Sorgunun zamanı
Futbolda şike iddiaları gündemi sarsmaya devam ediyor.
Gazetelerinin manşetlerinde, bugün yine FB Başkanı Aziz Yıldırm’ın saatlerce süren sorgulaması ve ardından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiği haberleri yer alıyor.
Ancak, Yıldırım’ın sorgulama süresinin gazetelerde bir birini tutmadığı görülüyor.
İşte gazete başlıklarından örnekler:
“11 saat sorgudan sonra Aziz Yıldırım’a tutuklama talebi” (Zaman)
“Poliste susan Aziz Yıldırım, savcıya tam 10 saat ifade verdi” (Haber Türk)
“Savcıya 10 saat ifade verdi” (Hürriyet)
“Savcılıkta 10 saat sorgulandı” (Star)
“Başkana 10 saat sorgu” (Yeni Şafak)
“9,5 saatte tam 300 soru” (Vatan)
“Savcıya 9 saat ifade verdi.(Türkiye)
“Sorgusu 8 saat sürdü. (Posta)
‘Yedi saat ifade verdi” (Taraf)
Diyeceksiniz ki, bir saat iki saat ha az yazılmış, ha fazla yazılmış ne fark eder…
Abartı da bir çeşit yalandır…
Bırakın saati, bırakın dakikaları, saniyelerin ne kadar kıymetli olduğunu elbette biz seyircilerden çok futbolun içindekiler daha iyi bilir.
Kritik skorların olduğu maçların son saniyeleri, rakiplerin kimisine saatler gibi geçmek bilmez, kimisine de dakikalar, saniyeler gibi hemen geçer gider.
Merhum Üstad Necip Fazıl ‘Zindandan Mehmet’e Mektub’unda;
“Çaycı, getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim senelik paydan!
Zindanda dakika farksızdır aydan” derken zaman mefhumunun kişinin bulunduğu ortama göre nasıl algılandığını satırlarında ifade etmeye çalışır.
Eskilerden bir şair de ne güzel ifade etmiş;
"Şeb-i yeldayı muvakkıtla, müneccim ne bilir?
Sen onu mübtelâ-yı gâma sor kim geceler kaç saat."
(Gecenin uzunluğunu takvim yapanlar ve yıldız ilmi ile uğraşanlar ne bilsin, gam çekene sor gecenin kaç saat olduğunu)
Ey gazeteci arkadaşlar, siz birde o saatlerin ne kadar uzun olduğunu yataktaki hastalara, zindandaki mapuslara, sorgudan çıkan sanıklara sorun…
Mustafa YAKUTCAN / Habervaktim.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.