'Ana avrat iyice kavga edeceksin'

İlk günkü haberde Erbakan'ın damadının Maliye ile anlaşarak, Hazine'nin Refah Partisi'ne verdiği parayı beş yıl taksitle geri ödedeyeceği belirtiliyordu. Haberde de “Hoca sıkışınca çıkını açtı” gibi alaycı bir başlık atan Hürriyet'in internet sitesinde de Erbakan'a küfür ve hakaretlerlerin yer aldığı onlarca yorum yayınlandı. 

Bir okuyucunun, ismini vermeden ve Hürriyet'i överek Aydın Doğan'ı 'üçkağıtçı' yapan yorumu Hürriyet editörlerinin gözünden kaçarak onaylandığını dün yazmıştık. Hürriyetçiler bugün de “Damat Erbakan'a kefil oldu, işçinin 3 milyonunu ödemedi” başlığıyla başka bir haber daha yayınladı. Habere göre, Refah Partisi'ne verilen Hazine yardımının geri ödenmesinde Erbakan'a kefil olan Erbakan'ın damadının satın aldığı bir kağıt fabrikasında daha önce çalışmış işçilerin fabrikanın özelleştirmesiyle işsiz kalmalarından dolayı açmış olduğu ve kazandığı 3 milyon lirayı ödemediği belirtiliyordu. Hürriyet'in bu haberi yıllar önce Aydın Doğan'ın iş takipçiliğini yapan Ertuğrul Özkök'ü akıllara getirdi.

22 Ekim 1998’de dönemin Devlet Bakanı Güneş Taner'le telefonla konuşan Hürriyet'in o dönemki genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök, Aydın Doğan’ın İzmit’te kuracağı karton tesisleri için 130 milyon dolarlık teşviki koparmak için Bakan Taner’e neler söylememişti ki…Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ın Aydın Doğan'ın isteklerinden bıkıp usandığı ve artık telefonlarına çıkmamaya çalıştığı günlerde Ertuğrul Özkök, Güneş Taner’i aramış ve açık açık bu teşvik işini bitirmesini istemişti. Özkök telefonda şunları demişti:

Özkök: Ulan yine ben koruyorum, hâlâ da ben koruyorum. Röportaj gibi gideceksin ana avrat iyice bir kavga edeceksin ondan sonra tekrar iyi adam olacaksın.
Taner: Ankara’da her şey önemli bugünler bu saatlerde.
Özkök: Ben bunu kafaya yedikten sonra hiçbir şeyi yok. İftira atıyor, bana kalleş diyor. Atsın ne yapalım. Biz de öğrendik artık kavga ederiz onunla bir güzelcene ondan sonra barışırız biz de iyi adam oluruz ondan sonra bizi de şey yaparlar.

Medya organlarını ve gazetecilerini siyasi iktidarlara baskı yapmak için kullanan medya patronu, o günden bu yana devletten bir sürü ihale aldı. Bunlar arasında petrol ofisi de var. Bu Petrol Ofisi'nde Gelirler İdaresi 1,2 milyar vergi kaçağı tespit etmişti. Bunun dışında yurt dışında kurulan ve Türkçe'de 'Doğan' anlamına gelen Falcon isimli şirketle de kağıt kaçakçılığı, Axel Springer'e ortak olduğu yılda da vergi kaçırdığı tespit edilmişti Hürriyet'in patronunun. Bu konuda halen devam eden bir de davası var. Bu konuda şimdiye kadar ne Maliye'den ne de Doğan Yayıncılık'tan herhangi bir açıklama yok. Hatta tarafların anlaştığı ve Doğan'ın cüzi bir miktar cezayla kurtulacağı bile söyleniyor. Vergi yükümlülerin cebinden çıkan milyarlarca lirayı gasp ettiği söylenen milyarder bir medya patronu eğer bu şekilde aklanırsa, Türkiye'deki adalet sistemi de tartışmalı hale gelir. Baklava çalan çocukların 10 yıl hapse mahkum edildiği bir ülkede, ülkenin milyarlarını çaldığı söylenen kişiye hiçbirşey yapılmıyorsa o ülke bitmiştir.

HASAN TUNÇ