Basın Konseyi kendini hadım etti
FATİH AKKAYA...
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, hakaret dolu yazısına rağmen Oktay Ekşi’yi aklayan Basın Konseyi’nin kararlarının artık anlam ifade etmeyeceğini söyledi. Gazetemizin Ankara Temsilcisi ve Yazarı Yener Dönmez’e konuşan TRT Genel Müdürü Şahin, kurum gündemindeki konularla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
ANAHTAR-HIRSIZ ÖRNEĞİ
Şahin, Basın Konseyi’nin Oktay Ekşi’yi aklama çabasına tepki gösterirken, TRT olarak Konsey’den çekilmelerini şöyle anlattı: “Basın Konseyi dernek niteliğinde bir kuruluş. Yasıl bir alt yapısı yok. Ama bugüne kadar gazetecilere yazdıkları yazılar, yaptıkları haberler dolayısıyla, eğer taraflardan biri rencide olmuşsa, kendi kuralları çerçevesinde uyarma veya kınama cezası veriyordu. TRT olarak biz Basın Konseyi’nin üyesiyiz. Üyesi idik daha doğrusu. TRT’nin Basın Konseyi üyeliğinin gözden geçirilmesini iç dünyamda hep tartışıyordum. Bu son olay hem kabulü mümkün olmayan bir hataydı, hem de tabir çok uygun olur mu bilemiyorum ama hırsıza bankanın anahtarını verme durumu ortaya çıktı. Evinizi soymak isteyen adama evinizi teslim ediyorsunuz. Veya etik ders verecek olan insan etik olmayan tarzda, insanlara hakaret ediyor. Onun için de ben açıkçası çok rahatsız olmuştum. Gazeteciler hakkında yaptıkları hatalardan ötürü hüküm veren merci etik suçu işlemişti. Biraz daha ağır bir ifade ile suç işlemişti.”
BU BENİ FAZLASIYLA RAHATSIZ ETTİ
“Oktay Ekşi’nin bu yaptığı bir hata idi. Kendisi de bunu kabul etti. Nitekim Hürriyet gazetesinden istifa etti veya ettirildi. Ben şahsen Basın Konseyi’nden de ayrılacağını düşünürken, kendi kendilerine akıllarınca bir uyarı cezasıyla cezalandırıyorlar, bana göre hiç hükmünde bir karar, ardından da güven oyu vererek aklıyorlar. Bu beni fazlasıyla rahatsız etti. Çünkü yangından mal kaçırır gibi bir uygulamaydı bu. Bunu duyar duymaz Basın Konseyi’nden ayrılacağımızı ilan ettik. Öncesinde Yönetim Kurulu üyelerimizi telefonla aradım. Sözlü olarak onların görüşlerini aldım. Ve TRT olarak Basın Konseyi’nden ayrıldık. Mevcut yapı devam ettiği sürece bu tavrımız sürecek. Yeni bir yapılanma oluncaya kadar Basın Konseyi’nde olmayacağız..”
KONSEY KISIRLAŞTIRILMIŞTIR
“Bu aslında Basın Konseyi için çok ciddi bir yara. Çünkü bundan sonra istedikleri kararları versinler, kimse bunu dikkate almayacak. Şöyle ki; ‘biz’ olma vasfını yitirmiş bir örgüt artık, bir dernek. Keşke oradaki diğer üyeler daha sağlıklı düşünebilselerdi. Oktay Ekşi’yi aklayacaklarına istifasını isteselerdi. Basın Konseyi’nin kısırlaşmasına, hadım edilmesine, kararlarının hiçbir şekilde dikkate alınmayacak olmasına neden oldular. Kendi elleri ile örgüte zarar verdiler.”
YÜZLERCE DEDİ, BİR TANE İSİM AÇIKLAYAMADI
TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Hürriyet Yazarı Tufan Türenç’in iddialarıyla ilgili de şunları söyledi: “Tufan Türenç köşesinde, TRT’ye yüzlerce akrabamı aldığımı iddia etti. Ben de açık bir şekilde meydan okudum. Yineliyorum buradan: Medeni Kanun’da akraba ne demektir yazılı. Yüzlerce değil bir tane akrabamın ismini söylesin, bu kurumdan ayrılacağım. Bir tane! Bir tanesinin ismini söylesin, bu kurumdan ayrılacağım. Ama açıklayamadı.”
HAKKIMIZI YEDİRTMEYİZ
Şahin, Türenç’in kendince TRT’ye ve kendilerine zarar vermeye çalıştığını da ifade ederek, şöyle konuştu: “Gerek açıklamamızla gerekse haberlerimizle bu gerçek dışı iddiaya gerekli cevabı verdik. Ama eğer Basın Konseyi toplantısına katılmış olsaydım, o mekanı kendisine dar edecektim. Büyük bir iftira çünkü. Acaba bizi önceki yönetimlerle mi karıştırıyor? Belki o dönemlerde kalmıştır beyni, donmuştur o dönemlerde bilemiyorum. Biz hiç kimseye durduk yere saldırmıyoruz. Haddimizi biliyoruz. Ama hakkımızı da yedirtmiyoruz. Bu şekilde rencide etme girişimlerine gerekli cevabı veriyoruz, vereceğiz de. Açıklamalarımı biraz ağır buldular. Benim üslubum bu. Biz nasıl ki insanları incitmeme konusunda dikkat ediyorsak, onların da bizleri incitmeme konusunda hassasiyet göstermeleri gerekir.”
D SMART’TAN ÇIKACAKTIK
“Ben diyorum ki, bir de değil, bir çok yalan var yazınızda, bunları ispat etmek zorundasınız. Patronları ile de görüştüm. TRT olarak D Smart’tan çekilme kararı alacaktık. Tekzibi hemen yayınlayacaklarını söylediler. Bir daha olmayacağını söylediler. Biz de olayı bunun üzerine soğuttuk.”
BİZİ PERİŞAN EDERLERDİ
TRT Genel Müdürü, kendilerini yandaşlıkla suçlayan Türenç’in, CHP Kurultayı’nda sandalyenin üzerine çıkarak, Kılıçdaroğlu’nun salona girişine alkış tutmasını da hatırlattı ve “Bunu biz yapsak bizi perişan ederlerdi” dedi. Şahin şöyle konuştu: “Ben mesela bir partiye üye olsam bu kabul edilebilir mi? Tufan Türenç ise, nerdeyse ayakkabılarını çıkarıp camiye girer gibi bir partinin kongresinde ayakkabılarını çıkarıp siyasi lidere alkış tutabiliyor. Biz böyle bir tablonun içinde olsak ne olurdu? Soruyorum ne olurdu? Bizi perişan ederlerdi.”
BUNDAN DAHA ÂLÂ YANDAŞLIK MI OLUR?
Şahin bu konuda ayrıca, CHP’nin yeni Genel Sekreteri Süheyl Batum’u kast ederek, “Basın Konseyi’nin listesinde bugün bir partinin Genel Sekreteri var. Bu başka bir örgütün içinde olsa hemen yandaşlıktan söz ederler. Oysa bundan daha âlâ yandaşlık mı olur?” diye sordu.
MAAŞ BİLE ÖDEYEMEYEN TRT’NİN BUGÜN KASASI PARA DOLU
İbrahim Şahin, başında bulunduğu TRT’nin hangi noktadan ne noktaya geldiği konusunda da çarpıcı bilgiler aktardı. TRT’nin 3-4 yıl önce personelinin maaşını ödemekte zorluk çeken bir kurum olduğunu ifade eden Şahin, şu rakamlara dikkat çekti: “Eskiden maaşını ödeyemeyen kurum bugün pozitifte, yani karda. Kasamızda çok da güzel nakitimiz var. TRT için eskiden elektrik faturaları üzerinden yüzde 3.5 kesinti yapılıyordu. 7-8 yıl önce 100 liralık bir faturanın 3.5 lirası TRT’ye geliyordu. Sonra bu rakam kademeli olarak 2 liraya kadar indirildi, en son da 2008’de bu oran brütten nete indirildi. Yani faturanın brütü değil neti üzerinden yüzde 2. Bugün 100 liralık faturanın 1.2 lirası TRT’ye aktarılıyor. 3.4 lira nerde, 1.2 lira nerde? Neticede aylık 100 trilyonun üzerinde gelir kaybına uğradı TRT. Buna rağmen bugün TRT kara geçmiş durumda. Gerisini siz düşünün. Ve bu şuna rağmen, 3-4 yıl önce 4 tane kanal vardı, programları doğru düzgün bilinmeyen ama bugün 14 tane kanalımız var. Tamam TRT bir ticarethane değil ama sorulacaksa eğer, bunların sorulması lazım. Bunlara bakılması lazım. Gelirlerin düşmesine rağmen bu parayı nasıl biriktirdiniz diye sormalılar örneğin. Öncekilere hiçbir şey yok, bize gelince, kurumun, bizim vergilerimizden kesilen parayla döndüğünü söylüyorlar. Öncekiler döneminde vergilerden para kesilmiyor muydu? Hem de daha çok miktarda kesiliyordu. Sonuç: elde var sıfır. Şimdi öyle mi, rakamlar ortada.”
İLK 100’DE 30-40 PROGRAMIMIZ VAR
Şahin, TRT’nin izlenirlik oranının da ciddi bir şekilde arttığını kaydetti. “İlk 100’e eskiden TRT’den 2 program zor giriyordu” diyen Şahin, TRT’nin bugün ilk 100’de 40’a yakın programı olduğunu söyledi. Şahin şöyle konuştu: “Reyting ölçümü sağlıklı değil. Dedik ki ilgililere, biz sağlıklı ölçülmüyoruz. Düzgün yapın şu işi. Deyin ki 20. sıradasınız, hay hay. Ama beni aydınlatmanız lazım, kafamızda soru işaretleri var. Önemsemediler. Yine uyardık, böyle devam ederseniz, reyting ölçüm sisteminden çıkarız. Ciddiye almadılar, biz de çıktık o sistemden, kendi reyting sistemimizi kurduk. Şimdi özel kanallar geliyor, görüyor bizim sistemi, dudakları uçukluyor, hayran kalıyorlar. Bir kozmik oda kurduk, bütün reyting verileri, ham veriler bunlar, orda gözüküyor. Son derece modern bir sistem, yazılım teknolojisi son derece yüksek.”x
YENİ AKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.