'Sabo' Genelkurmay'ın sözcülüğüne soyundu
Genelkurmay Genel Sekreteri'nin bizzat Haşim Kılıç'ı arayarak, 'protokoldeki sorun, yanlışlıkla olmuş' sözlerine rağmen, basında 'Sabo' olarak bilinen yeni dönemin yükselen 'ulusalcı' ve 'devrimci' gazetecisi Sebahattin Önkibar, olayın Genelkurmay tarafından planlanarak yapıldığını iddia etti.
'Sabo Genelkurmay'ın sözcülüğüne mi atandı?' yorumlarına neden olan Önkibar'ın yazısındaki iddialar, Genelkurmay Genel Sekreteri'ni yalanlıyor.
Önkibar'ın 'Askerin Haşim Kılıç tavrı anlama geliyor?' başlıklı yazısı, Önkibar'ın mı yoksa Genelkurmay'ın doğru söylediğini de tartışma konusu yaptı.
İŞTE ÖNKİBAR'IN GENELKURMAY VE HAŞİM KILIÇ'LA İLGİLİ TARTIŞMALI YAZISI:
Askerin Haşim Kılıç tavrı ne anlama geliyor?
Tarih 28 Ağustos Perşembe. Genelkurmay’da Orgeneral Büyükanıt’ın Orgeneral Başbuğ’a komutanlık devir-teslim törenindeyiz.
Davetli basına salonun sol tarafı ayrılıyor.
Basın bölümünün ön sırasında gazeteci olmayan emekli Orgeneral Hilmi Özkök gibi birkaç istisna var.
Onlardan biri de Haşim Kılıç ki en kenar koltuk ona veriliyor.
Kılıç salonun ucra köşesinde töreni görüntüleyen kameramanlarla sırt sırta devir-teslimi izliyor.
Oysa iki yıl önce manzara farklıydı.
Dönemin Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu görevi devralacak olan Genelkurmay Başkanı’nın hemen yanında oturuyordu.
Tarih 30 Ağustos.
Zafer törenleri kutlamalarında da benzer görüntüler var.
Haşim Kılıç yine arka sıraya kaydırılıyor ve bunu öğrenen Kılıç da protesto için törene katılmıyor.
Gazi Orduevi’nde akşam verilen resepsiyonda oturma düzeni olmadığı için Kılıç’a takınılan tavır tespit edilemiyor.
Gelelim bütün bunların ne anlama geldiğine?
Kılıç’ın ifadesiyle Genelkurmay Genel Sekreteri kendisini arayarak yapılan protokol hatasında kasıt bulunmadığını belirtiyor.
Ancak?..
Genelkurmay gibi devlet kural ve protokolünde fevkalade hassas olan ciddi bir kurumda münferit olmanın ötelerinde gözlenen bu fotoğrafların bir anlamı mutlaka vardır.
Öyle ya o Genelkurmay ki, protokol kuralları çiğnenmesin diye trafiğin azizliğine uğrayıp törene bir dakika geç gelen ana muhalefet lideri Deniz Baykal’ı bile kapıdan çevirmiştir. Dolayısıyla böylesine ince hassasiyetler sergileyen Genelkurmay protokol biriminin Haşim Kılıç’a kenarda yer vermesinin elbette bir manası ya da mesajı vardır.
Peki ne midir bu?
Haşim Kılıç’ın malum tutumları, imajı, görüntüsü ve duruşudur!
Evet bizim hükmümüze göre Genelkurmay’ımızın yeni komuta kademesi Kılıç’ın tavır ve tutumlarından hoşnut olmadığını bu şekilde ortaya koymuştur.
Sakın protokol uygulamasının komuta heyetiyle ne alakası var demeyin, sadece Genelkurmay Karargâhı’nda değil, TSK’nın bütün birimlerinde temel konularda komutanın bilgisi ve onayı olmaksızın hiçbir şey olmaz, olamaz. Bu durum disipliniyle ün yapmış TSK’nın en büyük özelliğidir. Dolayısıyla Kılıç’a takınılan tavır asla kişisel değil, kurumsaldır.
Doğrusunu isterseniz biz dolaylı olarak takınılan bu tavrı onaylıyoruz.
Niçin mi?
Maalesef Sayın Kılıç tarafsızlığını yitirir bir görüntüdedir de ondan.
Bırakın diğerlerini, kapatılma davasında karar açıklanırken takındığı tutumla ettiği sözler onun tarafsızlığına gölgeler düşürmüştür.
Haşim beyin AKP’nin antrenörlüğüne yorumlanacak o malum sözleri etmesi, yani yol göstermesi görev alanı içinde olmadığı gibi adeta gönüldaşlığını teyit eder mahiyettedir. Dolayısıyla böylesine politize olmuş birine askerin mesafe koyması yadırganmamalıdır.
İkinci boyutsa bu olayın yeni döneme dair ipucu özelliğini taşımasıdır.
Kılıç’a takınılan dolaylı ve şekli tavır, Orgeneral Işık Koşaner’in Jandarma ve Kara Kuvvetleri Komutanlıkları devir-teslim töreninde verdiği ve finalini Orgeneral Başbuğ’un yaptığı “Ulus devlet-üniter devlet-laik devlet” anlayış ve kararlılığının bundan böyle sözde değil özde takipçisi olunacağının somut işareti gibidir.
'SEBO' İMANINI BÖYLE MUHAFAZA ETMİŞ
'SABO' İLE 'HAKO' FADİME ŞAHİN GİBİLER
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.