Geçmiş cumhurbaşkanlarından Turgut Özal’ın bir takım şüpheler üzerine naaşına otopsi uygulanması, geçtiğimiz haftanın flaş gelişmesi idi. Vefatının üzerinden 20 yıla yakın bir zaman geçmiş olmasına rağmen, böyle bir karar alınması ve adli tıp tarafından ciddi sonuçlar elde edilebileceği yönündeki açıklamalar, hem siyasi iradenin bazı karanlık noktaların üzerindeki sis bulutunu kaldırma noktasındaki kararlığını hem de Adli Tıp Kurumu’nun ne derece gelişim katettiğini ortaya koymuş oldu.
MUSTAFA KEMAL’E OTOPSİ GEREKİYOR MU?
Adli Tıp’ın Özal olayında ortaya koyabileceği sonuçların, daha başka şüpheli olaylara bakış açısında da köklü değişikliklere sebep olabileceği sanılıyor. Bu olayların başında Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal’e yönelik düzenlendiği iddia edilen suikast ve zehirlenme faaliyetleri ile ilgili şüpheler geliyor. Konuyla ilgili Akit’e açıklamalarda bulunan Kültürel Genetik Araştırmaları Düşünce ve Teşhis Platformu Onursal Başkanı Deniz Şar, Türk milletinin zihninde ve bilinçaltında uzun süredir çok ciddi yer tutan, Mustafa Kemal’in etrafındaki bir takım karanlık çevreler tarafından zehirlenip zehirlenmediği şüphesinin ortadan kalkabilmesi için bir otopsiden başka bir seçenek olmadığını bildirdi.
YAKIN TARİH YENİDEN YAZILABİLİR
Mustafa Kemal’in bir suikaste kurban gittiği iddialarının hem yurt içinden hem de yurtdışından bir çok kaynak tarafından dile getirildiğini hatırlatan Şar, kamu vicdanının ancak bu şekilde bilimsel bir otopsi çalışması ile rahatlatılabileceğini vurguladı. Şar, bu yolla, Mustafa Kemal’in tartışmalara sebep olan vasiyetinin doğru olup olmadığı gibi bir çok şüpheli durumun da aydınlanmasının sağlanabileceğini belirtti.
ATATÜRK’Ü TABU KILIFI İLE HALKTAN KAÇIRDILAR
Muhtemel bir otopsi sonucu olarak Mustafa Kemal’in öldürüldüğü yönünde bir veri elde edildiği takdirde, vasiyetten de şüphe edilmesi gerekeceğini belirten Şar, bir çok konuda olduğu gibi Mustafa Kemal’in akıbeti noktasında da ciddi bir perdeleme faaliyetinin yıllardır uygulandığını söylüyor. Şar, Mustafa Kemal konusunun ayrıca daha da katmerli şekilde bir tabu kılıfı altına alınarak üstünün örtüldüğünü düşünüyor. Bazı karanlık çevrelerin hakkı ve hakikati örtme, gözlerden ve beyinlerden uzak tutma gibi bir nosyon sahibi olmalarının, kendilerinin ana karakterleri olduğunu söyleyen Şar, bu çevrelerin gerçeklerden korktuğunu söyledi.
GİZLİ YAPILAR HİÇ BOŞ DURMAMIŞ
Tarihe dönüp bakıldığında karanlık çevrelerin yürüttüğü kuşatma ve gizleme faaliyetlerinin yeni bir şey olmadığını, Osmanlı’nın çöküşünü hazırlayan faaliyetlerden günümüze, kendi coğrafyamızdan dünyanın başka taraflarına kadar bu karanlık faaliyetlere şahit olunabileceğini söyleyen Deniz Şar, bir takım gizli örgüt ve istihbarat birimlerinin tarihte dünya liderlerine suikastler tertip etmesinin, vasiyetlerine el atmasının bir sır olmadığını, yakın zamanlarda açıklanan İngiliz gizli belgelerinin içinde bunların sayısız örneğine rastlanabileceğini bildirdi.
KARINCALAR ISIRMIŞ!..
Mustafa Kemal’in 1935’te Mason localarını kapatmasının ardından rahatsızlığının baş göstermesi ile doktor muayeneleri de başlamıştı. Tarihi kayıtlardan öğrendiğimize göre, ayaklarındaki uyuşukluk nedeniyle doktorlara yakınan Mustafa Kemal’e verilen cevap, “Efendim, ilaç sürünüz, karıncalar ısırmıştır” gibi bir cevaptı. Mustafa Kemal’in sağlığından sorumlu tıbbi ekibin yeterliliği bu idi. Bir çoğu Mason localarına kayıtlı bu doktorlar, Mustafa Kemal’ın ölümünün ardından bir çok da rapor hazırlamışlardı. Bu raporlar da adeta sır gibi saklanıyor.
ADLİ TIP’TAN KAÇIŞ YOK
Gelişen adli tıp teknolojilerinin, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, şüpheli olaylarda yadsınamaz önemde sonuçlar ortaya koyduğunu bildiren uzmanlar, bu potansiyelin Mustafa Kemal olayında uygulanması ile Türk milletinin yakın tarihine çok önemli derecede ışık tutabilecek bilgiler elde edilebileceğini düşünüyorlar.
NAPOLYON’U İNGİLİZLER ÖLDÜRMÜŞ
Mustafa Kemal’in bir suikaste kurban gitmiş olabileceği yönündeki iddialar üzerine bir otopsi çalışması talep ediliyor. Bu talebin ne derece anlamlı olabileceği Fransız general ve devlet adamı Napolyon’un da zehirlenmiş olması gerçeğinin bir otopsi ile ortaya çıkmasıyla daha da önem kazanmış durumda. Saç örnekleri üzerinde yapılan çalışma Napolyon’un siyanürle zehirlendiğini oraya çıkarmıştı.
Osman Yiğit / Yeni Akit
- Galaxy S24 Ultra hakkındaki son sızıntılarKasım 2023 Aylık Burç Yorumları! Bu burçtan olanlar kişisel büyüme için adımlar atmalıMerkez Bankası Ekim ayı Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarını açıkladıBayat ekmekleri değerlendirin - 1 tepsi dolusu börek yapmanın püf noktasıATV'nin yeni dizisi Safir'in konusu ve oyuncu kadrosuna genel bir bakışGoogle Translate'in 7.12 güncellemesi, Yüz Yüze Modu ve diğer yeni özellikleri ekliyorOprah ve Dwayne Johnson Maui yardım fonunu başlatmak için 10 milyon dolar bağışladıSakın çöpe atıpta zarar etmeyin! İçinden 18-22-24 ayar altın çıkıyorAnkara'da TEKNOFEST Coşkusu!Diyarbakırlı siyasetçi Kutbettin Arzu kimdir?
- Bir Ayet
- Bir Hadis
- Namaz Vakitleri
- Hava Durumu
- BIST: 7913.76 -0.82
- Altın: 1864.371 -0.03
- Dolar: 28.9774 0.02
- Euro: 31.2033 -0.01
Atatürke de otopsi yapılsın
Akit'e konuşan Kültürel Genetik Araştırmaları Düşünce ve Teşhis Platformu Onursal Başkanı Deniz Şar, Türk milletinin zihninde, Mustafa Kemalin etrafındaki karanlık çevrelerce zehirlendiği yönünde şüpheler hâlâ var. Bu şüphelerin ortadan kalkması için o

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Diğer Haberler



