‘İnsanımız karanlık tezgahların farkında'
NAZİF KARAMAN'IN RÖPORTAJI...
Samanyolu Grubu Türkiye’de 2007 yılında, Ümraniye’deki bir gecekonduda el bombalarının bulunması ile başlayan Ergenekon sürecini en çok haber bültenlerinde işleyen yayın kuruluşu. Süreci yakından takip edenler, bu Grubun ana haber bültenlerini de yakından takip ediyor. Metin Yıkar, Samanyolu Grubu’nun kanallarında haber genel yayın yönetmenliği görevini yürütüyor. 1993’ten beri Samanyolu Grubu’nda görev yapan Yıkar, Ergenekon soruşturması ile birlikte reytinglerinin de ciddi biçimde arttığını söylüyor ve ekliyor: “İnsanımız artık kendisine karşı kurulan karanlık tezgahların farkında ve bunların deşifre olmasından memnun.” Yıkar , İstanbul’da toplanan NATO Savunma Bakanları toplantısındaki akredite skandalına da hayli tepkili. Metin Yıkar ile Samanyolu Yayın Grubu’nu, haber bültenlerini, kanalın hedeflerini, akredite uygulamasını ve Türk medyasını konuştuk.
- Metin Yıkar’ı tanıyabilir miyiz?
- Sinopluyum. Selçuk Üniversitesi İİBF mezunuyum. Sakarya Üniversitesi’nde mastıra başladım ama bitiremedim maalesef. 1993 yılından beri Samanyolu Grubunun içindeyim. Okulumu bitirir bitirmez Samanyolu’nda başladım. İlk yıllardan sonra 1997’de ekonomi servisine geçtim. 5 yıl ekonomi editörü olarak görev yaptım. Samanyolu Haber Merkezi’nin yeniden yapılanması çerçevesinde 2004 yılında haber koordinatörlüğü görevine getirildim. 2009 yılının başında haber genel yayın yönetmeni oldum. Bugün Samanyolu TV’nin haberleri ile Samanyolu Haber TV’nin tüm yayınlarını biz hazırlıyoruz.
- Mesleğe başladığınız 1993 yılı, özel televizyonların çok yeni olduğu bir dönem...
- Evet, yayınları açık oturumlarla doldurmaya çalışıyorduk. Samanyolu, Rus bir uydu üzerinden yayın yapıyordu. Türkiye’den uyduya çıkamadığımız için Moskova’ya kasetleri gönderirdik, orada yayına çıkılırdı. Türk uyduları fırlatıldıktan sonra biz de bir uydu kiraladık. İlk dönemler uydu için çok büyük meblağlar ödedik. Ardından digital yayıncılığa geçtikten sonra fiyatlar düşmeye başladı ve bununla birlikte yayıncılık da gelişmiş oldu. Grubumuz, bünyesindeki kanal sayısını da artırdı. Şu anda Grubumuzda Samanyolu TV, Samanyolu Haber TV, Yumurcak TV, Mehtap TV, Samanyolu Haber Radyo, Burç FM ve Dünya Radyo gibi kanallarımız var. Ayrıca yurtdışında da kanallarımız var.
HALKIN TEVECCÜHÜ ARTIYOR
- Reytingler memnun edici seviyede mi?
- Türkiye’de gündemin hızla değişmesi, 2007 yılı ile başlıyor. Bu yılda Ergenekon süreci ile açılmayan defterler açılmaya başladı, şimdiye kadar tabu olan mevzular konuşulmaya başlandı. Samanyolu’nun çok önemsediği “güven” olgusu sayesinde bize güvenen kitleler, bu süreçte bizimle olan bağını güçlendirdi. Türkiye’de bir dönem yaşanan ve bizim hiç haberdar olmadığımız bazı olaylar, kamuoyu gündemine gelmeye başladıkça ve Samanyolu bu olayları korkusuzca ekrana taşıdıkça, daha fazla tercih edilir oldu. 2007’den günümüze reytinglerimizde çok ciddi artışlar yaşanmış durumda. Halkımızın da bize karşı çok ciddi bir teveccühü var. Bunun en önemli sebebinin, halkımızın bize karşı duyduğu güven olduğunu düşünüyorum.
