Ruşen Çakır ses verdi: Susmam
Yeni Akit’in Ankara Temsilcisi ve Yazarı Yener Dönmez, önceki günkü “Açılımcılar sussun” başlıklı yazısında, onca açılıma rağmen terör estirmeyi artırarak sürdüren PKK’ya karşı acil alınması gereken tedbirleri sıralarken, açılımda sınır tanımayan yazarların görüşlerine prim verilmemesi gerektiğini ifade etmişti.
Dönmez şöyle yazmıştı:
“Terör örgütünün kamuoyu oluşturmasına fırsat veren medyaya gerekli yaptırımlar uygulanabilir.
Bu konu çok önemli...
Milliyet, Taraf ve Hürriyet gibi gazetelerin terör örgütünün propagandasına hizmet eden yayınlarına asla müsaade edilmemeli.
Başta Osmanlı’yı maceradan maceraya sürükleyen İttihat Terakki’nin Mason Paşası’nın torunu Hasan Cemal ile Cengiz Çandar, Ali Bayramoğlu, Oral Çalışlar, Mehmet Ali Birand, Ece Temelkuran, Ruşen Çakır, Can Dündar, Nuray Mert, Mehmet Altan ve Taraf yazarlarının tümünün açılım masallarına prim verilmemeli.
İmralı’daki cani bir şekilde susturulmalı...
Bunun için gerekirse yeni hukuki düzenlemeler yapılmalı.
Açılımcılar da artık susmalı...”
ÇAKIR'DAN SES GELDİ: SUSMAM
Vatan'dan Ruşen Çakır, üzerine alınmış olmalı ki bugün "Susmak gibi bir lüksümüz olamaz" diye yazdı. BDP, terör örgütü ve Öcalan lehine yorumlarıyla tepki çeken bir isim olan Ruşen Çakır, şöyle yazdı:
"Siyasetçiler için “artık sözün anlamı kalmadı” cümlesinin belki bir anlamı olabilir ama hayatlarının omurgasını “söz”ün oluşturduğu biz gazetecilerin, aydınların böyle bir lüksü yok, olamaz. Bu ülke Kürt sorununda “her şey konuşulsun, konuşulmalı” noktasına hiç de kolay gelmedi. Bu nedenle “yazıp çizdiklerine, konuştuklarına dikkat et!” diyen bildik ve yeniyetme faşistlerin tehditlerine boyun eğmeden doğru bildiklerimizi yazıp söylemeye devam etmeliyiz."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.