Ekşi'den YÖK Başkanı'na hakaret

Ekşi'den YÖK Başkanı'na hakaret
Kartel gazetesi Hürriyet’in yasakçı yazarlarından Oktay Ekşi, ‘İğrençlikte rekor’ başlıklı bu günkü yazısında YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’a ağır hakaretlerde bulundu.

“çOK şükür, ‘aklını peynir ekmekle yemiş’ bir YöK Başkanımız da var artık” hakaretiyle yazısına başlayan Oktay Ekşi, göreve başlarken özgürlükçü olacağını vaat eden YöK Başkanı özcan’ın, uygulamalarıyla kışla disiplininden yana olduğunu iddia etti.

öZGüRLüK GENELGESİNİ İçİNE SİNDİREMEDİ
Başörtüsü’nün üniversitelerde serbest bırakılmasını sağlayan anayasa düzenlemesinin yeterli olduğunu, bunun dışında her hangi bir yeni düzenlemeye ihtiyaç duyulmadığını belirterek, üniversitelere gönderdiği genelgede başörtülü öğrencilerin okula alınması talimatını veren YöK başkanının bu tutumunu içine sindiremeyen Ekşi, “Bir insanın "hukuk"la ilgisi bu kadar zayıf olunca, ona her sorunun çözümü kolay görünür” iddiasında da bulundu.

“İĞRENçLİK” OLARAK NİTELENDİRDİ
YöK Başkanının yasaların gevşek şekilde uygulanmasını tavsiye ettiğini öne süren Ekşi, üniversitelere gönderilen genelgedeki ifadelerden yola çıkarak ağır hakaretlerini şöyle sürdürdü: “Hangi kıyafetlerin toplumsal ortamda giyilemeyeceğine dair açık düzenleme meğer ‘Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair’ 1934 tarih ve 2596 sayılı ‘Devrim Yasası’nda varmış. Yüce Tanrım! Büyük Atatürk’ün ‘Devrim’ yasasını ‘irticai’ amaç için kullanan şu demagojinin ihtişamına veya iğrençliğine şapka çıkarılmaz da neye çıkartılır?”

HUKUK DERSİ VERMEYE KALKTI
Hakaretlerle yetinmeyen kartel yazarı Ekşi, bir de hukuk dersi vermeye kalktı: “Bakın YöK Yasası’nın ‘Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile; yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir’ diyen ek 17’nci maddesinden söz etmiyor. çünkü Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve son olarak da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kesin kararlar karşısında o maddeyi uygulamanın ‘laik devlet’ ilkesine ters olduğunu biliyor.
Peki YöK Başkanı’nın sığındığı 2596 sayılı yasa ne diyor?
O yasa, ‘ruhani’lerin yani din adamlarının, ‘izcilik, sporculuk’ gibi konularla meşgul cemiyet ve okulların (üniversitelerin değil) özel kıyafet kullanmak istedikleri zaman uyacakları kuralların, ‘yabancı ülke temsilcilerinin’ uyacakları kural ve yasakların ne olduğunu belirlemiş.
YöK Başkanı o yasaya sığınacağına -bu kadar saçmaladıktan sonra- ‘Tababet ve Şuabatı (bölümleri) San’atlarının Tarz-ı İcrasına dair’ 1933 tarihli kanuna sığınsa daha iyi olmaz mıydı?”

(habervaktim)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.