Gazetede cunta toplantısı
Ankara Bürosu’nun yeni binasına taşınması sebebiyle gerçekleşen programda; pek çok yasakçı ismi bir araya getiren Cumhuriyet Gazetesi, cuntacı kimliğiyle biliniyor. Madanoğlu Cuntası’nın deşifre edilmesinin ardından Sıkıyönetim Savcısı Süleyman Takkecioğlu tarafından hazırlanan iddianamede, “Madanoğlu Cuntası”nın gizli toplantılarının yapıldığı yerler arasında Cumhuriyet gazetesi de yer alıyor.
Savcı Takkecioğlu iddianamesinde, halen Cumhuriyet gazetesinin en tepesinde bulunan isim olan İlhan Selçuk’un ilk amacının askeri darbe olduğunu açıklıyor. Geçmişte cuntacılığı tescillenen İ. Selçuk, bugün ise Ergenekon çetesinin üyesi olduğu için tutuklanması istendi. Mahkeme; somut deliller olmasına rağmen, İlhan Selçuk’u, yaşı dolayısıyla serbest bırakıldı.
Cumhuriyet Gazetesi'nin Ankara Bürosu'nun yeni binasına taşınması sebebiyle gerçekleşen programa; 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Anayasa Mahkemesi'nin eski başkanlarından Yekta Güngör Özden, ODTÜ Rektörü Ural Akbulut ve gazeteci Emin Çölaşan’ın katılması ve Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'ın odasında sohbette bulunulması, Cumhuriyet Gazetesi’nde geçmişte yapılan toplantıları gündeme getirdi.
SELÇUK, CUMHURİYET GAZETESİ’NDE GİZLİ CUNTA TOPLANTILARI YAPMIŞ
Cumhuriyet gazetesi, cuntacı kimliğiyle biliniyor. 1970’te ‘Madanoğlu Cuntası’nın deşifre edilmesinin ardından Sıkıyönetim Savcısı Süleyman Takkecioğlu tarafından hazırlanan iddianamede, “Madanoğlu Cuntası”nın gizli toplantılarının yapıldığı yerler arasında Cumhuriyet gazetesi de yer alıyor. Savcı Takkecioğlu, iddianamesinde, halen Cumhuriyet gazetesinin en tepesinde bulunan isim olan İlhan Selçuk’un ilk amacının askeri darbe olduğunu açıklıyor.
27 MAYIS TARİHLİ MANŞETİ
27 Mayıs öncesinde Demokrat Parti’nin iktidarlarına karşı çıkan ve CHP’nin basın bülteni görüntüsünde olan gazetenin, darbe günü çıkan sayısında, “Memleketin bugünkü buhranına ve kardeş kavgasına mani olmak üzere Kahraman Türk Ordusu bütün memlekette dün gece sabaha karşı idareyi ele aldı” başlığı kullanılıyor. Yine gazetenin 28 Mayıs 1960 tarihli sayısında yer alan karikatür, darbeci kimliğini deşifre ediyor. Türk demokrasisiyle silahın birlikte resimlendiği karikatürde, “Büyük Türk ordusuna ithaf. Desteğimiz” başlığı kullanılıyor. Gazetede yayınlanan bir diğer karikatürde ise, “Yeter, söz milletindir” başlığı altında resmedilen, altlarında basın, Türk ordusu, üniversite yazan figürler gazetenin niyetini gösteriyordu.
ASPARAGAS HABERLER
Gazete, darbecileri halkın gözünde yüceltmek, Demokrat Parti iktidarını ise aşağılamak için yalan haberler yazmaktan da çekinmemiş.
Gazetenin, 2 ve 4 Haziran 1960 tarihlerinde yayınlanan haberlerinde, “Demokrat Parti iktidarının üniversite öğrencilerini öldürdüğü ve Et Balık Kurumu’nda kıyma makinesinden geçirdiği” şeklindeki komik haberlere dahi imza attığı dikkat çekiyor. 2 Haziran 1960 tarihli haber “Buzhane ve çukurlarda bulunan cesetler” başlığını taşıyor. 4 Haziran tarihli haberde ise; Demokrat Partililerin, öldürdüğü gençleri Et Balık Kurumu’ndaki kıyma makinelerinden geçirmiş olabileceği ileri sürülüyor. Cumhuriyet Gazetesi’nin maskesini düşüren olaylar ise 12 Mart muhtırasıyla birlikte ortaya çıkarılıyor. Kamuoyunun “Madanoğlu Cuntası” olarak bilinen, aralarında siviller ve askerlerin de bulunduğu cuntanın gizli toplantılarının, bizzat Cumhuriyet gazetesinde gerçekleştirildiği mahkeme kayıtlarında yer alıyor.
