Obama’dan döneklik

Obama’dan döneklik
Ortadoğu bölgesi bir takım iç karışıklıklarla boğuşurken, Amerikan-İsrail ittifakının Müslümanlarca kutsal sayılan ve terör devleti İsrail’in işgali altında bulunan Kudüs’ün statüsü ile ilgili bir karar vermek üzere oldukları belirtiliyor.

Amerika’da yaklaşan seçimler öncesi, Başkan Obama’nın partisi çok tartışılacak bir karara imza atarak, “Kudüs İsrail’in başkentidir ve öyle de kalacaktır” cümlesini tekrardan programına aldı. Barack Obama’nın daha önce parti programından kaldırılan ibareyi, Yahudi lobisinin baskısı üzerine yeniden programa alması Müslüman toplumunun tepkisine yol açtı.

Ortadoğu bölgesi bir takım iç karışıklıklarla boğuşurken Amerikan-İsrail ittifakının Kudüs’ün statüsü ile ilgili bir karar vermek üzere oldukları belirtiliyor. Amerika’da yaklaşan seçimler öncesi, Devlet Başkanı Barack Obama’nın partisi çok tartışılarak bir karara imza atarak, üstüne vazife olmayan işlerin içerisinde bulunacağını bir kez daha teyit etmiş oldu.

AMERİKA SAFINI TEYİT ETTİ

Yaklaşan başkanlık seçimleri öncesinde toplanan Demokrat Parti Ulusal Kurultayı, parti programından çıkarılan bir cümleyi tartışmalı bir oylamanın ardından tekrar programa soktu. Kurultay öncesi parti programından çıkarılan “Kudüs İsrail’in başkentidir ve öyle de kalacaktır” cümlesi tekrardan programa konularak, Amerika’nın Ortadoğu sorununa yaklaşımı bir kez daha hissettirildi. Yenilenen kararın daha etkili bir anlam taşıdığı belirtiliyor.

YAHUDİ LOBİSİ DEMOKRATLARI TERBİYE ETTİ

Demokrat Parti Kurultayı’nda Kudüs’ün İsrail’in başkenti olduğuna yönelik alınan kararın oylaması da yine skandal bir yöntemle gerçekleştirilmiş. Oylama üyelerin evet ve hayır şeklinde seslenmeleriyle sağlanmış. Ses düzeyinin yüksekliğine göre karar verilen oylamada bir türlü karar veremeyen Kurultay Başkanı, evet ve hayır seslerinin eşit düzeyde olması sebebiyle oylamayı üç kez tekrarlatmış. Sonuç itibariyle “Evet” sesinin daha yüksek çıktığı kararı protesto sesleri arasında açıklanmış.

YOK BİRBİRLERİNDEN FARKLARI


Demokrat Parti’nin güncellediği destek mesajı anlamına gelen İsrail yanlısı bu kararın ardından gözlerCumhuriyetçi Parti’ye çevrildi. Cumhuriyetçilerin başkan adayı Mitt Romney de yaptığı açıklamalarda İsrail’e bağlılık ifadelerinde bulunmuş ve Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etmişti.

İNGİLTERE’DE DE TARTIŞILIYOR

Bu arada İsrail’in başkentinin neresi olduğu yönündeki tartışmalar İngiltere’de de bir süredir yaşanıyor. İngiliz Guardian gazetesi geçen ay geçtiği bir haberinde, İsrail’in başkentinin ne Tel-Aviv ne de Kudüs olduğu yönünde bir yaklaşımı benimsediklerini açıkladı. Tel Aviv’i İsrail’in başkenti olarak lanse etmenin yanlış olacağını belirten Gazete; Kudüs’ün de, uluslararası camia tarafından tanınmamış olduğuna vurgu yaptı. Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak kabul edilemeyeceğini yazan gazete, İsrail’in kabul etmediği Tel Aviv’in de İsrail’in başkenti olarak sunulmasının yanlış olduğunu kabul ettiklerini bildirdi.

GUARDİAN: NE TEL-AVİV NE KUDÜS!..

Bu kabulün üzerine Guardian grubunun yayın organlarındaki muhabirlerine, Tel Aviv’i İsrail’in başkenti olarak yazmaları yönünde baskı yapmayacakları bildirildi. Haberde, İsrail Parlamentosu’nun Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul ettiği ancak bu kutsal şehrin, uluslararası camia tarafından kabul görmediği için, İsrail’in başkenti olarak görülmemesi gerektiği de vurgulanıyor.
The Guardian bu konu hakkındaki görüşünü desteklemek için 1980 tarihli İsrail’in Kudüs’ü başkent ilan etmesini kınayan ve bunu geçersiz sayan BM kararına atıfta bulunuyor. Grubun “Kudüs hükümet merkezi, Tel Aviv ise ülkenin diplomatik ve finansal merkezi” ibaresini kullanıyor.

GUARDİAN’A BASKI

Guardian gazetesi Nisan ayında geçtiği bir haberle ilgili olarak ta bir düzeltme yayınlamış, İsrail’in başkentini Kudüs olarak belirtilen bir haberinden dolayı özür dilemişti. İsrail ile diplomatik ilişkilere sahip ülkelerin büyükelçiliklerini Tel Aviv’de tutmaya devam ettikleri biliniyor. Guardian’ın bu makul yaklaşımı üzerine, asli görev İsrail’i medyada korumak olan İsrail yanlısı İngiliz medya izleme kuruluşu Honest Reporting, grubu baskı altına almaya çalışmış, ancak basında yer alan haberleri düzelttirme yetkisine sahip bir kuruluş olan Basın Şikayet Komisyonu (PPC), Guardian’ın yaklaşımında “herhangi bir kural ihlali olmadığını” açıklamıştı. İngiliz medyası ve üst kurullarında bir süredir İsrail’in başkentinin neresi olduğu ve bunun nasıl ifade edilmesi gerektiğine yönelik ciddi tartışmalar yaşanıyordu. Bu tartışmaların bir süre daha devam edeceği sanılıyor.

DÜNYA TANIMIYOR

İsrail 1967 yılında 6 gün savaşında Doğu Kudüs’ü ele geçirdi. 30 Temmuz 1980’de de İsrail Parlementosu Knesset Kudüs’ü ebedi başkenti olarak ilan etti. Uluslar arası kamuoyu İsrail’in Doğu Kudüs’ü ilhak etmesini kabul etmediği gibi bu kutsal şehri başkent olarak kullanmasına da onay vermedi. Ağustos 1980’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 478 nolu kararı geçirdi ve “derin endişe” duyduklarını belirtip şehirdeki diplomatik görevlerde bulunanların geri çekilmesini istedi.

Osman Yiğit / Yeni Akit

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum