Vakit'e 'yalnız değilsiniz' mesajı
Vakit'e karşı yapılan 'zorbalığa' ve 'susturma' girişimine tepki gösteren STK'lar ve hukukçular, gazetemize 'yalnız değilsiniz' mesajı verdiler.
Gazetemizin Ankara Bürosu’na gerçekleştirilen haciz baskınına tepki yağdı. Keyfiliği kınayan sivil toplum örgütü temsilcileri, baskının “Vakit’in susturulmak istendiğinin açık bir göstergesi” olduğu görüşünde birleşirken, gazetemizin yanında olduklarını, bildirerek destek verdiler.
- Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Hizmet İş Genel Başkanı Mahmut Arslan: “Ülke çıkarına kalem sallayıp, özgürlüklerden yana tavır takınan ve dik duran medyaya yönelik tüm müdahaleleri kınıyoruz.”
- Mazlum-Der Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu: “Hürriyet ve Oktay Ekşi’nin yasa dışı davranışı siyasidir. Yaşanan bir darbe süreci var ve bu sürecin içine Vakit de çekilmiş ve mağdur edilmek istenmektedir. Hukuk zorlamasının karşısında Vakit’in yanındayız.”
- Bem-Bir-Sen Genel Başkanı Mürsel Turbay: “Gazetenin bilgisayar ve fakslarına el konulması Anayasa’nın 28 ve 30. maddelerine aykırıdır. Bir gazetenin mahkûm olduğu tazminat kararını, Yargıtay aşamasını beklemeden icra yoluyla uygulamak, hukuksuzdur. Hele böyle bir girişimi Basın Konseyi’nin başında olan kişiler yapıyorsa, bu ülkede basın özgürlüğünden söz etmek, dem vurmak mesleki anlamda da samimiyetsizliktir.”
VAKİT, BASKICI ZİHNİYETİ RAHATSIZ ETTİ
- Özgür-Der Genel Başkanı Hülya Şekerci: “Bu haciz olayı holding medyası sözkonusu olduğunda kanunların bir hükmünün bulunmadığının yeni bir göstergesi olmuştur. Bu bir susturma operasyonudur.”
- Sivil Düşünce Platformu kurucusu Ufuk Coşkun: “Burada çok açık bir mesaj ve bir tavır var. Vakit baskıcı zihniyeti rahatsız etmiştir. Mesaj ‘sus’ mesajıdır. Ve bu mesaj çok ucuzdur.”
ÇOK BÜYÜK BİR UTANÇ
- Diyarbakır Söz Gazetesi sahibi Mehmet Ali Altındağ: “Bu büyük bir linç girişimidir. Bu linç girişimi muhalif basını susturmaya yönelik bir adımdır. Hakikatleri sindirme çabasıdır. Bu utanç tarihe kara bir leke olarak geçmiştir. Ne gerekiyorsa maddi ve manevi olarak Vakit gazetesinin yanındayız.”
- Büro Memur Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan: “Özgürlük ve demokrasiden yana olanları susturmak 4 bilgisayara el koymakla başarılamaz. Bu insanların yüreklerine işlemiş özgürlüğü çekip sökmeye kimsenin gücü yetmez.”
- Öğretmen-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi: “Özgürlükten yana, antidemokratik adımların karşısında direnen Vakit gazetesi statükoyu rahatsız etmiş ve el birliği ile bir yok etme savaşı başlatılmıştır. Bu savaşın karşısında özgürlüklerden yana herkesin duracağı bilinmelidir.”
- Birlik Haber Sen Onursal Başkanı Hüsamettin Şanal: “Basın Konseyi Başkanı olan bir kişinin basının özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik kasıtlı davranışı kabul edilemez. Bu demokrasi dışı tutumu kınıyoruz.”
EKŞİ VE JAKOBENLER KOL KOLA
- ASDER Ankara Şube Başkanı Kemal Şahin: “Kartel medyasının ahlaksızlıklarını savunmaktan çekinmeyen illegal basın konseyi başkanı Oktay Ekşi’nin dava sonuçlanmadan haciz işlemi yaptırması jakoben, diktacı çevreler ile olan işbirliğini gözler önüne sermiştir.”
DEMOKRASİYE TAVIR ALINDI
- Adalet Der Genel Başkanı Emre Yurtalan: “Türkiye'nin gündemi, gündemin satır araları, gerçeklerin nabzını tutan özgür basını susturmak için hukuksuzluğa sığınmak büyük ayıptır. Halkın gerçekleri öğrenme hakkının engellenmesi demokrasiye tavır almaktır.”
- Medya Etik Konseyi Başkanı Halit Esendir: “Yapılan baskın, gazetecilerin çalışmalarını engelleyecek şekilde bilgisayarlarına el konulması bakımından kesinlikle etik değil. ”
- Demokrat Hukukçular Derneği Başkanı Halil Doğan: “Daktilo yerine geçen bilgisayar da bugün gazetecinin iş aleti olduğu için, Vakit gazetesinin bilgisayarlarına el konulması yanlış bir harekettir. Cihazlara el koymak, kişinin tutuklanması gibi mahkum edici bir mana içerir. Hacze giden avukat o malzemelere el koymamalıydı, böyle bir takdir hakkı vardı.”
- Prof. Mustafa Erdoğan Sürat: “Hukuksuz günlerdeyiz. Türkiye’nin aydınlanma tarihindeki en karanlık dönemi yaşamaktayız. Eğer iktidar ve muhalefet içine düştüğümüz karanlığın farkına varmak için bir delil beklediyse, o delil şimdi önümüzdedir. Vakit’in Ankara Bürosu’ndaki çağdaş kalemlere, diğer bir ifadeyle bilgisayarlara el konulması tarihin hiçbir döneminde yaşanmamış bir basın cinayetidir. Zira yazarın kalemine tasallut etmekle onun ciğerlerini sökmek arasında hiçbir fark yoktur.”
'VAKİT SUSTURULMAK İSTENİYOR'-VİDEOLU BASIN TOPLANTISINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
Aslan Değirmenci-Abdülhamit Güler-Cevdet Klıçlar-VAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.