'Bin kere hayır'

'Bin kere hayır'
habervaktim yazarlarından Selçuk Özdağ: ''AK PARTİ hükümeti kapatılmayı hak etti mi? Bu soruya verilecek vicdani, insani ve stratejik cevap bin kere hayırdır.''

“AK Parti kapatılmalı mı?” başlıklı bir yazı kaleme alan habervaktim yazarlarından Yrd. Doç. Dr. Selçuk Özdağ, son yıllarda olup bitenlere şuurla, izanla bakmak gerektiğini belirterek, “Bugünkü durum geçmişin toplamı geleceğinde tohumudur. Türkiye uzun zamandır demokrasiye geçmeye çalışıyor. Fakat inkıtalar, darbeler, post-modern darbeler, e-bildiriler, sözde insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü mavalları ve bu söylemlerin sözde havarileri… Diğer yandan ülkeyi yaşanır hale getirmek için gayret sarf edenler ve hep bedel ödeyenler. AK PARTİ hükümeti kapatılmayı hak etti mi? Bu soruya verilecek vicdani, insani ve stratejik cevap bin kere hayırdır” değerlendirmesinde bulundu.

Özdağ’ın yazısında dikkat çektiği önemli başlıklar şöyle:

AK PARTİ’NİN YAPAMADIKLARI
“Kapatılsın diyenler kimlerdir ve niçin AK PARTİ’yi hedef alıyorlar, önce bu sorulara elimizi vicdanımıza koyarak objektif cevaplar verilmelidir. AK PARTİ’nin yanlışları yok muydu? Elbette vardı. Mesela Siyasi Partiler Yasası’nı değiştirmek istemedi, cumhurbaşkanının yetkilerini azaltmadı, kamu reformunu, yargı reformunu hayata geçiremedi, YÖK yasasını eline yüzüne bulaştırdı. Bürokratik devletten demokratik devlete geçemedi. Yapmak istediklerini ya yapar gibi yaptı ya yapamadı ya da yapmak istemedi. Velhasıl millet AK PARTİ’yi Türkiye’nin Partisi olarak kabul etti, bağrına bastı.”

AK PARTİ KAPATILMAMALIDIR
“Bütün olumsuzluklarına rağmen ‘kim derdi ki bir gün biz ayrılacağız’ sözünün gerçekleşmemesi en büyük dileğimizdir. AK PARTİ KAPATILMAMALIDIR. Kurulurken nasıl egemen güçlere mecburen ve mahkumen yaslandı ise bugün de egemen güçlerce Ergenekon, kapatma davası, ekonomik kıskaç, üniversite olayları, terörün acı yüzü, cari açık sıkıntısı, taksim ısrarı ve benzeri olay ve olgularla aşırı tavize ve teslimiyete zorlanıyor.”

MESELE AK PARTİ DEĞİL MİLLET
“AK PARTİ bürokrat ve siyaset kadroları, milletvekilleri, belediye başkanları şımarıklığı bırakmalı ve her şeyin fani olduğu bilinciyle akıllarını gönül ve heyecanlarıyla birleştirerek halka hizmet hakka hizmettir düsturunu unutmadan samimi ihlâslı ve dürüst olmaları gerekmektedir. Mesele AK PARTİ değildir AK PARTİ’nin şahsında Türkiye’nin milli ve manevi değerlere sahip nitelikli kadrolarının çoğalması, sermayeye ortak olmaları, medyada, üniversitelerde hasılı kelam hayatın her safhasında biz de varız demeleridir. Egemen güçlerin iç ve dış uzantıları için bu durum çok tehlikelidir!”

KUTAN VE YAZICIOĞLU İLE DİYALOG
“İşgalcilerin çekirge sürülerinin yumurtaları olan yerli işbirlikçileri devlet, millet, demokrasi, özgürlük, manevi değer düşmanları AK PARTİ’nin şahsından ve onun omzundan milleti ve mukaddesatı, ülkemizin geleceğini vurmak ve baltalamak istiyorlar. AK PARTİ’nin lider kadroları sivil toplum kuruluşlarıyla ve özelliklede Muhsin Yazıcıoğlu (BBP) ve Recai Kutan’la (Saadet P.) teşrik-i mesailerini, diyaloglarını ziyadeleştirmeli Partiyi ve kendilerini değil Türkiye’yi kurtarmalıdırlar. Fakat şurası unutulmamalıdır ki tarihe not düşmek ve mal olmak cücelerin değil yüce adamların işidir. Allah nurunu tamamlayacaktır. Ve her dem yeniden doğacağız. Bizden de kimse usanmayacaktır.”

Engin Kaşdaş-habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.