Kartelden de 'belgeye' karartma

Türkiye’yi sarsan Danıştay saldırısının tamamen “dindar çevreleri töhmet altına bırakma operasyonu” olduğunu gösteren belgelerin en önemlisi TÜBİTAK’tan geldi.

TÜBİTAK, Danıştay saldırısının görüntülerinin bilinçli olarak silindiğini tespit etti. O gün kameralar için “bozuk, kayıt yok” denilerek, saldırı olayının arkasındaki “gizli eller” karartılmak istenmişti. İri medya organları da Vakit başta olmak üzere dindar çevreleri suçlayıcı başlıklarla olayı aktarıyordu.

TÜBİTAK raporu bu medya organlarını hayli tedirgin etti. Bunun en önemli göstergesi bugünkü sayıları oldu. Saldırı sonrası manşetten dindar çevreleri suçlayıcı haberlere imza atan Hürriyet, Milliyet gibi gazeteler, TÜBİTAK’ın raporunu ise küçük görmeyi yeğledi. Tıpkı, Danıştay’ın güvenlik kamera kayıtlarını silen “gizli el” gibi bu medya organları da TÜBİTAK’ın gündeme bomba gibi düşen raporunu, okuyucularından kaçırarak karartmak istediler. Saldırı döneminde yayında olmayan Habertürk’ün de bu “karartmacılar”ın yanında yer alması dikkat çekti. 

NASIL VERDİLER?
TÜBİTAK’ın bu çok önemli raporu Milliyet, Hürriyet ve Habertürk’ün manşetinde de sürmanşetinde de yoktu. Milliyet “Danıştay saldırısında kamera kaydı silindi” başlıklı haberi, küçücük verdi. Hürriyet de küçücük yerde “Silinmiş görüntülerin bir kısmı kurtarıldı” başlığını kullanarak, adeta “silme olayı”nın çok da önemli bir haber olmadığı izlenimi vermek istedi. Doğan Grubu’nun bir diğer gazetesi Posta da aynı şekilde raporu küçücük verdi. Habertürk ise TÜBİTAK raporuna ilk sayfasında hiç yer vermedi.

ÇÖLAŞAN DA GÖRMEDİ
Menfur saldırının hemen ardından, tetikçinin bile doğrulamadığı "Saldırgan, 'Allah'ın askeriyiz' diyerek odadan içeri giriyor. Bunlar türban kararından ötürü" iddiasını ortaya atan dönemin Danıştay Başkan Vekili Tansel Çölaşan’ın eşi gazeteci Emin Çölaşan’ın gazetesi Sözcü de TÜBİTAK raporunu küçücük gördü. Çölaşan’ın gündeminde de rapor değil, hükümeti eleştiri vardı.

HABERVAKTİM.COM/ÖZEL