Hürriyet yazarları fena çuvalladı

Hürriyet yazarları fena çuvalladı
Başörtüsü açıklamasında, partisindeki Necla Arat gibi milletvekillerinden “Kendisini bağlar” tepkisi gelince çark eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisini olduğu gibi Hürriyet’in yazarlarını da zora soktu.

HABERVAKTİM-

Kılıçdaroğlu, dünkü Radikal’de yer alan röportajda başörtülü kızların CHP iktidarında üniversitelere gidebileceği yönünde ifadeler sarf ediyordu. Hürriyet yazarları Mehmet Yakup Yılmaz ve Ahmet Hakan dün kaleme aldıkları ve bugün yayınlanan yazılarında Kılıçdaroğlu’nu bu sözlerinden ötürü tebrik ettiler. Ancak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dün gün içinde bu açıklamasında çark ederek, "Kızların üniversitelere türbanla girebileceği yönünde bir açıklamam olmadı" açıklamasında bulunmuştu.

17.00'DEKİ AÇIKLAMA GÖZLERİNDEN KAÇTI
Kılıçdaroğlu'nun "türbanla üniversiteye girilecek demedim" açıklaması dün ajanslara 17.00 sularında düştü. Bu saatten sonra haber kanalları ile tüm internet sitelerinde flaş haber olarak yer aldı.

"Büyük yazarlar" Yılmaz ile Ahmet Hakan'ın, Kılıçdaroğlu'nun henüz 17.00 sularında yaptığı bu açıklamadan-yalanlamadan haberdar olamamaları dikkat çekti.

Hürriyet yazarları Yılmaz ile Ahmet Hakan’ın yarınki yazılarında konuyu nasıl ele alacakları merakla bekleniyor.

AKYOL'DAN ÖNEMLİ SORULAR
Milliyet'ten Taha Akyol ise, "Kılıçdaroğlu'na bravo" yazacakken, 17.15'te Kılıçdaroğlu'nun  “Kızlar türbanla üniversiteye gidecek demedim” açıklamasında bulunduğunu hatırlattı ve şunları yazdı:

Niye Radikal’in manşetini görünce bu açıklamayı yapmamış da akşama kadar beklenmişti?
Partide kazan kaynamış, akşama doğru bu açıklamayı yapmak zorunda mı kalmıştı acaba?
Türban yasağı sorulunca “herkes okuyacak, bu sorunu çözeceğiz” demenin manası açık değil mi?
Akşama doğru yapılan açıklamada “mahkeme kararları herkesi bağlar” deniliyor; öyle ama yasağa taraftar olmak başka, kaldırılmasını istemek başka...
Kılıçdaroğlu’na sorulan da “yasağa karşı mısınız?” sorusudur?
Anayasa Mahkemesi’nin koyduğu başka bazı yasakları Ecevit’in 2001 anayasa değişiklikleriyle kaldırdığını CHP’liler nasıl bilmez?!
Kılıçdaroğlu, samimi kanaati bu yasağı kaldırmak olduğu halde, “politbüro”nun baskısıyla ne yasakçı, ne özgürlükçü, iki arada bir derede durumuna düşüyor maalesef!
Sayın Kılıçdaroğlu’nun “yeni sol” diye konuşması konusunda da “bravo” diye yazacaktım. Literatürde bunun tanımı ‘özgürlükçü sol’dur ve bu terimi merhum İsmail Cem kullandığı zaman da bravo demiştim... 1990’larda Tony Blair’e atıf yaparak Deniz Baykal bu terimi kullandığında da bravo demiştim.
Kılıçdaroğlu için de bravo diye yazmaya başlamıştım, akşam değiştirdim yazımı."

M. Yakup Yılmaz’ın boşa düşen bugünkü yazısı ise şöyle:

Kılıçdaroğlu’nun ‘türban açılımı’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Radikal’e verdiği demeçte “Örtülü kızlar da üniversiteye gidebilecek mi” sorusuna “Herkes okuyacak” gibi net bir yanıt verdi. Kendisini kutluyorum. Bu meselenin bu hale gelmesine neden olan politikaların bırakılacağına ilişkin bir umut bu!
Yıllardır hep şunu yazdım: Kamu hizmetlerinden yararlanmak her vatandaşın hakkıdır ve bu hakkın kısıtlanması normal bir demokraside makul görülemez.
Türbana elbette karşıyım. Türbanın, kadın-erkek eşitsizliğinin altını kabaca çizen bir durum olduğuna inanıyorum. Ama bu fikir ile mücadele etmek başka şeydir, insanların özgür iradeleriyle istedikleri gibi giyinmelerine müdahale etmek başka şey.
Bu sorun çözülürse büyük bir eşitsizlik sona erecek.
Aynı fikirleri savunan, aynı zihin yapısındaki erkeklerin rahatça kullanabildikleri bir hakkı, sadece başını örtüyor diye kız çocuklarından esirgemek normal bir durum değildir.

Ahmet Hakan da şöyle yazdı:

İşte şimdi oldu Kemal Bey

TAMAMDIR Kemal Bey... Oldu bu iş...
Sizden duymak istediğimiz işte buydu...
Bin çiçeğin özgürce açması gerektiği yer olan üniversitelerde kıyafet zaptiyesinin işinin olamayacağını söylemeniz gerekiyordu...
Üniversite çağına gelmiş gençlere devletin nasıl giyinmeleri gerektiğini dayatmasına itiraz etmeniz gerekiyordu...
“Bu saçma yasağa karşıyım” diyerek hem özgürlük yanlısı olduğunuzu ortaya koymanız, hem de bir istismarın önüne geçmeniz gerekiyordu.
Radikal Gazetesi’ne verdiğiniz özel röportajda...
“Üniversitelerde başörtüsü serbest olmalı” diyerek...
Yapmanız gerekeni yaptınız.
Güç oldu, geç oldu falan ama oldu işte...

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.