Ben, başarılı gösteren ya da göstermek isteyen bir Allah’ın kuluna rastlamadım bu güne kadar!

Eğer zorlama taktiklerle illaki başarılı gösteren biri ya da birilerini ararsak…
Tekrar başa dönelim.

Bir karakolun daha önce dört kez basılıp onlarca şehit verildiği bilinmesine rağmen, kuvvet komutanlarının görevlerinin başında olmayıp, kimi “hasta” kimi de “usta” rolüne yatıyorsa,

Bir karakol beşinci kez saldırıya uğruyorsa,

Mehmetçiğin desteksiz ve çaresiz bir şekilde kahramanca mücadele etmesinden sonra 17 vatan evladı hunharca katlediliyorsa,

Bunun tek sorumlusu TSK idarecileridir.

Bu ülkede vicdan sahibi hiç kimse Mehmetçiği eleştirmemiştir. Terör örgütünü başarılı göstermemiştir. Göstermek istememiştir. Mehmetçiğe söz söylememiş, bizatihi Mehmetçiğin şehadeti karşısında tüm ülke tek yürek teröre lanet okuyarak acılar paylaşılmıştır.

PKK’nın askerlerimizi şehit etmesi, bu terör örgütünün başarılı olduğu anlamına gelmez. Ama göz göre göre askerlerimiz şehit ediliyorsa, bunun tek nedeni TSK idarecilerinin gerekli önlemleri zamanında almamalarından kaynaklanıyor.
Bu menfur saldırıdan sonra ülkemizde PKK terör örgütüne lanet okumayan var mı?

Yapılan eleştirilerin tümü TSK idarecilerinin sevk ve idaredeki vahim zaaflarına değil mi?

Bir tek Allah’ın kulu kahraman Mehmetçiğe eleştiri getirdi mi?

Yapılan eleştirilerin tamamının amacı bile, kukla taşeron terör örgütüne karşı gerekli tedbirleri almayarak mücadelede ciddi zafiyetlerin gösterilmesine değil mi?

***

Bu baskın sonrası kamuoyunun tepki gösterdiği husus; Hava Kuvvetleri Komutanı’nın Antalya’da golf oynaması, bölgeden sorumlu Birinci Ordu Komutanının Uludağ’da kayakta olmasıydı.

Geriye kalan önemli komutanların tamamının GATA’da tedavide olmaları da bir o kadar haklı ve yerinde tepkilere neden oldu.

Tepkiler ve eleştiriler yerindeydi de;

Yerinde olmayan, yerinde tepkilere yerinde ve zamanında gerekli tedbirleri almayarak bu baskına neden olanların yersiz ve haksız eleştirileriydi!

O ne biçim üslup öyle?

Karşısında tüm milleti emir eri mi görüyor bunlar?

Bu öfkeyi, bu kini PKK’lılara gösterse bugün PKK diye bir şey olmazdı. Siz değil miydiniz Peygambere övgü ilahileri okuyan çocuklar için muhtıra yayınlayan! Ama gelin görün ki, muhtıra yayınladığınız bu milletin şehit Mehmetçiği, şehit olmadan evvel rüyasında Peygamberini gördüğünü söylüyor.

O Mehmetçiği, orada tutanın, mücadele ettirenin Peygamber sevgisi olduğunu neden anlamıyorsunuz?

Başbuğ’un konuşmasını dinlerken;

Dudaklarımdan dökülen gayri ihtiyari cümle “Bunlar bu milleti hiç anlamamışlar. Bu aziz milleti anlasalardı. Değil terörün can alması, bu ülkede terör diye bir şey bile olmazdı! Onun için bunların tez elden göz, baş, diş, böbrek tedavisi yerine GATA’da şöyle bir etraflıca milleti anlama rehabilitesinden geçirilmesi gerekir” oldu.

Şöyle bir bakalım: Saldırı sonrası ülke tek yürek, tek duygu, tek düşünce. Acılar ortak, terör örgütüne öfke büyük! Ancak tek olan bir şey daha var, ülkede herkesin ittifak ettiği şey: TSK idarecilerinin bu olay karşısındaki zafiyetleri.
Biri bize izah etsin:

Peki, bu ülkede terör karşısında zafiyet gösteren TSK idarecileri eleştirilmemeli miydi?

Eleştirilmemesi TSK’nın lehine mi olurdu yoksa aleyhine mi?

Bu olay sonrası Havacı Paşa’nın golfte, bölgeden sorumlu Paşa’nın Uludağ’da kayakta, diğer paşalarında GATA’da hasta olması eleştirilmemeli miydi?

Aktütün saldırısındaki ihmalleri düşünüp, 17 evladımızın şehadetiyle sonlanan bu ağır musibetin, TSK’ya nasihat olmasını beklerdim. Lakin Komutan’ın açıklamasından sonra anladım ki…

NATO kafa, NATO mermer!

Bilmiyorum, bunlara ne yapsan boş!