- Samanyolu’nun, haberlerinde Ergenekon’a çok ağırlık verdiği yönünde tepkiler de oluyor mu?
- Zaman zaman böyle eleştirilerle de karşılaşıyoruz. Fakat bunun çok kolay bir cevabı var. Şu anda Türkiye’nin en önemli mevzularından birinin Ergenekon olduğunu düşünüyoruz. Hem geçmişimizle, hem geleceğimizle alakalı bir mevzu. Bizim bu konuyu çok fazla gündemde tutuyor görünmemizin sebebi, diğer kanalların Türkiye’nin demokratikleşme savaşı olarak tanımlayabileceğimiz bu mevzuya ilgisizliği...
- Ergenekon’un üzerine gitmek, belirli külfetleri de beraberinde getiriyor. Çok dava açılıyor mu bu yayınlardan dolayı?
- Bize de dava açıyorlar. Ama bu davaların bunaltıcı oranda olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü biz çok ince eleyip sık dokuyoruz ve arkasında duramayacağımız bir haberi kesinlikle yayınlamıyoruz. Bugüne kadar açıklanan 5 iddianame var ve bu iddianamelerin hepsi birbirinden önemli konularla dolu. Gazeteciler açıp bu iddianameleri okuma zahmetinde bulunurlarsa görecekler ki; bu iddianamelerde fazlasıyla haber var.
- Çok özel bilgiler ulaşıyor mu size?
- Söylediğim gibi, bize ulaşan özel bilgiler değil, iddianamede yer alan şok edici detaylar bizim ekranlara taşıdıklarımız. Biz iddianameleri insanlarla paylaşıyoruz. Haberci ne yaparsa onu yapmaya çalışıyoruz.
- Haber merkezinizde kaç kişi görev yapıyor?
- Ankara ve İstanbul’da konuşlanmış durumdayız.120 kişi İstanbul’da, 35 kişi de Ankara’da görev yapıyor. Türkiye’de bütün ajanslara ve birçok yabancı ajansa aboneyiz.
- Haber kanallarında hızlı haber verme endişesiyle bilgi kirliliği yaşandığı gibi bir izlenimim var. Katılıyor musunuz bu fikrime?
- Evet kesinlikle. Ama bu işte hem çok hızlı olmanız lazım, hem de güvenilirliğinizden taviz vermemeniz lazım. Hız kaygısıyla gündeme bir şeyler atabilirsiniz ama birkaç dakika sonra mahçup olma riski de var. Hızlı olayım derken yalan yanlış bilgiler vermek doğru değil. Çünkü bir süre sonra bu durum sizi yıpratabilir, güvenilirliğinizi azaltabilir. Biz kaynağından doğrulamadığımız bilgiyi vermemeyi tercih ediyoruz. Yani haberleri hızlı ama doğrulayarak vermeyi uygun buluyoruz.
- Tehditler alıyor musunuz? Bir partinin genel başkanı bile kibrit çakıp yakmak istediğini söyledi Samanyolu’nu...
Türkiye’de bir değişim ve dönüşüm yaşanıyor. Bundan mutlu olanlar olduğu gibi, hoşnut olmayanlar da olacaktır. Kamuoyundan çok ciddi bir teveccüh görüyoruz. Bu durum da bizim doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Rahatsız olanlar olacaktır ama bizim için ölçü, halkın teveccühüdür. Ama şu da iyi bilinmeli ki; hiçbir kurum ve kişiye özel bir kinimiz, garezimiz olamaz. İşimiz, olanı biteni duyurmak ve biz bunu yapıyoruz.
- Haberlerinizle taraf olduğunuzu düşünüyor musunuz?
