İşte o iki CHP'li ve Rektör
Göktürk Tunçtürk
CHP’li Önder Sav skandalının hemen ardından Vakit Yazarı Serdar Arseven, iki CHP’li nin, bir Rektörle yaptıkları gizli görüşmelerini üstü kapalı yazmış ve yakında açıklayacağını belirtmişti.
Bu yazıdan sonra görüştüğümüz Arseven, konuşmaları nasıl elde ettiği ve konuşmaların içeriği hakkında bazı ipuçları vermiş, konuşmalarda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül hakkında seviyesiz şekilde sözler sarf edildiğini ve 150 bin muhabiri olduğunu belirtmişti.
Vakit yazarı Arseven, bu günkü yazısında o konuşmaların kahramanı CHP’li milletvekili ve İl başkanı ile Rektörün ismini ve konuşmaların detayını açıkladı.
Arseven’in bu yazısında olmayan bazı ilginç noktalar ise şöyle.
Vakit Gazetesi Ankara bürosu Haber Müdürü Fatih Akaya, konuşmaları teyit etmek için aradığı CHP’li vekil ile görüştüğü sırada, Vekil böyle bir ziyaretin olmadığı ve rektörle konuşmadıklarını belirtip inkâra kalkışınca, Akaya vekile ‘ İnkar ediyorsunuz ama ya kayıt varsa’ deyince Vekil oldukça tedirgin olur ve başlar itiraflara.
İkinci ilginç nokta ise CHP’liler ve Rektör, konuşmalarını detayı ile Vakit’e ulaştıran köstebeği aramaya başladığı öğrenildi.
İŞTE ARSEVEN’İN İSİMLERİ VE KONUŞMALARI AÇIKLADIĞI ‘ “Beni de mi takip ediyorsunuz” BAŞLIKLI YAZISI
“Efendim… “Yüksek ateş”in pençesinde kıvrandığımız ve yatağa bağlanmama çabası içinde olduğumuz bu haftanın ilk (size göre ikinci) iş gününde, önceden “ipuçlarını verdiğimiz” bir başka meseleye girelim mi?..
Malûm; VAKİT, CHP, önder Sav-Vali mevzularına girdiğinde yer yerinden oynamış… Ve… Laikçiliğin temel kolonlarından biri olan CHP; liderinin “iş bilmezliği”nin de muazzam katkısıyla çatlamıştı!..
Oradan çalışacak olursak…
Yine bir CHP’li… Pardon bu sefer “iki” CHP’li…
Ve… Bir de Rektör…
O… CHP’li değil tabii!..
Maziye atıfla girelim: 1 Haziran 2008 Pazar, 09.00-10.30 arası…
Cumhuriyet üniversitesi Uygulama Oteli Bahçesi’nde bir kahvaltı…
Katılımcılar; CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder özdemir, CHP İl Başkanı Bülent Renda Deniz ve… Sayın Rektör Mehmet Bakır…
Bize ulaşan ve “yalanlanmasını” büyük bir “arzu” ile beklediğimiz diyalog notlarına göre, üniversitedeki “dincilikle” mücadeleden ve bu “mücadele”nin Sivas çapında verilmesinin öneminden bahsediyor, taraflar…
Sayın Bakır’a göre; kendisi, “irtica ile mücadelenin” olmazsa olmazlarından!..
Diğer adaylar ise… İşte; orada… Sayın Cumhurbaşkanı’nın; “Yanlış” bir adım atmasının hangi “hukuki” ve de “demokratik” tavırlarla engelleneceği üzerine “fikir egzersizi” yapıyorlar!..
Bunlardan biri de…“Sayın Gül’ün aynı rektörde karar kılmaması halinde toplu istifa!..”
Bir de… Anayasa Mahkemesi’nden nasıl bir karar çıkacağını, (hem de Yüksek Mahkeme yetki aşımında bulunmadan önce) kesin olarak ortaya koyuyor, Sayın Vekil…
Bana ulaşan “not”ta bu “kesin karar” var da… Yargı sürecinin devam ettiğini göz önünde bulundurarak, “es” geçelim iyisi!..
Şimdi… Başkalarınınki büyük gazetecilik oluyor, biz yaptığımızda hedefe yerleştiriliyoruz malûm…
Bir hınç, bir kıskançlık… Ve bir de… Siyasallaştığına dair geniş bir toplumsal kabul bulunan malum mekanizma!...
