'Vakit susturulmak isteniyor'

'Vakit susturulmak isteniyor'
Vakit gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven, bilgisayarların haczettirilmesi ile ilgili zorbalığı “Bu şarap paralarına yetmez, niyetleri farklı bunların” sözleriyle eleştirdi.

Serdar Arsever'in açıklamalarını izlemek için tıklayın

“Doğan Grubu’nun Amacı Dinçer'e Baskı” başlıklı haberinden ötürü İllegal Basın Konseyi Başkanı Hürriyet Başyazarı Oktay Ekşi tarafından gazetenin bilgisayarları haczettirilmesi üzerine bir basın toplantısı düzenleyen Vakit Gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven, yaşananların büyük bir hukuksuzluk örneği olduğunu belirtti. 

İlginç tesadüfler ve tazminat kararı

Bir süre önce, Aydın Doğan ve Oktay Ekşi’nin, Vakit gazetesindeki bir haberle ilgili olarak manevi tazminat davası açtıklarını hatırlatan Arseven, ilginç bir tesadüf eseri Ankara’da açılan davada mahkemenin yapılan itirazı kabul etmeyerek Aydın Doğan için 4 milyar, Oktay Ekşi için de 3 milyar tazminata hükmettiğini ifade etti.

Muhabirlerin bilgisayarlarını aldılar

Kararı temyiz ettiklerini kaydeden Arseven, Aydın Doğan ve Oktay Ekşi’nin neticeyi beklemeden parayı tahsil etme yoluna gittiklerini, Haber Merkezinde bulunan muhabirlerin haber yazdıkları bilgisayarları haczettiklerini söyledi.

Üç kuruş için düştükleri hale bak

Basın özgürlüğü, gazetelilik hak ve hürriyetinin bu vesileyle bir hikayeden ibaret olduğunun altını çizen Arseven, “Katrilyonluk malvarlığına sahip, 72 yaşındaki Aydın Doğan, 4 milyar alacağı için Ankara Haber Merkezi’mize avukat gönderdi.. Polis eşliğinde icra memuru gönderdi.. 50 yıllık gazeteci, 76 yaşındaki Oktay Ekşi, 3 milyar liralık, henüz kesinleşmemiş alacağı için, muhabirlerin bilgisayarlarını yediemine kaldırttı” diye konuştu.

Onların derdi basın özgürlüğü değil

“Onların dertleri basın özgürlüğü değil. Basın özgürlüğü”nü savunan bir insan, 4 milyar için bir gazetenin haber merkezine icra gönderir mi?” diye soran Arseven, her türlü baskı ve zorbalığa rağmen gazetecilik yapmaya devam edeceklerini sözlerine ekledi.

Zorbalıktan geriye soru işaretleri kaldı

Anayasa'nın 10 ve 42. maddelerinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin ardından birçok yazar tarafından yazılar yazıldığını, ancak sadece kendi gazetesinin üç yazarı hakkında dava açıldığını ifade eden Arseven, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilgisayarlarımıza el koydular. İçeride bir buzdolabımız var el koyabilecekleri ve bu hukuki olurdu. Onu almış olsalardı biz soğuk su içmeden de yaşıyor olabilirdik ancak bizim bilgisayarlarımızı aldılar. Bir başka dikkat çekici nokta, gazetemizin merkezi İstanbul'da, bilgisayarlara el konulmasına neden olan haber de İstanbul büromuz tarafından yapılmış. Özellikle Ankara bürosuna böyle bir baskın yapılması ve ısrarla bilgisayarlarımıza el konulması bir mesajdır."

Vakit'e gözdağı vermek istediler

Oktay Ekşi'nin aynı zamanda Basın Konseyi Başkanı olduğunu anımsatan Arseven, "Köşe yazarı ve muhabir arkadaşlarımızın ellerindeki kalemin alınmasına karşı çıkması gereken bir kimlikte ama kendisi özellikle bizim bilgisayarlarımızı aldırtıyor. Burada verilmek istenen mesaj, şudur: ‘Ey Vakit Gazetesi, sen yanlışların üzerine bu kadar gitme, bunları yapma, bizi rahatsız ediyorsun, bizim çıkarlarımızı rahatsız ediyorsun, bak seni uyarıyoruz. Bu olay son derece açık bir mesajdır” diye konuştu.

Biz sormaya devam edeceğiz

Arseven, Aydın Doğan ve Oktay Ekşi’ye “Biz sormaya devam edeceğiz, gazetecilik yapacağız. Siz de gazetecileri susturmak için, her türlü girişimlerinize devam edebilirsiniz!” sözleriyle seslendi.

habervaktim.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.