Bu çağda bu kafa

Bu çağda bu kafa
Milliyet Gazetesi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni, Hürriyet'in de şu sıralar Fatih Altaylı'ın yerini dolduran 'tetikçisi' Mehmet Y. Yılmaz, Türkiye'ye bir günlük maliyeti 30 milyar doları aşan kapatma davası için, ''Yargıtay Başsavcısı'nın açtığı dava

Kartel yazarları, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Yalçınkaya’nın AK Parti’nin kapatılması için açtığı davayı meşrulaştırma çabalarına hız verdi. Kartelin irisi Hürriyet’in Fatih Altaylı’dan boşalan köşesini dolduran tetikçi yazarı Mehmet Y. Yılmaz, “Gazete haberinden iddianame olmaz” şeklindeki ilginç başlıkla kaleme aldığı bu günkü yazısında “bu çağda bu kafa” dedirtecek iddialar ortaya attı.

DAVA YARARLI OLMUŞ!
“AKP yöneticilerinin verdikleri demeçler ve yaptıkları ‘açık icraat’ ile ilgili olarak ben de çok eleştiri yazısı yazdım. Yapmaya çalıştıkları şeyin, ülkenin laik düzenini geri dönülmez bir biçimde değiştirmek olduğunu düşünüyorum” iddiasında bulunan Yılmaz, “BAŞTA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, AKP yönetici ve milletvekillerinin, demokrasi fikrini ne kadar içselleştirdiklerini bir kez daha öğrenme olanağı bulduk. Bu açıdan Yargıtay Başsavcısı’nın açtığı dava yararlı oldu” diyerek büyük bir skandala imza attı.

“PATRONU YA DA BABASI MI öDEYECEK BU ZARARI?”
Mehmet Y. Yılmaz, “Türkiye’nin 30 milyar doları aşan zararını Yılmaz’ın patronu Aydın Doğan ya da babası mı karşılayacak?” yorumlarına neden olan yazısının devamında da kapatma davasına kendince gerekçeler aradı ve AK Partili yetkilileri suçladı. İşte bazı ayrıntıları:

DAVAYA KARTELCE GEREKçELER
“Bir de meşhur ‘milli irade’ söylemi var: ‘Yüzde şu kadar oy almış bir parti için nasıl dava açılır?’ Demokrasiyi, çoğunluğun istediğini yapabileceği bir düzen zannetmenin bir sonucu bu! Anayasa, dava açma yetkisinin kimde olduğunu, bu açılan davayı sonuçlandırma hakkına kimin sahip olduğunu ve bu yetkinin ‘millet adına’ kullanıldığını açıkça yazıyor. Kapatılması için dava açılan partilerle ilgili olarak bir oy sınırlaması tanımlamıyor.

SIKIŞTIKçA AİHM’E SARILIYORLAR
“Ve AKP’nin kuruluşuna yol açan gelişmeler de böyle bir ‘kapatma kararından’ sonra gelmedi mi? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, verilen bu kararı ‘hukuka ve demokrasiye uygun’ bulmadı mı? AKP yöneticilerine düşen görev, ortalığı yangın yerine çevirecek demeçler vermek yerine, oturup iddianamenin yanlışlığını ortaya koyacak savunmayı hazırlamaktır. ‘Milli iradeye’ Başbakan da saygı göstersin. ORTAYA çıkıyor ki önümüzdeki süreç içinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından en çok duyacağımız sözler "milli irade, Meclis’in egemenliği" gibi kavramlar olacak.”

(habervaktim)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.