Hürriyet'te ikinci 'Emin vakası' mı?

Hürriyet'te ikinci 'Emin vakası' mı?
İktidarı eleştiren yazılarıyla gündeme gelen M. Yakup Yılmaz izne ayrıldığını yazdı. Bu gelişmenin 'Hürriyet'te ikinci Emin vakası mı gerçekleşiyor?' şeklinde yorumlandığı belirtiliyor.

Hürriyet Gazetesi’nde iktidarı hedef alan yazılarından sonra işine son verilen Emin Çölaşan’ın ardından, şimdi de bugün izne ayrıldığını yazan M. Yakup Yılmaz’ı da aynı akıbetin beklediği belirtiliyor. Hatırlanacağı üzere, M. Yakup Yılmaz son günlerde iktidara karşı eleştiri yazılarının dozajını artırmış, Sabah ve ATV’nin satışını eleştirerek, hükümeti ağır bir şekilde suçlamıştı. Önceki  gün Başbakanlık bir açıklama yaparak, M. Yakup Yılmaz yalanlanmıştı.

Tüm bu gelişmeler, “Kartelde bu işler sistematik olarak mı yapılıyor? Doğan Grubu önce bilinçli olarak Emin Çölaşan’ın hükümeti eleştirmesine müsaade ederek hükümetten bir takım tavizler kopardı ve istediklerini aldıktan sonra da Emin Çölaşan’ı harcadı. Şimdi de aynı taktiği M. Yakup Yılmaz üzerinden yürüterek başka tavizler koparmak mı istenmekte?” şeklinde yorumlanıyor.

DOĞAN, HİLTON VE İLKSAN İŞİNİ Mİ HALLEDECEK?
Hatırlanacağı üzere Doğan Grubu milyon Dolarlık Hilton Projesi’ni Şişli Belediyesi’ne onaylatmış, ancak proje İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne takılmıştı. Hilton Projesi’ni ve İlksan Arazisi’ni imara açma projesini bir an önce gerçekleştirmek isteyen Doğan Grubu’nun yeni bir taktik peşinde olduğu belirtiliyor.

Daha önce Emin Çölaşan üzerinden yapılan sistematik manevraları; Emin Çölaşan’ın “Kovulduk Ey Halkım Unutma Bizi” kitabından tekrar hatırlayacak olursak:

ÇÖLAŞAN ÖZKÖK DİYALOĞU
Özkök: Başbakan, Maliye Bakanı ve hükümet hakkında yazı yazma. Bizim bunlarla işimiz var. İstersen uzun süreli izne çık ve bir süre yazma. İstersen gazeteden tümüyle ayrıl. Bu takdirde Aydın Bey, sana yüklü bir para verecek. Patron diyor ki ‘Emin’e istediği her türlü olanağı sağlayalım, gelecek kaygısı olmasın.’”

FETHULLAH GÜLEN UYARISI
Kitapta, 12 Kasım 2004’te Fethullah Gülen ile ilgili yazısı üzerine Özkök’le yaptığı telefon görüşmesini, Çölaşan şöyle anlatıyor:

Ertuğrul otelden aradı:
- Yav, gözünü seveyim. Fettullah Gülen’le, Zaman Gazetesi’yle ilgili bir şey yazma.
- Niçin bir şey mi oldu? Onlar da yasak kapsamına mı alındı?
- Zaman Gazetesi’nin dağıtımını biz yapıyoruz. Her gün 500 bin gazetenin dağıtım parasını alıyoruz. Herifleri ürkütüp kaçırırsak, Sabah’ın dağıtım şirketiyle anlaşırlar. Çok büyük para kaybederiz. Senin anlayışına havale ediyorum.
- Eh yani bu kadarına pes diyorum.
- Lütfen bundan sonra bunlara dokunma.

ABDULLAH ILIMLI, BİZİ ANLAR
Çölaşan ve Özkök arasında, sansürün süresi için de şu konuşma geçmiş:

- Peki ne zaman bitecek bu sıkıntılı dönem?
- Tayyip cumhurbaşkanı olunca bitecek. Abdullah başbakan olacak. O daha ılımlı bir adam. Söylediğimizi anlar. O zamana kadar biraz ılımlı gidelim. Köprüyü geçene kadar... Abdullah üzerimize bu kadar gelmez. Şimdi Tayyip bizi batırmaya çalışıyor.
- Peki cumhurbaşkanlığı konusunda Doğan Grubu olarak nasıl bir tavır alacaksınız?
- Sessiz kalacağız, destek vermeyeceğiz ama karşı da çıkmayacağız. Bunlar bizi batıracak. Şu POAŞ olayında üzerimize nasıl geldiklerini gör. Ama Aydın Bey de kinleniyor. Zamanı gelince bunların (...)

Tüm bu gelişmeler “Kartel’de yeni planlar mı yapılıyor? Taktik aynı: Önce hükümet köşeye sıkıştırılıyor, sonra her defasında yeni tavizler kopartılıyor.” şeklinde yorumlanıyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.