioğlu’ndan Siyasi Aforizmalar

Türkiye bugün sandık başına gidecek. 1 Kasım 2015 Erken Seçimi ile alakalı düşüncelerimi bir önceki yazımda sizlerle paylaşmıştım… Bu saatten sonra ekleyecek bir şeyim yok. Gerçek demokrasinin ülkemizdeki gibi, ‘Sandık Demokrasisi’yle sınırlı olmadığını bilenlerdenim. Benim önceliğim ‘kazanacak atı’ seçmek değil, seçimden önce yaşanan bir arada yaşama hakkında kaygıları arttıran; bırakın akrabalar ve dostlar arasındaki ilişkileri, aynı aile içerisinde bile keskin ayrışmalara neden olan artan kutuplaşma ve politik taassub havasının mutlaka dağılmasıdır… 1 Kasım 2015 seçiminin ülkemize ve milletimize hayırlara vesile olmasını diliyorum…

Bu duygu ve düşüncelerimden sonra, sizleri, bu ülkenin son zamanlarda yetiştirdiği en “mühim” adamlarından biri olan “fikir işçisi” Dücane Cündioğlu’nun siyasete ve ülke siyasetine dair beğendiğim ve dağarcığıma attığım sözlerinden bir kısmıyla baş başa bırakıyorum:

 Her şeyden önce farklılıklara hürmet etmek ve çağdaş yurttaşlık tanımının içini doldurmak suretiyle bu coğrafyanın hakkı verilebilir. Bu çok önemli, çünkü çoklu-birliğin özüne ancak bizim kadar başkalarının da yasa önünde eşit ve özgür bireyler olduğunu kabul etmekle ulaşabiliriz. Seçimlerin sonuçlarından ziyade kendisi bir fırsat olarak görülmeli bu yüzden... Çünkü demokrasi birbirini etkisiz hale getiren, birbirine galebe çalan, birbirini yenen tarafların değil, bilakis yenişemeyen tarafların rejimi, bir uzlaşı mekanizması, bir tür koleksiyon, uyum kadar farklılıkların da, çelişki ve çatışmaların da varlığını peşinen meşru kabul eden bir koleksiyon…

 Bir devletin yapabileceği en büyük hata; toplum yerine hükümet’le özdeşleşmektir.

 İktidar kibir üretir. Kudretin en tabii sonucudur kibir. Niçin? Çünkü süreklilik ve kalıcılık vehmine yol açar… 

 İktidara yürüyüş yürek (samimiyet) ile olur, İktidarda kalış akıl (itidal) ile... İktidardan düşüş küstahlık (kibir) ile...

 Siyasetin özü üsluptur ve bir iktidar için haklılık mazeret değildir. Yön tayininde hamaset kâr etmez, önce akl-ı selim’e ihtiyaç var. Farklı ve karşıt olana tahammülsüzlük siyasal aymazlığın son kertesidir. Düşman olan karşıt olandır ama her karşıt olan düşman mıdır? 

 Bu ülkede adalet, en ilkel anlamıyla “intikam” demek! Bu yüzden daha çok akla, daha çok sevgiye ihtiyacımız var. Unutmamalı, kalkınma bir başarıdır ama adalet bir erdemdir.

 Siyasette esas olan iknadır, hukukta ispat, felsefede hakikat. İkna (politik gürültü) genellikle ispatı da, hakikati de geçersiz kılar.

 Ülke adeta mahkeme salonu gibi; kimse eleştirmiyor suçluyor (itham), açıklamıyor savunuyor (müdafaa), tartışmıyor yargılıyor (infaz)…

 Siyaset ve ticaret önemli olana itibar eder, ilim ve irfan ise değerli olana… Siyasette ve ticarette daima vasat olan kazanır, ilimde ve sanatta ise -tam da aksine- vasat olmayan.

 Siyaset korkuların dozunu artırma sanatıdır, çünkü halk ya başına gelecek olanın gelmesinden korkar ya eline geçecek olanın geçmemesinden. Siyasetin korkulu rüyası rehavettir, halkı gerip tedirgin etmezse kendi yok olur çünkü..! 

 Politik dozu yükseltilen her insanî söylemin ahlakî içeriği zayıflar.

 Yapılan hizmeti millete anlatmak başka, milletin başına kakmak daha başka… 

 Demokrasi önce kelimelerle konuşur, sonra rakamlarla. Sanılanın tam da aksine, aptal olan rakamlara itibar eder, abdal olan kelimelere!

 Demokrasi’de kimin seçildiği değil kimin seçtiği önemlidir, kahkaha’da ise tam tersi, kimin attığı değil kim hakkında atıldığı önemlidir.

 Türkiye’de sağ geçmişe, sol ise geleceğe kaçmaktan hoşlanır. Çünkü ikisi de şimdiden korkar. İki tarafın da en büyük düşmanıdır.

 Türkiye’de demokrasinin demokrasiye en çok ihtiyacı olanlarca tekmelenmesi ne acı!

 Şark siyasetinde istifa manevi intihar demektir, bu yüzden bizde kimse istifa (intihar) etmez, sorumluluğu kaderin üzerine atar kurtulur! Devlet ya azl, ya istifa ile arınır. İstifa, ihmal ve kusurun idraki olup zayıflık değil sıhhat belirtisidir. Bir yöneticinin azli veya istifası devletin sadece ölülere değil, dirilere de hürmetinin nişanesidir. Halka hürmet Hakka hürmettir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Türk Arşivi