Türk boksunun efsanesi konuştu

Türk boksunun efsanesi konuştu
Birçok otorite tarafından Türk boksunun 'yaşayan efsanesi' olarak gösterilen Kemal Sonunur, 39. Avrupa Boks Şampiyonası, Türk Milli Boks Takımı'nın performansı ve geçmiş yıllardaki spor kariyeriyle ilgili olarak, açıkla

Elde ettiği büyük başarılarla adını Türk boks tarihine altın harflerle yazdıran Kemal Sonunur, Türk boksörlerin yetenek anlamında iyi durumda olduklarını belirterek, ''Sporcu arkadaşlarımızın boksu, adeta ibadet gibi yapmaları gerekiyor'' dedi.

Ankara'nın ev sahipliğini yaptığı 39. Avrupa Boks Şampiyonası'nda Türk sporcuların performanslarını başarılı bulduğunu ifade eden Sonunur, ''Spor yapan boksör arkadaşlarıma sigaradan, içkiden ve gece hayatından uzak durmalarını tavsiye ediyorum. Arkadaşlarımızın sporu adeta ibadet gibi devam ettirmeleri gerekiyor. Başarı o zaman kendi kendine gelecektir'' diye konuştu.

Türkiye'nin bu önemli organizasyonu takım halinde Rusya ve Ukrayna ile birlikte ilk 3'de bitirme olasılığının fazla olduğunu vurgulayan Sonunur, konuşmasına şöyle devam etti:''Şampiyonayı takip eden seyirci sayısı gerçekten çok az. Ben bunu, seyircinin desteklediği Türk sporcuyu fazla tanımamasına bağlıyorum. Amatör boksta sporcuların taktığı başlık onların daha rahat bir şekilde tanınmalarına engel oluyor. Profesyonel sporcular ise o başlığı takmadığı için daha fazla tanınıyor ve izleyiciler kolaylıkla maçı izleyebiliyor. O yüzden amatör boksta takılan bu başlığın kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Bizim zamanımızda durum farklıydı. Örnek olarak 1973 yılında düzenlenen 50. Yıl Turnuvası'nın yapıldığı Atatürk Spor Salonu'nda iğne atsanız yere düşmezdi. 10 bin seyircinin önünde maçlarımızı oynuyorduk. Şimdi ise müsabakaları sadece sporcu yakınları takip ediyor.''

-''TÜRKİYE'NİN ORGANİZASYON KABİLİYETİ ARTIK ÇOK FAZLA''-

Ünlü eski boksör Kemal Sonunur, Türk boksunun son yıllarda birçok uluslararası organizasyona evsahipliği yaptığını, bu durumun da kendisini gururlandırdığını söyledi.

Türkiye'nin tarihi boyunca Avrupa Boks Şampiyonası'nı ikinci kez düzenlediğini hatırlatan Sonunur, ''Bu önemli organizasyon, ülkemizde ilk kez 1993 yılında Bursa'da yapılmıştı. Şimdi yıllar sonra Avrupa boksunun bu en önemli turnuvasını, Ankara'da görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Türkiye'nin organizasyon kabiliyeti artık çok fazla. Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih Gökçek, şampiyonanın organizasyonunu gerçekten çok güzel ayarlamış. Yabancı ülkelerden gelen heyetlerin kaldıkları otelden, ulaşıma, salonun disipline kadar her şey çok güzel'' ifadelerini kullandı.

-REKORLARI ALT ÜST EDEN İSİM-

Türkiye'de yapılan müsabakalar dahil olmak üzere uluslararası alanda çıktığı bütün maçları kazandığını vurgulayan 60 yaşındaki efsanevi boksör, ''Kariyerim boyunca 251 maça çıktım. Bu maçlardan 245'ini nakavt ile, 6'sını ise sayıyla kazandım. Türkiye'de yenilgisi olmadan spor kariyerini sonlandıran ilk ve tek boksörüm. Hala bu rekorum kırılmadı. 1973 yılında Ankara'da 24 ülkenin katıldığı 50. Yıl Turnuvası'nda şampiyon oldum. Bir sene sonrasında İzmir'de düzenlenen, 25 ülkenin katıldığı Cumhuriyet Kupası'nda yine kendi kilomda mutlu sona ulaştım. Bu organizasyonlar o zamanlar Avrupa Şampiyonası niteliğindeydi'' dedi.

1972 yılında düzenlenen Dünya Ordulararası Boks Şampiyonası'nda elde ettiği birinciliğin önemine dikkat çeken Sonunur, şunları söyledi: ''Dünya Ordulararası Boks Şampiyonası, o zamanlar dünya şampiyonası olarak kabul görürdü. Boksta ilk dünya şampiyonası 1979 yılında düzenlendi. O zamana kadarki en önemli organizasyon, Dünya Ordulararası Boks Şampiyonası idi. Uluslararası Amatör Boks Birliği (AIBA) ile yaptığımız görüşmeler sonrasında, beni, o yıl resmi olarak dünya şampiyonu ilan ettiler. Bu önemli başarının dışında 1973 yılında balkan ikincisi, 1976 ve 1977 yıllarında ise balkan şampiyonu oldum.''

-''BİZİM ZAMANIMIZDAKİ MİLLİ TAKIM, TÜRK BOKSU İÇİN SEMBOLDÜ''-

Kendi döneminde Türk boksunda birçok ismin önemli başarılara imza attığını anlatan efsanevi boksör, ''48 kiloda Arif Doğru, 51 kiloda Nuri Eroğlu, 57 kiloda Mehmet Kumova, 60 kiloda Seyfi Tatar, 63 kiloda Erarslan Doruk, 67 kiloda Celal Sandal, 71 kiloda Hakkı Sözen, 75 kiloda Nazif Kuran, 81 kiloda Hasan Şekerer, ağır sıklette ise Gürali Özbey gibi isimler, Türk boks tarihinde bir semboldü. Bu kadro yurt dışında altın madalya alırdı. Bizim zamanımızdaki gibi sembol olan bir milli takım, şu an için yok'' diye konuştu.

Söz konusu durumun nedenleri arasında, milli takım antrenörlerinin sık sık değişmesini de gösteren Sonunur, sözlerini şöyle tamamladı:''Milli takımların başına şimdi Küba'dan genç antrenörler geldi. Biri yıldızlar, diğeri de büyükler kategorisinde milli takımı çalıştırıyor. Bu antrenörlerin Küba ekolünü piyasaya çıkarması için yıldız seviyesinden itibaren çok verimli şekilde çalışması gerekiyor. Antrenör, büyük oyuncuları çalıştırmakta zorlanır. Çünkü artık büyükler kategorisindeki sporcunun bazı özellikleri kalıplaşmış oluyor ve onu değiştiremiyor. O yüzden bu tür antrenörlerin yıldız takım seviyesinde daha fazla çalışıp milli oyuncuları yetiştirmesi gerek.''

Haber7

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.