Neyse burayı da geçelim… Ve… Sütunumuzun, “not bıraktığımız” Sayın Rektör ve İl Başkanı’na da açık olduğunu belirttikten sonra…
Bize ulaşan “bilgi”nin doğru olup olmadığını “tecrübe” etmek üzere aradığımız CHP’li Vekil Sayın Malik Ecder özdemir’le yaptığımız görüşmenin “not”larını sunalım…
Soran, Ankara Haber Müdürümüz Fatih Akkaya…
-Sayın Vekilim, (geçtiğimiz günlerde) Cumhuriyet üniversitesi’ni ziyaret ettiniz galiba?..
-Yok, hayır!..
-Etmediniz mi?..
-Hayır!..
-üniversite’nin Uygulama Oteli Bahçesi’nde bir kahvaltı?..
-Ya bu özel bir kahvaltıydı!.. Yani, evet, sizi dinliyorum…
-Yani rektör beyle bir görüşmeniz olmadı mı kahvaltıda?..
-Fatih Bey!.. çok sıkı tâkip ediyorsunuz. (Gülerek, hem de kahkahalarla) İnşallah ben de dinlenmiyorumdur! (Ahaaa… önder Sav muhabbetinden bahis. S.A)
-Yok Sayın Vekilim, ne münasebet. Sadece bir not var. O dinleme iddialarının ne olduğu malum. Ben, Sayın Rektör’le görüşmeniz hakkında…
-Bakın, orada seçim var. Kulis çalışması olmasın diye özen gösterdim. Sabah kahvaltısında hal hatır sordum rektöre.
-Hal hatır sordunuz?.. Yalnız mı ziyaret ettiniz?..
-Fatih Bey, bunları niye soruyorsunuz?..
-Bir de İl Başkanınız var mıydı yanınızda?..
-Olabilir, ne var bunda ki…
-Hiç… Ne olsun; bir Vali ile CHP yöneticisi hükümet aleyhinde laflıyor. Siz, seçim öncesinde İl Başkanınızla birlikte Sayın Rektör’e 1.5 saat “hal hatır” soruyorsunuz… çok önemli değil tabii!..
-Ben, İl ilçe örgütünü gizli götürmüyorum ki…
-İşte tamam, gizli değil. özel değil…
-Gittik, 1 saat kahvaltı yaptık.
-Diğer rektör adaylarını?..
-Onları da ziyaret edecektim, vaktim olsaydı.
-Vaktiniz yetmedi?..
-Haber değeri var diyorsanız, dilediğinizi yazabilirsiniz!..
-Rektörlük seçimleri filan konuşulmadı; kapatma davası, Yargıtay bildirisi vesaire, değil mi?..
-Tabii ki önde seçim var. Nasıl gidiyor, seçimlerde diye konuşulmuştur!.. Bunun altında bir şey aramak yanlış bir şey.
-Hayır hayır, bir şey aramıyoruz. Sohbet ettiniz sadece!..
-Varsa bir iddianız belge, bilgi, kayıt…
-Yok, yok… Merak ettiğim bir şeyler vardı Sayın Vekil, olabildiğince izah edici açıklamalarınız oldu, teşekkür ederim!..
•
Görüşmenin özeti böyle… Sayın CHP’li Vekil bayağı “izahat” vermiş değil mi?..
Dikkatimi çeken ve bu yazıyı kaleme almama “sebep” olan vaziyet: CHP’li “dostlarımız” bayağı “tepkili” görünüyorlar.
Manzara; Rektör-AK Partili Vekil ve AK Parti İl Başkanı şeklinde olsaydı, “yadırganırdı!..”
Oysa… CHP’lilerle Sayın Rektör’lerin “Laik Cumhuriyeti koruma ve kollama” eksenli muhabbetler organize etmelerinde ne gibi bir “gariplik” var ki!..
Sayın CHP’li vekilin de ifade ettiği gibi yaptıkları gayet “tabii” ve de “alışılmış!..”
Sayın Baykal’ın, perişan olmasına sebebiyet veren “bizi dinletiyorlar” çıkışına paralel olarak, “Ne o, beni de mi takip ediyorsunuz” gibi bir yaklaşım sergileyen Sayın Vekil rahat olsun…
Diğerleri de rahat olsun; VAKİT’ in sadece 150 bin muhabiri var!.. Başka bir gücü de yok!..”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.