Sevrci Anlayış Türkiye’yi Mahkûm Etmek İstiyor

Ercüment Kılıç, Texas Üniversitesi Ekonomi ve Uluslararası İlişkiler Bölümünü başarıyla tamamladıktan sonra Amerika’daki Ermenilerin soykırım iddialarından çok rahatsız olur. Haklı davamızın dünyaya anlatılması gerektiğine inanan Kılıç, yoğun bir çalışma içerisine girerek, Ermeni soykırımı yalanını Amerika’da anlatma ya başlar. 2003-2004 yılları arasında Türk Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) Genel Başkanlığı yapan Kılıç, bu dönemde sergilediği sivil toplum çalışmaları Beyaz Saray’ın dikkatini çekmiştir. Kılıç, Amerika Başkanı tarafından Beyaz Saray’a davet edilen ilk Türk sivil toplum lideri olmuştur. Kendini Ermeni yalanlarını dünya anlat mak için adamış olan Ercüment Kılıç’la 2015 yılına kadar neler yapmamız gerektiğini, Ermenilerin neler yaptıklarını ve yapacaklarını, tazminat davalarını, Sevrci anlayışı, ülkemizdeki “hepimiz Ermeniyiz” diyenlere karşı neler yapılması gerektiğini konuştuk:

2015’TE TÜRKİYE’Yİ BEKLEYEN TEHLİKE

¥ 2015 yılında bizi bekleyen en büyük tehlike nedir?
- Bence 2015 yılında bizi bekleyen en büyük tehlike tazminat davaları. Şu an Ermenistan dolaylı olarak Türkiye’den para koparıyor zaten. Sözde Ermeni soykırımında Ermeniler sabırlı şekilde planlı bir politika takip ediyorlar. İlk zamanlar Ermeni soykırımı tanınsın diyorlardı, şimdi onu da geçtiler tazminat istemeye başladılar. Bir sonraki süreç 2015 yılından sonra toprak isteme olacak. Ermeniler Türkiye’den mahkeme yoluyla birkaç defa tazminat aldılar. 2007 yılında OYAK’ın AXA sigorta şirketi ile ortaklığı sonucu Türkiye Ermenistan’a para ödedi. 2009 yılında Ermeniler Aviva’ya tazminat davası açtılar, dava muhtemelen 2013 yılının içinde Ermenilerin istediği gibi karara bağlanır. Bildiğiniz gibi AVİVA’nın Sabancı ile ortaklığı var. Yani dolaylı yoldan Türkiye yine Ermenistan’a tazminat ödeyecek. Son olarak Ermeniler geçtiğimiz yıl Amerika’da Ziraat Bankası’nı ve Merkez Bankası’nı mahkemeye verdiler. Mahkeme henüz tamamlanmadı; ancak benim tahminim Türkiye orada suçlu bulunacak. Ermeniler Türkiye’den para koparma işini bankacılık ve sigortacılık üzerinden yapıyor.

¥ Yani tazminat davaları devam edecek...
- Tabii. Ermeniler 1915 yılından itibaren Türkiye’de ne bıraktılarsa, tavuğuna varıncaya kadar her şeyi tek tek yazmışlar ve bekliyorlar tazminat davası açmak için. Şura da şu işyeri vardı, şurada söyle bir gayrimenkul vardı, şu köyde şunu bıraktık gibi her şey kayıt altında Ermenistan’da. Ermeniler toplamda bizden Türkiye’nin bir yıllık ihracat rakamı olan 150 milyar dolarlık bir para talep etmeyi planlıyorlar. 2015’te bizi bekleyen en büyük tehlike bu. Bunun yanında Türkiye’nin onur kaybı, şeref kaybı, uluslararası platformdaki durumumuz... Bugüne kadar 22 ülkede Ermeni soykırımı kanunu kabul edildi. Bu rakam ellili rakamları görebilir. Bu da bizi bekleyen ayrı bir tehlike. Ermeniler şunu diyecekler ileride güçlü bir şekilde: “İşte soykırımı şu kadar ülke tanıyor, dünya da şu kadar bilim adamı, akademisyen bunu kabul ediyor, AB ve ABD de soykırımı tanıyan kanunlar çıkardılar” gibi argümanlarla bizim karşımıza gelecekler. Burada başarısız olursak sıra Kıbrıs’ta...

