Aydın ağaya, gazetecilik dersi!
Çok net bir çarpıtma bu. Hem çarpıtma. hem de karşısındakini haksız bir talepte bulunuyormuş gibi suçlu gösterme numarası..
Aydın Doğan; aynı numarayı, önceki akşam da tekrarladı. 28 Şubat sürecinde Sincan’da yürüyen tanklarla ilgili Doğan Medya haberleri eleştirilirken, sahibi olduğu medya organlarını şöyle savundu: “Sincan’da tanklar yürüdü. Bunu haber yapmayalım mı? O zaman sansür olmaz mı? O zamanki Başbakan, tankları yürüten paşaları görevden alması lazımdı. Bu olsaydı biz onu da haber yapardık.”
Ne kadar masumane bir savunma değil mi?
Dersiniz ki; hiçbir insan dahli olmayan, bir tabiat olayı yaşanmış. Gazete de, sadece olanı yazmış.
Yok böyle bir şey..
Yapılan yayınlar, çok farklı yorumlar eşliğinde, yaşananları bambaşka gösterebilecek türden haberler.. Suçluyu masum, masumu suçlu gösteren haberler!
Olay, “Tanklar yürümüş. Haber vermeyelim mi?” denilecek kadar basit değil.
Somut kıyaslama yapalım.
“Dürüst” ve “şerefli gazetecilik”, nasıl yapılırmış herkes görsün.
Önce yanlış örneği verelim. Doğan’ın gazetelerinden Milliyet, Sincan’da yürüyen tankları bakın hangi başlık ile vermiş: “Sincan manevrası iktidarı sarstı.”
Olanı vermemiş.. İçlerinden geçen, tankların yürümesi ile yaşanmasını umdukları “sarsıntı”yı başlığa çekmişler..
Şu da spotları: “Kudüs Gecesi ile şimşekleri üzerine çeken ilçe, dün palet sesleri ile uyandı. ‘Refah-Yol dağılıyor mu?’ tartışması başladı.”
Devamında da aynı mantık hakim: “Olağanüstü gün: Ordunun gösterisinin ardından Başkent hareketli bir gün yaşadı. İki gensoru geliyor. DSP ve CHP grupları, ‘Laik demokratik cumhuriyet’e yönelik tehlikelere karşı duyarsızlık gösterdiği gerekçesiyle hükümet hakkında ayrı ayrı gensoru önergesi hazırlıyor.”
Bir de manşette kullanılan Sincan’da yürüyen tankların resimaltını aktarayım: “Silahlı Kuvvetler Sincan’da.. Türk Silahlı Kuvvetleri, geçtiğimiz günlerde şeriat provasına sahne olan Sincan’da gövde gösterisi yaptı. 20 tank ile 15 kariyerin ilçeden geçişi, vatandaşlar tarafından ilgi ile izlenirken, yurt çapında geniş yankı uyandırdı. Meclis’te ‘Ordu uyarıda bulundu’ yorumu yapıldı.”
“Ne var ki bunlarda!” diyebilir Aydın ağa..
Hâlâ aynı teraneleri okuyabilir.. Tank yürütülmesine çaktırmadan yapılan övgüleri normal gösterebilir.
“Ne yapacaktık, bunlar yaşanırken biz sansür mü uygulayacaktık?” diyebilir.
Kendisine vereceğimiz somut örneğimiz var.
“Ben olsaydım” diye başlayan, pehlivan tefrikalarından değil, arşivden çıkarıp vereceğimiz somut belge var.
Akit’in aynı günkü manşeti..
Akit de vermiş haberi. Sansür uygulamamış. Gizlememiş haberi..
Ama nasıl vermiş? Buyurun, yaşananları bir de Akit’ten okuyalım.. 5 Şubat 1997 tarihli Akit’in manşetinde de, Sincan’da yürüyen tanklar var..
Tankların görüldüğü resmin patlağında, “Sincan’ı değil Anayasa’yı çiğnediler” yazılı..
Nasıl, Akit sansür mü etmiş haberi?
Gördün mü Aydın ağa.. Nasıl yapılırmış haber?
Resimaltı da şöyle: “Sincan Belediye Başkanı Bekir Yıldız’ın düzenlediği Kudüs Gecesi’ne misilleme yaparcasına önceki gün Sincan caddelerinde tank yürütülmesi, vatandaşlar tarafından tepkiyle karşılandı. Vatandaş, ‘Bu mu demokrasi?’ diye sordu.”
İşte gazetecilik böyle yapılır, Aydın ağa
“Bir resimaltı ile ne olacak?” demeyin. Bakın daha neler yazmış Akit.. Tankların yanıbaşında, dönemin Genelkurmay Başkanı İ. Hakkı Karadayı’nın büyük bir fotoğrafı var. “Sincan’da tank yürüttünüz diye bugün sizi alkışlayanlar, yarın ‘etek’ giydirirler” ikazı, büyük spotta hatırlatılmış Karadayı’ya..
Bununla da bitmiyor Akit’in cesur haberi. Ara başlık da şöyle: “Medyanın dolduruşuna gelmeyin.” Küçük spotu da vereyim: “Vergi kaçırmak için yatına İngiliz bayrağı çeken; devlet bankalarını hortumlayan şerefsiz medya patronlarının kışkırtmasına gelenler; Gürler’den Tural’a, Güreş’ten Evren’e sivile soyunan paşalara aynı medyanın neleri reva gördüğünü unutmamalıdır.”
Gördün mü Aydın ağa. Haber nasıl verilirmiş, gazetecilik nasıl yapılırmış, gördün mü?
Devam ediyorum, Akit’in birinci sayfasından alıntıya. Ara başlık: “Gülünç duruma düştük..” Küçük spot da şöyle: “Ankara’daki darbe oyunları, Türkiye’yi bütün dünyada gülünç duruma düşürdü. Batılı gözlemciler, Türkiye’nin darbeci Latin Amerika ülkelerinin de gerisine düştüğünü vurguluyor ve Afrika’daki ‘muz cumhuriyetleri’ ile mukayese ediyor.”
Bitmedi.. Bir ara başlık daha: “Hortumları kesilince!...” Onun da spotu şöyle: “Şerefsiz medya patronları ve yazarlarının darbe çığırtkanlıkları, Refah-Yol hükümeti ile devlet hazinesine uzanan hortumlarının kesilmesinden kaynaklanıyor. Devlet içine hücrelenmiş çeteler de, bir cunta iktidarıyla hesap vermekten kurtulacaklarını düşünüyor.”
Haydi bakalım söyle Aydın ağa, Akit sansür mü etmiş yürüyen tankları? Hükümete mi yıkmış suçu, “Tankları yürüteni niye görevden almadın ki?” diye.
Yoksa yazılması gerekeni dürüstçe yazıp, senin gazetelerinde yapamadığın gazeteciliği mi yapmış?
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.