Sizin 'etiğiniz' bu mu?

Dünkü köşe yazısında Hürriyet gazetesinin Taraf hakkındaki iddialarına cevap veren Ahmet Altan, Hürriyet’te yer alan Yakup Yılmaz imzalı; “Hatta bir kamu bankasından 10 trilyon lira borç istendiğini, ancak kredi talebine beklediği hızda yanıt alamayan gazete için ‘yukarıdan gelen bir emir’ ile özel bir uygulama yapıldığını da biliyorum. Kredi talebi bankanın yönetim kurulunda beklerken bölge müdürlüğü onayıyla bir acil nakit akışı sağlanmış” şeklindeki ifadeler üzerine, “Eğer Yılmaz’ın bir nebze haysiyeti, utanması, onuru varsa şu yazdıklarını tek tek açıklasın” çağrısı yaptı. 

Ancak Altan’ın içine düştüğü tezat, yazının bundan sonraki bölümünde kendisini gösteriyor.

Altan’dan Şark kurnazlığı: Sen açıkla ben de açıklayayım

Aydın Doğan grubunun ve özellikle de Hürriyet gazetesinin yayın politikasını, parasal ilişkileri ile ilgili gizliliklerini, finans kaynaklarını hiçbir zaman açıklamadıklarını ve açıklamayacaklarını bile bile “Sen açıkla ben açıklayayım” tutumunu sergileyen Altan, “Şark kurnazlığı” sergileyerek şöyle seslendi: “Biz hazırız. Aydın Doğan’la aynı gün karşılıklı olarak kamu bankalarından aldığımız kredileri ve borçlarımızı açıklarız. Var mısınız? Siz razı olun, hemen yarın birlikte açıklayalım. İsterseniz karşılıklı olarak “kaçan namerttir” diye başlık da atalım. Hadi...”

Etik ve dürüstlük böyle mi oluyor?

Yazısında dürüstlükten de söz eden Altan’ın tutumu medya çevrelerinde geniş yankı uyandırdı ve “Şark kurmazlığı” olarak nitelendirildi. “Etik ve dürüstlük böyle mi oluyor?” diye soran medya çevreleri Altan’a, “Sen önce açıklarsın, sonra onlara ‘siz de açıklayın’ dersin böylece sana da sorma hakkı doğar. Hürriyet yıllardan beri açıklamıyor, açıklamayacak da. Bunların ne olduğu zaten belli ve hep çamura yatıyorlar. Bunu bile bile şarta bağlıyorsun. Hürriyet bugüne kadar bu konularda asla bir açıklama yapma gereği duymadı. Bundan sonra da açıklamayacağı kamuoyu tarafından çok iyi biliniyor” uyarısında bulundular. 

habervaktim.com