Blair Hürriyet'te mi yazacak?

Blair Hürriyet'te mi yazacak?
İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde küreselleşme üzerine bir konferans vermek için Türkiye’ye gelen İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair, Türkiye'yi dünyadaki en ilginç ülkelerden biri olar

Son yıllarda adeta Türkiye’ye odaklanan Blair, ilgisini daha da ileri götürerek günlük bir gazetede belli periyotla yazı yazarsa, oradan ülkemize ve Müslümanlara akıl vermeye kalkarsa şaşmamak gerekir.
Amma da abarttın demeyin sakın...

Hürriyet gazetesinin 13 Ekim tarihli nüshalarındaki manşetleri benim bu satırları yazmama sebep oldu.
“Ne varmış manşetlerinde” diyeceksiniz…

İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair…

Gazete yönetimi tarafından “Türkiye’ye, onun üzerinden de Müslümanlara akıl veren” yazısı ve değerlendirmeleri 13 Ekim gününde nasıl manşetlere çıkarıldığını bakınca görmek mümkün.

İşte o tam 10 yıl arayla aynı gün Tony Blair’li manşetleri:



Tam 10 yıl önce Hürriyet’teki yazısının bir paragrafında Blair; “Elbette, kimse askeri çatışma istemez. Elbette, hepimiz diplomatik bir çözümü tercih ederiz.

Fakat kendimize sormamız gereken şudur: geçmişte diplomasi yoluyla çözüm hiç mümkün oldu mu? Kabil'deki rejime 11 Eylül'ün baş şüphelisini teslim etmesi için dört hafta süre verdik. ABD, başka terörist saldırılar nedeniyle yıllarca Usame bin Ladin'in iadesi için çaba gösterdi. Bu konudaki diplomatik ve politik çabanın bir parçası olarak ben de Rusya, Pakistan, Hindistan, ABD, İsviçre, Umman ve Mısır'a seyahatlerde bulundum” diyerek, bazı sorunların diplomasi yoluyla çözülemeyeceğini ifade ediyor.

Blair, dünkü konuşmasında PKK ile görüşme sürecini değerlendirirken de, kendilerinin de IRA ile gerçek müzakereler öncesinde ön görüşmeler yaptığını anlatmış. Ancak Blair, gerçek müzakereye geçilmesi için karşı tarafın şiddete son vermesinin en önemli kriter olduğunu söylemiş.

Konuşmasının sonunda ise, buraya Türkiye’nin başarılarını tebrik etmeye, zamanın sorunlarıyla baş edebilecek gönül ve ruh olduğunu söylemeye geldiğini belirtmiş. Blair, “21. yüzyılı hepimiz için bir adalet ve fırsat yüzyılı haline getirebiliriz ve getirmeliyiz.” ifadelerini kullanmış.

Kanaatimce, 21. yüzyılın adalet ve barış yüzyılı olmasını sağlayacaklar, geçen yüzyılın eskimiş, yıpranmış, yalancı ve zalimlikleriyle meşhur yüzleri olmayacaktır…

Araştırmacı Mustafa Yakutcan / Habervaktim.com




HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.