'Domuz'a beraat

'Domuz'a beraat
Vakit’in, Aydın Doğan ve illegal basın konseyinin başkanı Oktay Ekşi’nin bir haberimizden ötürü açtığı ve henüz temyiz sürecinde olan bir davadan ötürü icra baskınına maruz kaldığı Türkiye’de yargı, sözde karikatüründe başörtülüleri &

İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin, “Basın yolu ile hakaret” davası açılan Selçuk’un iğrenç karikatüründe hakaret unsuru bulmaması, hukukçuları çileden çıkarttı. Gazetemiz yazarları hakkında da, Anayasa Mahkemesi’nin başörtüsü düzenlemesinin iptaline ilişkin kararını eleştirdikleri için soruşturma başlatıldığına dikkat çeken hukukçular ve STK temsilcileri, çifte standardın apaçık ortada olduğunu söylediler.

“YARGI, AYNI HAKARETE ORTAK OLDU”
Adalet-Der Genel Başkanı Av. Emre Yurtlan, Vakit’e reva görülen uygulamaların ardından Turhan Selçuk’un böylesi iğrenç bir karikatür sebebiyle ceza almamış olmasının manidar olduğunu belirterek, “Bu karikatür ile toplumumuzda yüzde 70’e varan başörtülü bayanlara hakaret edilmiştir. Selçuk, inançlı kesimler ve başörtülü hanımlara en ciddi hakareti basın yoluyla yapmıştır. Hakaret suçu ortada olmasına karşın cezasız bırakılması, yargı tarafından da aynı hakaretin onandığının, kabul gördüğünün belgesi niteliğindedir. Bu karar toplumu rencide etmiş, inançlarımız, değerlerimiz söz konusu olduğunda yargıya güvenilemeyeceği yönündeki kanaati pekiştirmiştir. Hukuka olan güven bir kez daha yara almıştır. Selçuk’un beraat ile ödüllendirilmesi, hukukun ve yargının adalet dağıtmadığına ispatı niteliğindedir. Bu zihniyet değişmedikçe yargı reformu da sorunu çözemez, hukuk siteminde açık bir militan laikçi kadrolaşma olduğu görülmektedir.” dedi.

ASLA YILMAYACAĞIZ
Türkiye Kadınlar Birliği Genel Başkanı Ayşe Serap Şahiner ise, azgın azınlığın yargıdan destek alarak inançlı çevrelere savaş açtığını belirterek, “Böylesi iğrenç ve seviyesiz bir üslûpla başörtülüleri eşleştirmeye çalışan silahşör kaleme ceza verilmiyor ve hak, hukuk, adaletten yana taraf olan Vakit gazetesi doğru haberlerinden dolayı linç edilmek isteniyor. Bu karar toplum vicdanında mahkûm edilmiştir. Cumhuriyet gazetesi, mahkemenin kararından büyük bir başarıymış gibi memnuniyet duyuyor. Cumhuriyet çalışanları şunu iyice bilsin ki; milletin değerlerini aşağılayan bir zihniyetin asıl kendisi aşağılıktır. Selçuk’un çizdiği, kendi resmidir. Mahkeme böyle bir karar verdi diye haklarımızdan vazgeçecek değiliz. Hukuki haklarımızı sonuna kadar korumak için hukuk büromuz, avukatlarımız ile mücadele başlatıyoruz. Bize Allah tarafından verilen özgürlüklerimiz ile kimsenin dalga geçme hakkı yok” dedi.

“BU KARARI KABUL ETMİYORUZ”
Karikatürün yayınlandığı günlerde Ankara Abdi İpekçi Parkı'nda bir araya gelerek özürlü kafayı yaptıkları eylemlerle kınayan İnanç Özgürlüğü Platformu Dönem Sözcüsü Ali Dalaz da, karara tepki gösterdi. Yargının üst üste verdiği kararlar incelendiğinde siyasallaşmanın ötesine gidildiğini vurgulayan Dalaz, “Bir insana, örtüsü konu edilerek hakaret etmek, o insanın ne kadar gerici olduğunu gösterir. Bu gericiliğe ise ceza yerine beraat veren mahkeme ise aynı tutumu destekleyerek o hakarete ortak olur. Adalet yerine zulüm dağıtmak ve başörtülü insanları rencide etmek kimsenin hakkı değildir. Bu kararı kınıyorum. Biz basın özgürlüğünden yanayız, basının çirkefliğine ve dinimize hakaret etmesine değil. Sonra kalemi ile milletin kulağı, gözü olan yazarlar lince tâbi tutulurken, millet karşıtlarının el üstünde tutulması mânidardır” diye konuştu.

“HAÇLI MANTIĞINDAN FARKSIZ”
Büro Memur-Sen Genel Başkanı Yusuf Yazgan ise, “Selçuk’un çizdiği o karikatür, kendi iç dünyasının yansımasıdır. Elitist jakobenlerin elinde olduğu defalarca tespit edilen hukuk kurumlarından böyle bir kararın çıkmış olması bizi şaşırtmamıştır. Bunların geçim kaynağı milletin değerlerine küfretmek ve gerilim meydan getirmektir. Bir tarafta gündemi oluşturan ve toplumu bilinçlendiren medya yok edilmek istenirken, bu zihniyetin tetikçi kalemlerinin dokunulmazlığının sürmesi, onları cesaretlendiriyor. Sözde bağımsızcı bu zihniyet, Danimarka ve Hollanda'da İslâm’a ve Müslümanlara yapılan ağır hakaretlerin iç temsilcileridir. Haçlı mantığından farksızdır.” dedi.

Aslan Değirmenci - Vakit

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.