Trabzon'da film aynı versiyon farklı

Öncelikle her şey yolunda görünürken asbaşkanlık gibi önemli bir görevi yürüten bir yönetim kurulu üyesinin istifası, Trabzonspor tarihine bakıldığında ne yazık ki hiç de şaşırtıcı değil. Son 25 yıldır Trabzonspor'da işler ne zaman yolunda gitse bir anda bomba gibi bir haber düşüverir gündeme. Bu kimi zaman teknik adam istifası olur, kimi zaman takımın önemli bir oyuncusunun satılması ya da yönetimde çatlak. 

Kişiler ve nedenler değişse de camianın yaşadıkları aynı filmin değişik versiyonundan öteye geçmiyor Trabzonspor'da. Bunun asıl nedeni muhtemelen Bordo-Mavili takımın şehrin en önemli kurumu olmasında saklı. O kadar önemli ki Trabzonspor, insanlar tüm kavgalarını o kurum üzerinden yapıyor. Bu bazen siyasi bir hesaplaşma, bazen ilçe merkezli çekişme şeklinde cereyan ediyor. Önceki gün Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu'nun, buna bağlı olarak da dün yedek listedeki 4 yöneticinin istifaları Trabzonspor'da bu anlamda değişen hiçbir şey olmadığını gösterdi. Aslında Trabzonspor yönetimindeki çatlak transfer döneminin ilk günlerinde başlamıştı. Bir yanda Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu diğer yanda ise transferden sorumlu yönetici ve mali sayman Mahmut Aksu. Zaman ilerleyip de bu ayrımda Başkan Sadri Şener tavrını Mahmut Aksu'dan yana koyunca, Hayrettin Bey için sonun yaklaşmakta olduğu camianın derinliklerinde konuşulmaya başlanmıştı.

Hacısalihoğlu bugüne kadar başkan ve yönetimin her türlü eylemini savunmuş hatta birçoğunda camiayı karşısına almış bir isim. Örneğin çok tartışılan Fatih Tekke transferinin gerçekleşmemesinde bütün sorumluluk ona yüklenmiş, o da bundan pek şikayetçi görünmemişti. Oysa gerçek, sadece Hayrettin Bey'in değil yönetim kurulununun neredeyse tamamının bu transfere karşı olduğu şeklindeydi. Asbaşkanlık makamı bugüne kadar Trabzonspor yönetim kurullarında çoğu zaman başkanlığa eş tutulmuş bir makam olageldi. Bu anlamda Hayrettin Bey'in istifası, yaklaşan kongre öncesi ayrı bir sıkıntı teşkil edecek. Camiada "en güvenilir" kişi konumundaki Şenol Güneş'in görevi kabulü esnasında Hacısalihoğlu'nun yönetimdeki varlığının pozitif etkisinin olduğu herkesçe biliniyor. Bütün bu olan bitenlerin ışığında Şenol Hoca'nın işi şimdi çok daha zor. Zira Şenol Güneş şimdi bir yandan takımın olaylardan etkilenmemesini sağlayacak diğer yandan anlaşabileceği bir yönetim kurulu yapısı bekleyecek. Belki bu seçimde değil ama bir sonraki seçimde camiadan "Şenol Güneş başkan olmalı" sesleri çıkarsa da kimse şaşırmamalı.

Başkan Şener: Profesyonelim

Trabzonspor'da Asbaşkan Hayrettin Hacısalihoğlu'nun istifasının ardından dün de yedek üyelerden Derviş Köz, Halil İbrahim Akçay, Sırrı Furkan Eren ve Serdar Boğoçlu görevlerini bıraktı. Hacısalihoğlu'nun istifa haberine üzüldüğünü belirten Başkan Sadri Şener, "Tamamen kendi kişisel kararı. Yorgun olabilir, fikir ayrılığı yaşayabilir, bu da doğaldır. Hayrettin Bey bizim eski arkadaşımızdır ve Trabzonspor'a emeği çoktur. Ancak her ne kadar eski bir dostum olsa da biz bir anlamda profesyoneliz. O gömlek başka bu gömlek başka. İşimize bakıyoruz, yolumuza devam ediyoruz. Şampiyonluk yaşamak istiyoruz." dedi.