İnce'nin 'Gülen' korkusu

İnce'nin 'Gülen' korkusu
Daha önce, Kur'an'ı İngilizce ve Fransızca çevirileriyle yorumlayarak müftülüğe soyunan kartel yazarı Özdemir İnce, iki gündür köşesinde Fetullah Gülen'e saldırıyor.

Dünkü; “Bir Fethullah Gülen yaratmak” başlıklı yazısında; “Fethullah Gülen cemaatinin okuttuğu, adam ettiği, bir yerlere getirdiği insanlar, yazarlar, gazete yönetici ve yazıcıları, akademisyenler, şimdi, Fethullah Gülen Hocaefendi için gayet kullanışlı bir evrensel düşünür ve önder imgesi yaratmaya, inşa etmeye çalışıyorlar” iddiasında bulunan İnce, “Fethullahçılık, Anayasa'nın değişmez hükümlerini değiştirmeyi amaçlamaktadır” ifadeleriyle de hedef göstermişti.

KORKU SENARYOLARI YAZDI
Kartel yazarı İnce, bu gün de, “Fethullah Gülen İskandinavya’da” başlığıyla ikinci bir yazı kaleme alarak, iddialarını ve hakaretlerini sürdürdü. Gülen cemaatinin siyasal rejimi etkilemek ve değiştirmek gibi bir hedefinin bulunduğunu iddia eden İnce, bu iddiasını “Bir dinsel cemaat hareketinin siyasal rejimi etkilemek ve değiştirmek gibi bir niyeti yoksa eğitim ve öğretimde, ekonominin bütün alanlarında, medyada, yazın dünyasında, üniversitelerde ve devlet kadrolarında neden örgütlensin?” sorusuyla dile getirdi. Bu iddiayla yetinmeyen İnce, daha da ileri giderek, “Böyle bir niyeti olmasa bile örgütlendikten sonra ortaya çıkar bu! Hazırlanan ‘Altın Nesil’, Fethullahçı İslami anlayışa göre yeniden biçilip-dikilecek toplumun yönetici kadrolarını oluşturmayacak mı?” dedi.

İç SAVAŞ çIKACAKMIŞ!
İnce’nin “Açıkça hedef gösteriyor” yorumlarına neden olan diğer iddiaları şöyle: “Başbakan istediği kadar ‘Bir din devletiniz peşinde değiliz, böyle bir gayretimiz yok!’ desin, kendisini iktidara getiren güçlerin (Nurcular, Nakşiler, Milli Görüş, Fethullahçılar) böyle bir amacı var. AKP ve onu destekleyen güçler şu anda laik devleti kötürümleştirme operasyonunu yapmakta. Operasyon tamamlandığı zaman bu güçlerin kendi aralarında bir çekişme ve iç savaş başlayacak. Bu iç savaş kansız da olabilir, Filistin’deki gibi kanlı da olabilir.”

TSK’YA DA MESAJ VAR
“Başbakan’ın içtenliğine inanmamızın en önemli koşullarından biri, imam-hatip okullarının, 3 Mart 1924 tarih ve 430 sayılı Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun gösterdiği doğrultuda yeniden örgütlenmesi. Türban fesadı sanıldığı kadar önemli değil, yaranın gözü İHL’lerde. Liberal demokrat olduğunu iddia edenler, bu yazımı çok dikkatli okusunlar. Bireysel özgürlük falan diyerek türbana arka çıktılar ama İHL’nin özgürlüklerle hiçbir ilişkisi yok. "Türkiye şeriat esaslarına göre yönetilen ülke olamaz, bunun tarihsel ve toplumsal koşulları yok!" diyenler ile "Yahu askerler nasıl olsa müsaade etmez!" diye avunanlara Melih Pekdemir’in çok güzel bir cevabı var: "Şeriat, selamünaleyküm ben geldim, demez!" (Birgün, 18.02.08) Ben de yıllardır, aylardır, iki gündür bunu ve bunun nasıl olduğunu, olacağını anlatıyorum zaten!”

(habervaktim)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.