Özdil baltayı taşa vurdu

Özdil baltayı taşa vurdu
Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil, “devenin nadir olan düz yerlerini bile eğerek” evlere şenlik bir yazı kaleme aldı.

Özdil bugünkü yazısında, Genelkurmay Başkanı’na hakaret amaçlı olarak “onbaşı” diye hitap eden BDP Eşbaşkanı Demirtaş üzerinden “şeriatçı gazete” diye nitelendirdiği Vakit’i vurmaya çalıştı.

Aklı sıra “Allah’ın ve Allah adına dünyaya nizamat vermenin yasaları” demek olan “İslam şeriatı” ile o yasaları çiğnemeye cüret eden PKK teröristlerini birleştirmek suretiyle aynı cümlenin içinde hak ile batılı karıştırmaya kalkıştı.

Hürriyet yazarı,  "onbaşı bile olamayacakların general olduğu ülke" yazısı dolayısıyla Vakit'e dava açan generallerin bugün tutuklandıklarını savunarak, BDP'nin "onbaşı" hakaretine dava açılacak olmasının askerler için daha büyük tehlikelere yol açabileceğini savundu. 

Özdil’e bu cüretkarlığının Vakit’e ve onun hatırasına en küçük bir halel getirmeyeceği gibi, ettiği sözlerin bumerang gibi kendisine dönüp ağzının gözünün daha fazla eğileceğini, bu yüzden giderek zayıflayan üslubunun ve yazı kalitesinin daha da dibe vuracağını hatırlatmakta fayda var.

ÖZDİL’İN DÜZELTEBİLDİĞİMİZ YANLIŞLARI

Vakit’teki yazı açıkça iki generalle ilgiliydi.
Bunlardan biri zamanın Kara Kuvvetleri Kumandanı Aytaç Yalman’dı.
Kars’ın Ruslar tarafından işgali üzerine marş besteleyen Rus bestekâr Mussorgosky’i övmesinden ötürü eleştiriliyordu.
AYTAÇ YALMAN NE ZAMAN İÇERİ ATILDI?

İkincisi 1. Ordu Kumandanı Çetin Doğan’dı. O da emekli edilmesini hazmedememiş, sağda solda darbeci nutuklar atıyordu ve bu nutuklarda yemen türküsünü küçümsüyordu. Eleştirilmesi de bu çerçevede idi.

Üstelik o dava etmedi, ama Balyoz sanığı olarak içeride!
Demek ki ikiden biri dava etmiş. 312’si üzerine alınmış!
312 davası, iki generalle ilgili eleştiri üzerine açılmıştır.

SON OLAYDA AÇIKÇA BİR GENELKURMAY BAŞKANI’NA HAKARET KASTI VAR
Rütbe önemli değildir askerlikte, temel, erdir. Bir rütbesiz asker dahi bir orduda önemlidir. Osmanlı padişahları yeniçeri ocağında bir numaralı er olarak kaydedilirdi. Rütbe onun üstüne gelir.
Bazı zaman erler generallerden çok daha kritik bir sorumluluk taşıyabilir ve savaşın kaderini etkileyebilirler.

Onbaşı küçümsenebilecek bir rütbe değildir. Başbakanın dediği gibi: “Ordumun onbaşılarını dağ kadrosunun ağababalarına sorsunlar. Veya bizimle çarpışmış herhangi bir ülkenin komutanlarına…”

Furkan Altınok / Habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.