Halk Ergenekon’u gördü mahkeme görmedi

Halk Ergenekon’u gördü mahkeme görmedi
Vakit gazetesine Danıştay üyelerini hedef göstermek suçlamasıyla verilen mahkumiyet kararına tepki yağıyor. Özgür-Der, mahkeme kararı için “Yargı’da sınıf dayanışması mı?” diye sordu.

Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci, “Vakit gazetesine Danıştay üyelerini hedef göstermek suçlamasıyla verilen mahkumiyet kararı yargıya güven sorununun derinliğini ortaya koyan yeni bir gösterge olmuştur” dedi.

“VAKİT GÖREVİNİ YAPTI”
Danıştay 2. Dairesi’nin 2006 yılında, Aytaç Kılınç adlı bir bayan öğretmen hakkında sokakta başörtülü gezdiği için idarecilik görevi yapamayacağına ilişkin bir karar verdiğini hatırlatan Şekerci, adı geçen öğretmenin tutumunun ‘kötü örnek’ şeklinde tanımlandığı bu kararın kamuoyunda büyük tepkiye yol açtığını belirterek, “Vakit gazetesinde de karar sert biçimde eleştirilmiş ve gazete hakkında bilahare söz konusu Danıştay üyelerine yönelik saldırı üzerine hedef gösterme suçlamasıyla dava açılmıştı. Dün İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde karara bağlanan davada gazetenin manşet haberinde 2. Daire başkan ve üyelerinin resimlerini yayınlamakla bu saldırıya zemin hazırladığına hükmedildi ve gazetenin sahibi ve yazı işleri sorumlusuna 111 bin YTL para cezası verildi” değerlendirmesinde bulundu.

HALK ERGENEKONU GÖRDÜ MAHKEME GÖRMEDİ
Kararı, “Yargının çifte standartlı davrandığına, hukuku gözetmesi gerekirken statükoyu korumaya kilitlendiğine, sistem muhaliflerinin mesnetsiz bir tarzda cezalandırıldığına dair eleştirilerin, tartışmaların yoğunlaştığı bir vasatta verilen bu kararın hukuki zeminden uzak olduğu ve yargıya güvensizliği besleyeceği açıktır” ifadeleriyle eleştiren Şekerci, Vakit’te yer alan konu ile ilgili haberin kurgu olmadığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncelikle gazetenin haberi kurgu değildir; yalan, yanlış bilgilere değil, somut bir olaya dairdir. ‘Millet adına’ karar verdiklerini iddia eden hakimlerin kararlarının ne adaleti, ne de halkı temsil etmediğinin bu derece açıkça görüldüğü bir olayda basının kararı ve kararı veren üyeleri eleştirmesi bir hak, daha ötesi sorumluluktur. Vakit de bunu yapmıştır. Sonrasında yaşanan olaylara bağlı olarak gazetenin saldırıdan sorumlu tutulması zorlama bir yorumdur. Kaldı ki yargı ısrarla görmek istemese de kamuoyu Danıştay saldırısının halkın ya da basının tepkilerinin bir sonucu değil, Ergenekon çete yapılanmasının bir eylemi olduğunu görmekte, bilmektedir.”

YARGIDA SINIF DAYANIŞMASI MI?
Verilen cezanın miktarını da düşündürücü olduğunu belirten Şekerci, eleştirilerini şöyle sürdürdü: “Son dönemlerde yargı mensuplarının taraf olduğu davalarda sanıklara verilen ağır cezalar ‘Yargıda sınıf dayanışması mı?’ sorusunu akla getirmektedir. Siyasetçilerin, aydınların, sıradan vatandaşların mağdur oldukları iddialarıyla ilgili açılan davalarla, yargı mensuplarının mağdur oldukları iddialarıyla açılan davalarda verilen kararların karşılaştırılması ortada çok bariz bir farklılaşmanın, adeta açıkça ayrı kategoriler oluşturulmuşçasına davranıldığının göstergelerini sunmaktadır.”

“BU BİR ZİHNİYET SORUNU”
Şekerci, “Yargı erkinin bu tutumunu göz önünde bulundurduğumuzda Vakit gazetesi hakkında verilen bu haksız kararın temyiz aşamasında da değişmeyeceğini tahmin ediyoruz. Bu noktada sorunun temelde bir zihniyet sorunu olduğunu biliyoruz. Türkiye'nin hukuku, adaleti değil resmi ideolojiyi koruma misyonuyla hareket eden bu yargı anlayışından kurtulabilmesi için vakit geçirilmeksizin köklü bir hukuk reformuna yönelmesi gerektiğini bir kere daha hatırlatıyoruz” değerlendirmesinde de bulundu.

Engin Kaşdaş-habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.