Erbay Kücet

Erbay Kücet

Kişisel Gelişmeyelim mi?

Kişisel Gelişmeyelim mi?

Son yıllarda kişisel gelişim ile ilgili birçok yayının kitap raflarında yer alması, konuyu daha derinlemesine inceleyen ve konuyla ilgili eğitim çalışmaları yapan kuruluşların artmasının ardından, “Bu işte iş var!” diyerek önceleri çekingen, sonraları ise ‘Cahil cesur olur’ atasözümüzü doğrultmak adına kişisel gelişim dünyasının cazibesine kapılıverdim.

Önceleri temkinle ‘Neler oluyor, nasıl oluyor, kimler var, hedef kitle kimlerden oluşuyor?’ diye sorgularken, son yıllarda sektör haline gelmesinin ardından fıkrada olduğu gibi ‘Beni havuza iteni!’ deme cesaretini göster(e)medik, çünkü laf aramızda hoşumuza gitti ve zevk almaya başladık.

Böylece konuyla ilgili kişisel gelişim üzerine eğitim veren, yazan, çizen ve televizyon kanallarında boy gösteren üstatlar gibi akademik unvanımız olmadığı için bilimsel laflar söyleyemedik ama onlar gibi anlatamasak da bilgi, birikim ve meslekî tecrübemizi böylesi bir donanım ile birleştirince yeterli olduğumuza inandık ve yola açık alınla çıkıverdik.

Kişisel gelişim ve iletişim üzerine söylenen, yazılan ve çizilen kavramların içini doldurmadan bir şeyler söylemenin güç olduğunu da biliyoruz. Bu konuda ukalalık yapmıyoruz. ‘Helva’ demesini de ‘halva’ demesini de bilenlerdeniz. Eğitimci ve yazar olarak yaptığımız çalışmalarımıza tecrübelerimizi katınca eşin dostun iltifat, teşvik ve önerileri ile kişisel gelişim eğitimlerimize başlamış olduk.

Motivasyon ve iş başarısı konuları üzerine bina ettiğimiz eğitimlerimizde tarihe tanıklık etmesini düşünerek ‘Güncelle Kendini’  kitabımızı hazırlamış olduk.

Yazdıklarımızla insanımız, ne kadar değişir, nasıl etkilenir bilemem. Ama kanaatimce herkesin değişmesine de gerek yok. Zaten dünyada tek değiştirebileceğimizin kendimiz olduğunun altını defalarca çiziyoruz. Başkalarını değiştirmek gibi bir iddiamızın da bulunmadığını hatırımızdan çıkartmadan eğitimlerin sonunda anlatmaya çalıştıklarımızın akıllarda yer tutması için “Başka söze ne hacet, işte Erbay Kücet!” diyerek değişimi başlatmış oluyoruz.

Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonrasında da bildiğimiz doğruları veya doğru bildiklerimizi açık yüreklilikle, dostluk ve barış ortamında ‘Kimseye kaşının altında gözün var’ demeden anlatmanın geleneğimizde olduğunun bilinciyle devam diyorum.

Sözü fazla uzatmadan lafın tamamının deliye söyleneceğini de aklımdan çıkarmadan, “Sevgili okurlarım lütfen kemerlerinizi bağlayıp, konuşma balonlarınızı söndürün” diyorum. Şayet konuşma balonlarınızı söndürmez ve kendinizi tanıma fırsatını kaçırmış olursanız bunun müsebbibi ben değilim. Dünya’nın bir gün olduğu, O’nun da bugün olduğunu hatırımızdan çıkartmayalım.

Gününüz ak, geleceğiniz aydınlık olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erbay Kücet Arşivi