Çankaya'nın gerçek rakımı kaç?
"864" rakımlı tepe" olarak ünlenen Çankaya Köşkü'nün gerçek yüksekliğinin çok daha fazla olduğu anlaşıldı. "General Motor/Çankaya Savaşları'nı Durduracak Kitap" isimli mizahi romanı yayımlanan gazeteci-yazar Rıfat Yörük, Çankaya'nın gerçek rakımının 1105 metre olduğunu kitabında açıklıyor.
Romanı yazarken Çankaya Belediyesi İmar Ve Şehircilik Müdürlüğünden bilgi alarak bu rakama ulaştığını belirten Yörük, bazı haber ve köşe yazılarından alıntılar yaparak tezini doğrulamağa çalışıyor.
"General Motor" romanında, yanlış adıyla "864 rakımlı tepe"nin gerçek yüksekliğinin anlatıldığı bölüm şöyle:
Ankara'da düzlükler bile 865 metre
" Sezer'in görevi kendisinden devraldığı Demirel burayı '864 rakımlı tepe' namıyla meşhur etmişti. Sahi, 'hesap-kitap adamı' Demirel, bazılarına göre 950 ancak Çankaya Belediyesi resmi kayıtlarına göre 1105 metre olan Köşkün rakımı konusunda niye 241 metrelik vahim bir hata yapmıştı? Bu soru, bizzat kendisinden cevabını alana kadar Sezer'in kafasını hep kurcalayacaktı? Gazeteci-Yazar Cüneyt Arcayürek de 1989 yılında 'Çankaya-Namı 864 Rakımlı Tepe' isimli bir kitap yazmıştı. Demirel yanlışlığı meşrulaştırınca köşk denince akla hemen '864 rakımlı tepe'nin gelivermesi ve bu tanımın kitap adlarında bile yer alması doğaldı.
Radikal Gazetesi de bu konuyu detaylıca araştırmış ve 1070 metre yükseklikte olduğunda karar kılmıştı. 12 Ocak 2004 tarihli bu gazetede 'Duvarların Dili Olsa' köşesinde yer alan 'Bir Ankara Efsanesi Bitti' başlıklı şu yazı Demirel'in rakamını bir kez daha çürütüyordu;
'Başkentin siyasi lügatinde önemli ifadelerden biri de '864 rakımlı tepe'dir. Bu ifade, Çankaya Köşkü yani, siyasi iktidarın en üst noktası için kullanılır. Deyimi siyasi lugate kazandıran ise, ilk kez 9. Cumhurbaşkanı Demirel'den duyduğunu söyleyen deneyimli gazeteci Cüneyt Arcayürek'tir. Yıllardır gazeteciler de Çankaya'dan aldıkları kulis haberlerini hep '864 rakımlı tepe' ifadesiyle süsleyegelmiştir.
Bunun gerçeği ne kadar yansıttığı ilk kez gazeteci İsmet Berkan tarafından sorgulanmış, ancak Berkan, Demirel'den doyurucu yanıt alamamış. Çankaya'nın rakımı, yani deniz seviyesinden yüksekliği hafta içinde yine tartışıldı. Emniyet'in hazırladığı bir Atatürk belgeselinde, Anıtkabir'in rakımı 906 metre olarak verildi. Oysa Çankaya'nın coğrafi yüksekliği Anıtkabir'den gözle görülür şekilde fazlaydı. Radikal Gazetesi Ankara Bürosu'nun bir araştırması gerçek yükseklikleri ortaya çıkardı. Ankara'nın en alt seviyedeki noktaları bile 864 metreden yüksekti. Örneğin Kızılay Meydanı deniz seviyesinden 865 metre, Ulus'taki Atatürk heykelinin bulunduğu meydan ise 870 metreydi. Anıtkabir'in tören alanı 905 metre görünüyordu. Çankaya'daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nün seviyesinin ise 864 metreyle alakası yoktu. Hatta Ankara'da 864 rakamlı bir tepe bile yoktu. 1070 metre yüksekliğiyle, Çankaya Köşkü, Bolu Dağı'na bile tepeden bakıyordu."
Halka bu yükseklikten bakmak baş döndürür
Yörük, Gazeteci-Yazar Nuh Gönültaş'ın da Çankaya'nın gerçek yüksekliği konusunda "1150" rakamını vererek işi daha da ileriye götürdüğünü belirtiyor ve ekliyor:
"Her halükarda Çankaya Köşkü'nün gerçek yüksekliğinin, oraya çıkanları hazmedemeyen sayın Demirel tarafından bilinçli olarak 250-300 metre düşük gösterildiği kanaatindeyim. Dolayısıyla 11. cumhurbaşkanımız sayın Abdullah Gül 864 değil 1105 metre yüksekliğe çıkmıştır. Memnuniyetle görüyorum ki, Bolu Dağı'ndan bile yüksek olan bu rakım başını döndürmedi ve milletimize tepeden bakmadı. Daha ilk aylarda sık sık halkın arasına karışıp problemleri yerinde görme imkanı bulması, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in 'modern mapushane' olarak tanımladığı Köşk'te Sezer gibi yıllarca hapis yatmayacağını müjdeliyor."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.