Kedi-köpeksever Müyesser ablalar, biraz da insan sevin!
Sonrasında da, bir sürü palavra ile, Odatv'nin başına gelen sözde mağduriyetleri anlatıyorlar.
İnsanlar, önce dürüst olmalılar..
"28 Şubat'ta size zulmedildi diyen" adamlar, gerçekten 28 Şubat'ta yapılanların zulüm olduğuna kendileri inanmalılar.
Odatv'ciler, buna inanıyorlar mı?
Benim gördüğüm kadarı ile inanmıyorlar.
Ama inanmış gibi yapıp, dindar insanları istismar etmek istiyorlar.
Nedir delilim?
Önceki gün internet sitelerine koydukları, ve sitede yayınlamaya devam ettikleri, Anayasa Mahkemesi eski sekreteri Bülent Serim'in yazısı.
Bülent Serim gibi kafası sadece yasağa çalışan birisinin o sitede yazı yazması, tek başına 28 Şubat'çı olduklarını ispatlar ama.
Biz Odatv'cileri suçlarken, bununla yetinmeyelim..
Evet, bu zatı muhterem, Yekta Güngör Özden'in Anayasa Mahkemesi başkanlığı döneminde, mahkemenin sekreterliğini yapan ve ilk üyelik boşalması sırasında, yasakçı Özden tarafından mahkemeye de üye olarak atanması için kulis yapılan bir zattı ama..
Olur ya..
Adam süreçten ders çıkartmıştır. "28 Şubat'taki yasakçı kafasını, şimdi düzeltmiştir" diye düşünebilirsiniz.
O zaman yasakçı Serim'in Odatv'de yazdıklarının içeriğine bakalım.
Yasakçı kafa sürüyor mu, sürmüyor mu, okuyucu ile birlikte yorumlayalım.. Odatv'ciler de, kendi hisselerini alsınlar.
Şöyle diyor Serim: "Danıştay, 1984 yılında, aydın, uygar, cumhuriyetçi gençler yetiştirmekle görevli olan eğitim kurumlarında başörtüsü yasağının hukuka uygun olduğunu kabul ederek; türbanı serbest bırakan yönetmelik kurallarını, anayasanın laiklik ve eşitlik ilkeleri ile Devrim Yasaları'nın korunması amacına aykırı görerek iptal etmiştir."
Kafa nasıl?
Kıyak değil mi?
Sarhoş anlamında değil..
Yasak lehine, ezberletilmiş sözcükleri papağan gibi yıllarca tekrarlama anlamında; o biçim kıyak!
Adam hâlâ, yasakçılığın sürdüğü günleri arzuluyor.
O günlerin sözcülüğünü yapıyor..
Ve demokratlık sözcülüğü yapan Odatv de, bu ahlaksızca yasak savunuculuğu yapan yazıyı yayınlıyor!
Bize vicdan muhasebesi talebinde bulunuyorlar ama.
Vicdansızca bir yasağın sürmesi için, yazılar yayınlıyorlar!
Serim efendi, bununla yetinmiyor..
Refah Partisi ile Fazilet Partisi hakkındaki kapatma davalarını da savunuyor: "Anayasa Mahkemesi, Refah ve Fazilet partilerinin kapatılmasına ilişkin kararlarında,
-Partilerin, yükseköğretim kurumlarında öğrencilerin başörtüsü kullanmalarını destekleyen davranışlarını,
-Siyasal bir simge olan türbanın, eylemli bir durum yaratılarak TBMM'ne taşıma girişimini, laiklik ilkesine aykırı bularak kapatma nedeni saymıştır."
Öyle mi Odatv'ciler?Öyle mi Müyesser abla? Doğan Yurdakul abi.. Soner kardeş!
Adlarından başka hiçbir şeyleri "Barış" olmayan kardeşler?
Öyle değil mi?
Ve tüy dikiyor yasakçı Odatv'nin, yasakçı yazarı: "Bu nedenle 'yasal yasak' sürmektedir."
Ve şöyle bağlanıyor, bir öğretim üyesine verilen hapis cezasının yanlış olduğunu kendince ispatlamak için, yasakçı kafanın, yasakçı sitede yazdıkları: "Türban yasağının kız öğrencilerin eğitim hakkına ilişkin özgürlüklerini kısıtladığı konusuna gelince:
Öncelikle belirtmek gerekir ki, yukarıda da açıklandığı gibi, bu yasağı getiren anayasadır. Anayasanın 13 ve 14. maddelerinde, temel hak ve özgürlüklerin, laik cumhuriyete zarar vermemesi için sınırlandırılabileceği, kötüye kullanımının engellenebileceği öngörülmüştür.
(...) Laiklik ilkesi ise, Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve AİHM kararlarında vurgulandığı gibi, siyasal İslamın simgesi olan türbana geçit vermemektedir."
Haydi Barış kardeşler..
Müyesser ablalar..
Kediseverler.. Köpekseverler.. Hayvanseverler.. Çiçekseverler..
Okuyun o yazıyı.
Biraz da insanları sevin! Dindarları sevin!
Utanın o yazıdan.. Silin o ahlaksız yazıyı, sitenizden!
Ali Karahasanoğlu - Yeni Akit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.