Ekşi'den inciler
Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi, konseyin Şişli'deki merkezinde bir toplantı düzenledi. Türkiye'de daha önce eşi görülmemiş yoğun bilgi kirliliği yaşadığını belirten Ekşi, Ergenekon Soruşturması ile ilgili medyanın tavrını eleştirdi. Kamuoyunu kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmek isteyen kişi, makam ve merciler ile siyasi güç odaklarının bu süreçte son derece aktif rol aldığını savunan Ekşi, "Söz konusu güç odakları, hazırlık soruşturmasının gizliliği ilkesini ve yargı sürecinin etki altında bırakılmaması amacıyla konulmuş yasa hükümlerini hiçe saydılar. Onlarla iş birliğine giren medya organları da 'halkın gerçekleri öğrenme hakkı' adına bu oyunun aktörü oldular" diye konuştu.
Bazı kişi ve kurumların gerçek dışı belge ve bilgiler yayınlanarak suçlu ilan edildiğini anlatan Ekşi, soruşturmanın gizliliğini ihlal eden, yargıyı etki altına almayı amaçlayan ve yargı kararıyla suçlu olduğu belirlenmemiş insanları suçlu ilan eden medya mensuplarını eleştirdiklerini dile getirdi. Soruşturmanın gizliliğini ihlal etme ve yargıyı etkileme amaçlı uygulamaların cumhuriyet savcıları tarafından görmezden geldiğini ileri süren Ekşi, savcıları bu konuda bağışlanmaz meslek kusuru işlediğini savundu.
Yaşanan bilgi kirliliğini rezalet olarak değerlendiren Ekşi konuşmasını şöyle sürdürdü, "Kamuoyunun yetkilendirilmiş kişiler eliyle, kuralları, yaptırımları belli bir düzen içinde bilgilendirilmesi gerekirken kendi yandaşı saydığı medya mensuplarına ve organlarına el altından haber sızdıran kamu görevlileri ile onları yönlendiren yetkililerdir. Onları açıkça kınıyoruz."
Basın mensuplarının son günlerde medyada yer alan Genelkurmay tarafından Mart 2006 yılında bazı sanatçı, sivil toplum örgütleri, gazeteciler ve iş adamlarının fişlenmesiyle ilgili soruları da yanıtlayan Ekşi, andıçlama konusundan kendisinin de mağdur olduğunu belirterek, "Eğer bu son andıç haberi doğruysa, bu dakikaya kadar Genelkurmay Başkanlığı'nın herhangi bir açıklama yapmaması anlamlıdır." dedi.
Oktay Ekşi, bir gazetecinin "Ergenekon Soruşturması ile ilgili yayın yasağını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna ise, "Biz yayın yasağından yana değiliz, halkın gerçekleri öğrenmesi için kavga veren kuruluşuz. Türkiye Cumhuriyeti yasalarına değil Avrupa İnsan Hakları'nda yargıya müdahale etmeme kavramına dikkat çekmek istiyoruz. Doğru ve mümkün olduğunu ve dünyanın her yerinde işleyen demokrasilerde kamuoyuna bilgi verildiğini biliyoruz. Bunun ülkemizde uygulanmasını talep ediyoruz" cevabını verdi.
AK Parti için açılan kapatma davasına da değinen Ekşi, ne kendilerinin ne de başka bir arkadaşlarının Yargıtay Başsavcısı'na yönelik görüşleri olmadığını öne sürdü. AK Parti'ye açılan kapatma davasına yönelik olarak iddianamenin Anayasa Mahkemesi'nden önce basına sızdırıldığını hatırlatan Ekşi, "Basın konseyinin bir görüşü olamaz. Yayınlarla ilgili teknik bir tarafı olduğu için Yargıtay Savcısının açtığı dava özelliği olan bir davadır. Bu özelliği olmasının gerektirdiği husus, Ceza Muhakemeleri Yasası uygulanır. Ceza hukuk içinde kabul görür. Orada ceza davalarıyla ilgili katı bir yayın yapma denecek durum yok, gri alan var, Yargıya intikal etmiş meselede, yargı karar vermeden bir yayın yapmak doğru değildir. O gri alana rağmen tutumumuz koruyor ve diyoruz ki Anayasa Mahkemesi"ne intikal eden parti kapatma davası içinde etik açıdan görüş ifade etmek doğru değildir, Savcıları harekete geçirmeyi gerektiren durum değildir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.