Konsey'in Esra Ablası bakın ne yaptı

İllegal konseyciler Esra ablaya yine sahip çıkarlar mı?

İllegal basın konseyinin avukatlığına soyunduğu Esra Arsan, dün yine piyasaya çıkmış..

"PKK yandaşlığı yapmak"la suçladığımız için, akılları sıra bizi kınamaya kalkan illegal basın konseyi, avukatlığını yaptıkları Esra ablanın son açıklamasından, eminim çok yararlanacaklar.

Çünkü Esra abla, gazetecilik dersi veriyor..

İllegal basın konseyindekilere de, artık o dersi almak düşer!.

Ne diyor Esra abla?

"Türk basını Şemdinli'de olduğu gibi Antep'te de gerçeği yansıtmadı. Evrensel gazetecilik ilkeleri açısından bakacak olursak, büyük Türk basınının yine çok kötü bir sınav verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Türk basını, eylemci olarak direkt PKK'yi işaret ederek 'acınacak hale' düştü!"

İllegal basın konseyinin birinci başkanına sormaya gerek yok. Gençliğinde darbecilerin profesyonel avukatlığını yapan Orhan Birgit'e neyi soracağız ki?

O çizgisini zaten belirlemiş.

Biz ikinci başkan Kenan Akın'a soralım..

"Avukatlığını yaptığınız Esra abla, PKK'nın suçlanmasına tahammül edemiyor. Siz ne buyurursunuz, PKK'ya haksızlık mı ediliyor, Kenan amca"

Esra abla, basının nasıl haber yapması gerektiğini, bir akademisyen(!) olarak bakın nasıl anlatıyor: "Saldırı sonrasında olayları habere dönüştürürken, resmi yetkililerden yapılan ilk açıklamalar çok önemli. Özellikle ölü ve yaralı sayısı, yaralıların hangi hastanelerde tedavi altına alındığı, patlama sonrası yangının kontrol altına alınıp alınmadığı ve elbette ilk belirlemelere göre patlamanın boyutu, saat kaçta, nasıl gerçekleştiği gibi detaylar haberlerde verilmeli. Ölü ve yaralıların kimlikleri, mümkünse, bir süre çifte kontrolden geçene kadar açıklanmamalı."

Ölü yaralı sayısında aman yanlışlık yapmayın. Hastalar hangi hastanede, dikkat edin. Saat kaçta patlama olduğu konusunda aman hata etmeyin.. Yaralıların kimliğini çifter kontrolle belirleyin..

Eeee?

Bu kadar uğraştan sonra, bu işin failleri için de bir şey demeniz gerekmez mi, Esra abla?

Yok gerekmez!

Onu da şöyle açıklıyor Esra abla: "İlk aşamada patlamayı üstlenen herhangi bir örgüt yoksa, gazeteciler kendi başlarına müneccim gibi 'Bombayı şu örgüt koymuş' dememelidir."

Olur Esra abla..

PKK'yı suçlamayalım.

Sonra illegal basın konseyi, bir toplantı daha yapar, "PKK'yı haksız yere suçlayan Akit'e kınama" diyerek, bir bildiri daha yayınlayabilir..

PKK'yı suçlamayalım, hatta PKK'yı aklayalım, değil mi Esra abla.. Senin yaptığın gibi..

"PKK'ya iftira ediliyor. Aslında PKK terör eylemi yapmaz. Onlar dünya tatlısı insanlar. Onlar çocuk.. Onlar genç..

Onlar delikanlı.. Kimsenin kılına zarar vermeyen insanlar onlar" diyelim.

O zaman olur değil mi?

Onlar, askerlerimizi şehit etsinler.

Biz PKK'lılara, "Mevlana yaşasaydı, Yunus Emre yaşasaydı, gidip PKK'ya üye olurdu" diye yazalım..

Olur mu Esra abla?..

"Esra abla.. Esra abla" diyorum ama.. Aslında Esra abla hiç önemli değil.

Önemli olan illegal de olsalar basın konseyindekiler.

CHP'ye transfer olan, Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu'na soralım, "Ne dersiniz, Antep'teki saldırıdan PKK'yı sorumlu tutmak, haksızlık mı?.."

Ailecek konseyde bulunan ulusalcı Tufan Türenç ile eşi Pınar Türenç'e soralım..

TÜRSAB Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy'a..

Milliyetçileri yıllarca istismar eden Hüsamettin Cindoruk'a..

Onunla aynı partide siyaset yapan Yaman Törüner'e..

AK Parti'den milletvekilliği yapan Nevzat Yalçıntaş hocamıza soralım...

Evet konseydeki bu isimlere soralım, "Ne diyorsunuz, daha bir ay önce, avukatlığını yaptığınız Esra ablanın son dediklerine?"

"PKK'nın suçlanmaması gerektiği, onların aslında böyle şeyler yapmadığı, basının iftira ettiği" şeklindeki savunmalara ne dersiniz?

"PKK yandaşlığı" değil de, ne dersiniz?

Söyleyin, milliyetçi söylemle halkın karşısına çıkan Ulusoy'lar.. Akın'lar.. Cindoruk'lar..
Biz yanlış mı demişiz, 'PKK yandaşlığı yapıyor' derken..

Bir üniversitede, PKK gibi bir terörist örgütün lehine açıklamalar yapabilen bu kadına, "PKK yandaşı" diyerek, hakaret mi etmişiz biz?"

Ali Karahasanoğlu / Akit