LOBİCİLİK BAKANLIĞI’NIN KURULMASI GEREKİYOR

¥ 2015 yılına nasıl hazırlanmamız gerekiyor?
- Bu konuda yapılacak en iyi adım bence bir lobicilik bakanlığının kurulması olacaktır. Birçok ülkede bu bakanlık kurulmuştur. Başbakan Erdoğan’ın AB Bakanlığı’ndan sonra bir an önce lobicilik bakanlığını kurması gerekiyor. Ermenistan dünyada lobicilik bakanlığına ihtiyaç duyan en son ülkedir, Ermenilerin bile lobicilik bakanlığı var. Dünyada iki tür lobicilik var. Bir Japonya’nın yapmış olduğu gibi itibar lobiciliği diğeri de Suudi Arabistan’ın yapmış olduğu para lobiciliği. Biz maalesef ikisini de yapamıyoruz.

TÜRK-JAPON LOBİCİLİĞİ

¥ Türkler dünya lobiciliğinde ne yaparsa başarıya ulaşır?
- Amerika’da bankacılık ve sigortacılık lobiciliğinde en etkili ülke Japonya’dır. Japonların Amerika’da Yahudiler kadar etkin bir lobicilik faaliyetleri var. Tarihten gelen Türk-Japon işbirliğini kullanarak biz Amerika’daki Japonların banka ve sigorta lobiciğinden faydalanabiliriz. Onların da bizim lobiciliğimize ihtiyaçları var. Onun için bir an önce bu yönde çalışmaların yapılması gerekiyor. Türkiye’nin Amerika’da yapacağı lobicilik faaliyetlerinde kendisine bir ortak bulması gerekiyor, bu ülkelerin başında da Japonya geliyor bence, Yahudiler değil. Japonya Türk insanını seven nadir milletlerden biri. Devletin yapması gereken diğer bir çalışmada, yurtiçi ve yurtdışındaki Ermeni soykırımına karşı çıkan STK’lara destek vermesi gerekiyor. STK’ları daha aktif çalıştırmaya teşvik edici çalışmalar yapılmalı. Diğer bir yapılması gereken iş ise ABD’de düşünce kuruluşu kurmak. Düşünce kuruluşunun bir an önce açılması gerekiyor. Amerika basını bir konu hakkında Türkiye ne düşünüyor dediğinde ya bir Yahudi’yi, ya Ermeni’yi ya da Rum’u çağırır.
¥ Neden?

- Çünkü bir düşünce kuruluşumuz yok, Amerika’da etkin bir lobiciliğimiz olmadığı için basın bizi çok görmez. Görmek istediğinde de hep bizim aleyhimize olur.

SEVRCİ ANLAYIŞ ERMENİLERİ DESTEKLİYOR

¥ Ermenileri uluslararası arenada kimler desteliyor?
- Bana göre Sevrci anlayış Ermenilerin en büyük destekçisi. Türkiye’ye 1920’li yıllarda Sevr Anlaşmasını kabul ettiremeyen zihniyet bu planı şimdi farklı şekilde uygulamaya çalışıyor. Ermeni sorunu, PKK sorunu, Kürt sorunu, Alevi Sorunu gibi politikalarla Türkiye’yi yola getirmeye çalışıyorlar. Ermeni soykırımı iddiaları üzerinden Sevr’i tekrar canlandırmaya çalışıyorlar.
¥ Ermeni soykırımının olmadığını insanlığa anlatabilmek için dünyayı ikna etmek için nereden başlamamız gerekiyor?

