İğrenç ittifak

İğrenç ittifak
MHP’nin kirli ilişkiler içinde olan yöneticilerinin istifasına, malum medyanın ilginç bir yaklaşımı var.. Gayrı ahlaki ilişki içinde olan isimlere açıktan destek veriliyor, ahlaksızlığı deşifre edenlere ise &ldquo

Bunların içinde, en çakalca niteleme, Taraf gazetesinde idi..

Gazetenin idarecileri, hayatları boyunca MHP karşıtlığı yapmış solcular!

Şimdi MHP’deki bozkurtlarla çakalları ayırma vazifesini üstlenmişler ve şu başlığı atmışlar: “Organize çakallar, bozkurtları yendi.”

Nasıl ama?

Yıllardır MHP’yi faşistlikle suçladılar. Şimdi de, gerçek MHP’lileri çakal yapmış oldular!

Gayrı ahlaki ilişki içinde olanları “bozkurt” olarak niteliyorlar..

Gayrı ahlaki ilişkiler içinde olanları deşifre edenleri ise “çakal!”

MHP’nin tavanında ahlaksız ilişkiler içinde olanların kalmasını istiyorlar ki, seçimlerden hemen sonra MHP’nin dışından MHP’nin gerçek söylemine ters talepler yapıldığında, şantajlara boyun eğsinler. İstenilenleri yapsınlar.. Aynen 1999 seçimleri sonrasında yaşananlar gibi.. O tarihte, Apo’nun idamının çekmecede bekletilmesine nasıl razı oldularsa.. Başörtü yasağının daha da yaygınlaşmasına nasıl göz yumdularsa.. Aynı oyunun, 12 Haziran’dan sonra da oynanmasını istiyorlar.

Bu sebeple, ahlaksız ilişki içinde olanları “bozkurt”, o ahlaksızlıkları deşifre edenleri ise “çakal” olarak niteliyorlar..

Bir başka gazete...

Habertürk ise, kendisi yapamamış ama, istifacı MHP’li milletvekillerinden birisini konuşturmuş. Onun ağzından deniyor ki, “Kaçamak yaptım ama, çeken alçak!”

Yaaa, sayın seyirciler....

Milliyetçi, muhafazakar adamın eşinden başkası ile ilişki yaşaması “kaçamak” oluyor, nerede ise övgü ile karşılanacak bir hareket oluyor.. O rezilliği deşifre eden, ikiyüzlülüğü topluma aktaranlar ise “alçak” oluyormuş!

Muhafazakar bir partide siyaset yapan adamın, kimsenin bilmesini istemediği şekilde, bir kadınla; belki de evli bir kadınla ilişki yaşaması alçaklık değilmiş.. Ama bu alçaklığı önce hatırlatan, gereği yapılmadığı için de ispatı için görüntülerini verenler ise “alçak” oluyorlarmış..

Milliyet ne diyor peki? Onun manşeti de, “Şantajcının dediği oldu” şeklinde..

Oysa ortalıkta bir şantajcı varsa, onun cebine giren bir para olmalı.. Elde edilen bir menfaat olmalı.. Şantajla suçlananlar ne kazandılar; milyon dolar mı kazandılar ki, “Şantajcının dediği oldu” manşeti atılıyor?

Şantajcılıkla suçlananlar, gerçekten şantaj niyeti ile hareket etseydiler, her bir milletvekili için, milyon dolarlarla ifade edilen paralar karşılığında, o görüntüleri pazarlayamaz mıydılar?

Ya yayınlamak üzere rakip partiye.. Veya yayınlamamak üzere, kişinin kendisine..

Sonuçta o görüntüler için, kimler ne milyon dolarlar öderlerdi..

Ama görünen o ki, milyon dolarlar için değil, “Temiz MHP” için yola çıkmış, şantajcılıkla suçlananlar!

Onun içindir ki, tek şey istediler: istifa.. İstifa edenlerin kasetlerini de yayınlamayarak, amaçlarının ahlaksız görüntüleri yaymak olmadığını ispatladılar. Amaçlarının; o görüntülerdeki isimlerin MHP’den giderek, partinin temizlenmesi olduğunu gösterdiler!..

Aynı Milliyet’in spotu şöyle: “Bahçeli’ye şantaj yaparak ‘6 genel başkan yardımcını görevden al’ diyen kirli eller, istedikleri olmayınca, yine belden aşağı vurdu.”

Belden aşağıya vurmak; belden aşağısına sahip olamayanların pürmelâli midir, yoksa istifa edenin görüntüsünü yayınlamayarak sözünde duranların ilkeli davranışı mı?

Vatan gazetesi de şöyle diyor: “Yargı seyirci kaldı, şantajcı kazandı.”

Ne kazanmış şantajcı? Şantajla suçlananların cebine kaç lira girmiş? Yayınlamadıkları 5 kişinin görüntülerini satsalar, milyon dolarların sahibi olmazlar mı? Satmıyorlar, yayınlamıyorlar.. Bu nasıl şantaj, bu nasıl kazanmak?

Ya Devlet Bahçeli ne diyor tüm bu yaşananlara? Onun da sözleri şöyle: “Anlaşılıyor ki devlet yok, iyi ki millet var. Ona gidiyorum.”

Şimdi bu söze ne dersiniz? Adamın 9 yardımcısı, gayri ahlaki ilişki içinde.. Bunun sorumluluğunu devlete yıkıyor. Dahası, milletin böyle bir gayrı ahlakiliğe sahip çıkacağını sanarak, “Millete gidiyorum” diyor.

Millet seni kovalamazsa, buyur git Sayın Bahçeli..

Ama benim kanaatim, Sayın Bahçeli “Devlet yok” derken, Türkiye Cumhuriyeti devletini değil de, kendisini kastetti. “Seçimden sonra ben yokum” mesajını verdi..

Umarım herkes, kendisine düşen mesajı, böylece almıştır.

Umarım MHP tabanına yakışmayan kim varsa, kasetini beklemeden, istifasını hazırlamıştır!"

Ali İhsan Karahasanoğlu / Yeni Akit

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.