Tarafsak, halkın menfaatleri konusunda, toplumun tarafıyız...
HABERDE 3G HIZ VE HAREKETLİLİK GETİRECEK
- Samanyolu Yayın Grubu’nun ne gibi hedefleri var?
2010 yılı başında ciddi planlamalar yaptık. En önemli projelerimiz teknolojik yatırımlara yönelik. Geleneksel yayınların yanısıra, teknoloji konusunda ciddi yatırımlar yapıyoruz. İnsanlar yalnız televizyondan değil, bilgisayarlardan, telefonlardan bize daha rahat ulaşabilsinler diye çalışmalar yapıyoruz. 3G ile canlı yayın konusunda AR-GE servisimiz ciddi çalışmalar yapmakta. 3G’yi en verimli şekilde kullanmak ve normal yayın kalitesinde bir yayın yapmak istiyoruz. Bu yılın sonunda canlı yayın araçlarının demode, 3G’nin moda olacağını düşünüyoruz.
- 3G televizyon haberciliğine ne getirecek sizce?
- Hız ve hareketlilik getirecek.
TÜRK MEDYASI ŞEFFAFLAŞTI
- Türk medyasını son dönemde nasıl görüyorsunuz?
Çeşitlilik son dönemde arttı. Artık bir televizyon ve gazete, toplumda dalgalandırma oluşturamıyor. Eskiden bir manşetle yer yerinden oynuyor, kargaşa çıkabiliyordu. Ama şimdi öyle değil. Olaylara farklı açılardan bakan kurumlar da var.
- Bu olumlu bir gelişme, değil mi?
Mutlaka. Şeffaflık adına çok doğru bir adım. Demokratik yapılar her zaman ülkelere faydalıdır. İnsanların aynı düşünmeye yönlendirilmesi, olayların tek bir yorumla verilmesi çok yanlış.
TOPLUMA ZARARLI İŞLER YAPMIYORUZ
- Sizin de aralarında bulunduğumuz bazı basın-yayın kuruluşlarına, özellikle Genelkurmay tarafından akredite uygulaması yapılmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Samanyolu uzun yıllardır Genelkurmay tarafından basın toplantılarına çağırılmıyor, askerî tesislere sokulmuyor. Ama bu, bizim topluma zararlı bir şey yaptığımız anlamına gelmiyor. Hiç kimse bize, topluma zararlı işler yaptığımızı söyleyemez. Akreditenin başka sebepleri olabilir. Bunun sebebi yayıncılık dışında da olabilir. Kurum olarak bu konuda çok da önemli bir sıkıntımız olduğunu söyleyemem.
- İstanbul’daki NATO toplantısında Samanyolu muhabirinin önce içeri alınıp sonra dışarı çıkarılması konusunda neler düşünüyorsunuz?
Daha önce de aynı mekânda NATO toplantıları oldu ve Samanyolu Haber bu toplantıların hepsini takip etti. Samanyolu gibi Türkiye’de çok itibar gören bir kanala, uluslararası camianın gözü önünde uygulanan sansür, aslında medyaya uygulanan bir sansürdür. Demokratik ve şeffaf bir ülkede olmaması gerekirdi.
- Peki Genelkurmay’ın son dönemde gündeme gelen darbe planları konusundaki açıklamaları sizi tatmin etti mi?..
Açıklamalar yapılıyor ama planlara ilişkin herhangi bir yalanlama yapılamıyor. Kamuoyunda böyle bir kanaat oluşmuş durumda. Ortaya çıkan gerçekler gösteriyor ki; Türkiye uçurumun kenarından dönmüş.
- Sizi en çok şaşırtan darbe planı hangisi oldu?
Her biri birbirinden daha hayret verici. Bir noktadan sonra olaya haber olarak bakıyorsunuz. Ve önemine binaen olması gerektiği şeklinde kamuoyuyla paylaşıyorsunuz.
VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.