- Amerika dünyanın başkenti, Amerika lobiciliğin de başkenti, dünyayı iknanın da başkenti. Türkiye bence Ermeni soykırımı yok diyorsa işe ABD’den başlamalı. Başbakanımız ABD’ye gittiğinde oradaki yabancıların düşünce kuruluşlarında konuşma yapmak zorunda kalıyor. Başbakan Erdoğan Amerika’ya gittiği zaman Türk bir düşünce kuruluşunda konuşmasını yapması gerekir. Diğer bir şey Amerika Kongresi’nde Türk dostluk grubunun sayısı artırılması gerekiyor. Kongre içerisinde Ermeni ve Yunanlı dostluk grubu üyeleri birleştiğinde Türkiye’yi zor durumda bırakabiliyorlar. Yeri geliyor parasını ödediğimiz helikopteri alamıyoruz. Çünkü Ermeniler, Rumlar, Yahudiler birleşiyor, Kongre onay vermiyor. Onun için Amerika Kongresinde dost sayımızı artırmamız gerekiyor. Bu bizim çok işimize yarar hem Türkiye’de hem de Amerika’da.
¥ Türkiye’de Ermeni iddialarını destekleyen bazı çevreler var. Özelikle kimi aydınlar Türklerden daha çok Ermenileri destekliyorlar.

- Maalesef bu durum ülkemizde ciddi boyutlara ulaştı. Aydınlar takımı binlerce kişiden imza topladılar, özür diliyoruz açıklamalarında bulundular. Şimdi bunlara satılmış desek ayıp olacak. Ne diyelim bilmiyorum ki. Onlar üzerlerine düşen vazifeyi yapıyorlar. Burada mühim olan bizim ne yaptığımız. Binlerce imza toplandıysa bizim de milyonlarca imza toplamamız gerekiyor. Türk insanı birlik olur, beraber hareket ederse o imzaların hiçbir hükmü kalmaz. Ben şuna inanıyorum, bu millet birlikte hareket ettiğinde karşısında kimse duramaz. Biz geçen yıl 24 Nisan’da Ankara’da otuzdan fazla ülkenin elçilik binalarının önüne siyah çelenk bıraktık. Bu ülkeler soykırımı tanıyan ülkelerdi. Bu ülkeler ilk defa Türkiye de böyle bir şeyle karşılaştılar ve elçilikler bunları ülkelerine rapor ettiler. Kimi elçiliklere de soykırıma inanmadıkları için teşekkür mektubu gönderdik. Bizler yaptığımız bu eylemle onlara şunu dedik: “Kardeşim bak senin soykırımı tanıman bizi vicdanen rahatsız ediyor. Sen Ermeni soykırımını tanıdın; ama ben bunu kabul etmiyorum, senin hareketin benim ruhumu yaraladı. Sana baş kaldırıyorum.”

HEPİMİZ ERMENİYİZ DİYENLERİ EZER GEÇERİZ

¥ Hepimiz Ermeniyiz söylemlerine nasıl bakıyorsunuz?
- Bakın biz her sene 24 Nisan’a iki gün kala “ABD başkanı soykırım diyecek mi demeyecek mi?” diye hop oturup hop kalkıyoruz. Ya bırakalım bunları, dese ne olacak demese ne olacak. Türkiye’de elli binin üzerinde imza topladılar hepimiz Ermeniyiz diyenler. Önemli olan bizim bir Türk olarak ne yaptığımız. Biz soykırımı kabul etmiyorsak, üzerimize düşen sorumluluğumuzu da yerine getirmemiz gerekiyor. Sadece bizim atalarımız soykırım yapmaz demekle olmuyor. Uluslararası arena da ortaya bir şeyler koymamız gerekiyor. Bizler millet olarak hayır efendim soykırım olmamıştır diyerek milyonlarca imza toplayabilirsek bunları inanın ezer geçeriz. Zaman baskı zamanı, lobicilik zamanı.
¥ Yahudi lobileri, Ermenilere destek veriyor mu?

- Son 6-7 yıldır veriyorlar. Türkiye’nin Filistin’e olan düşkünlüğü İsrail’i kızdırıyor. Yahudiler Ermenilerle lobicilik faaliyetlerinde omuz omuza çalışıyorlar. Yahudi lobileri önceden bize destek verirlerdi ancak, bizim Filistin’e ve Müslüman dünyasına olan düşkünlüğümüz Yahudileri rahatsız etti. Keşke biz umudumuzu İsrail lobiciliğine bağlamasak. Kendi lobiciliğimizi kendimiz yapabilsek. Ben bir kitabımda ‘Sahibinden Satılık Amerika’ yazdım. Bunu Amerikalılar şerefsiz olduğu için yazmadım. Lobicilik çalışmalarıyla Amerika’nın satın alınabileceğini yazdım. Amerika da lobicilik faaliyetleri güçlü olan, Amerika’yı yönetir. Biz lobiciliği kendi ülkemizde kendimize yapıyoruz. Kendimiz çalıyor kendimiz dinliyoruz.