GAZETEDE CUNTA TOPLANTILARI
Madanoğlu Cuntası’nın deşifre edilmesinin ardından Sıkıyönetim Savcısı Süleyman Takkecioğlu tarafından hazırlanan iddianamede, “Madanoğlu Cuntası”nın gizli toplantılarının yapıldığı yerler arasında Cumhuriyet gazetesi de yer alıyor. Cumhuriyet gazetesindeki cuntanın gizli toplantıları ve yaşananlar şöyle gelişiyor:
14 ŞUBAT 1970: İlhan Selçuk’un işyerinde yapılan toplantıda; Selçuk, uzun zamandır faaliyetlerden hiç haberdar olmadığını ve galiba gevşettiklerini, Ankara’da General Hayri ile anlaşamadıklarını sandığını, askerlerin sadece cunta istediklerini, buna karşılık kendilerinin ise kadro teşkilatı istediklerini, bu konuda birinci engelin bu olduğunu, ikinci engelin ise, ordu dışındaki bir adamın (Madanoğlu’nun) liderliğini orduya kabul ettirmek olduğunu söylemiş ve ayrıca “Ordudan sağ bir hareket beklemiyorum, yalnız orduda bir sinme var. Orduda ağır bir baskı olması gerekir” demiştir.
18 KASIM 1970: İstanbul’da İlhan Selçuk’un, Cumhuriyet gazetesindeki odasında İlhan Selçuk, öğretmen Cengiz Ballıkaya ve MİT elemanının müşterek yaptıkları bir toplantıdır. MİT eleman raporu ile tesbit edilmiştir. Toplantıya başlarken İlhan Selçuk’un, MİT tarafından odasına dinleme aleti konulmuş olduğunu söyleyerek, konuşmalarını Cumhuriyet gazetesi genel yayın müdürünün odasında yapacaklarını bildirmesi üzerine, hep birlikte genel yayın müdürünün odasına geçmişlerdir. Selçuk, toplantıda, cuntanın İstanbul teşkilatında kurulmasını istediği elemanları saymıştır.
SAVCI: SELÇUK’UN İLK AMACI ASKERÎ DARBE
1970’te ‘Madanoğlu Cuntası’nın deşifre edilmesinin ardından Sıkıyönetim Savcısı Süleyman Takkecioğlu tarafından hazırlanan iddianamede, halen Cumhuriyet gazetesinin en tepesinde bulunan isim olan İlhan Selçuk’la ilgili şu değerlendirmeleri yapıyor:
“Gizli ittifakın Devrim Genel Kurulu yeminli üyesidir. Legal ve illegal çalışmaları gözönüne alınacak olursa, Milli Demokratik devrim stratejisini benimsemektedir... Cumhuriyet gazetesindeki yazılarında işlediği ana konu, mevcut iktidarı yıpratma, siyasi partilere karşı itimatsızlık oluşturarak, parlamento aleyhtarlığını oluşturma, mevcut demokratik düzenin bir göstermelik olduğunu telkin etme, iktidarla mücadele görünüşü altında devletin temel yapısının yıpratılmasını hedef alma, mevcut düzeni silahla yıkma, bozuk düzenin ve haksızlığın ortadan kaldırılarak, sömürüsüz düzen diye tanımladığı sosyalizmin tahakkukuna çalışmasına ve evvel emirde Türk askerlerinin yönetime el koyması gerektiğini telkin ve tavsiye etme ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni bir darbeye sürüklemek şeklinde hülasa olunur. Askerî bir darbenin mevcut parlamenterist düzeni yıkmasını ilk merhale olarak görmektedir.”
ŞİMDİ DE ERGENEKON TERÖR ÖRGÜTÜ SANIĞI
Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve başyazarı İ. Selçuk, Ergenekon Terör Örgütü soruşturması kapsamında gözaltına alınmış ve yaşı gerekçe gösterilerek tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış, ancak hakkında yurtdışı çıkış yasağı konulmuştu. Gazetemiz, Selçuk’un, AK Parti hakkında kapatma davası açılacağını, 7 Şubat 2008’de, kapatma davasından 35 gün önce birçok dostu ile açık açık defalarca konuştuğunu ortaya çıkarmıştı.
Kenan Kıran - Vakit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.