¥ Burada ne yapmamız gerekiyor?

- Yabancı ülkelere kendimizi iyi anlatabilmemiz gerekiyor. Sokakta iyi olmamız gerekiyor. Yani bu aşırılık yapalım manasında değil, sayının çok fazla olduğunu göstermeliyiz. Bugüne kadar kitaplar bastık, konferanslar, paneller düzenledik. Bunlar lobiciğin akademik tarafı. Lobiciliğin sokak ayağını çok daha güçlü olarak yapmalıyız, yeni lobicilik bu. Yabancı vatandaşlardan imza toplamamız gerekiyor. İmzalar milyonları geçerse ülkeler soykırım iddiaları karşısında durup bir kere daha düşüneceklerdir.

ERMENİ İDDİALARINA KARŞI DAĞLIK KARABAĞ

¥ Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ için ülkemizde yapılan eylemler, Ermenistan’ı çok rahatsız etti. Geçen yıl Taksim meydanında yapılan mitingi değerlendirir misiniz?
- O mitingde öğrencilerimle beraber ben de vardım. Azeri kardeşlerimizin daha çok desteklenmesi gerekiyor. Ben de Azeri kökenli bir Türk’üm. Azeriler Türkiye’ye sitem ederler, Dağlık Karabağ sorununda yeterince destek bulamıyoruz diye. Taksim meydanında yapılan o miting çok güzel oldu. Ancak böyle güzel işlerde taşkınlık yapılmaması gerekiyor. Bu konuyu Ermeni soykırımı iddialarına karşı bir atak olarak iyi değerlendirmemiz gerekiyor, bunu geçen yıl ilk defa yapmaya başladık. O miting çok güzel oldu, daha büyük kitlelerle yapmaya devam etmeliyiz.

¥ Soykırım iddialarında Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakan’ın yapacağı işler nelerdir?
- En büyük görev zaten devlet büyüklerimize düşüyor. Gittikleri ülkelerde bu konuyu anlatsalar, soykırım anıtı olan ülkelere bu konuda Türkiye’nin hassasiyetlerini bildirseler, ikili ilişkilerle birçok ülkedeki o soykırım anıtlarını kaldırtabiliriz. En azından Türkiye’nin bu konudaki tavrı dünya komuoyuna yansımış olur. 30’dan fazla ülkede 156 tane soykırım anıtı var. Bu ülkelerin içinde İran gibi Müslüman ülkeler de var. Devletin büyükleri gittikleri ülkelerde sözde soykırım iddiaları karşısında tavırlarını net bir şekilde ortaya koyması gerekiyor.

İMZA KAMPANYASI

¥ Sizin başlatmış olduğunuz bir imza kampanyası var, amacı nedir bu kampanyanın?
- Ermeni soykırımı iddialarını tanıyan ülkelere, kişilere bir mesaj vermek bizim amacımız. Ülkelere diyoruz ki, “Bak kardeşim sen ülkene diktiğin sözde soykırım anıtı ile benim vicdanımı yaralıyorsun, bu kadar insan soykırım yaşanmamıştır diyor, bu konuda sana baş kaldırıyor, seni ve ülkeni soykırım iddialarını bir kez daha düşünmeye davet ediyoruz.” Vatandaşlarımız bizim imza kampanyamıza destek olurlarsa Türkiye’nin gücü biraz daha artmış olur. Ben vatandaşlarımızdan www.lobisav.org sitesindeki imza kampanyasına destek vererek Ermeni soykırımı iddialarına karşı çıkmalarını istiyorum. İmza kampanyamız milyonları bulursa, ülkeler tekrar düşünmek zorunda kalacaklar biz buna gönülden inanıyoruz. Bu sayede Cumhurbaşkanımız Başbakanımız, daha güçlü bir konuma gelecekler.