Kutsal topraklardan izlenimler ve kareler
KUTSAL YOLCULUĞUN KARELERİ İÇİN TIKLAYIN
Vakit’in düzenlediği Mekke ve Medine Araştırma ve Eğitim Semineri’ne katılan 100 kişilik ilk kafile yurda döndü. 14 gün boyunca Mekke ve Medine’de eğitim ve araştırma seminerine katılan talihlilerimiz büyük bir mutluluk yaşadı. Kutsal yolculuk, Müessese Müdürümüz Osman Nuri Karahasanoğlu, yazarımız Abdurrahman Dilipak ve seminer koordinatörü İlyas Say başkanlığında 13 Ağustos günü Yeşilköy Havalimanı mescidinde ihramlar giyilerek başladı.
Mustafa Efe Hoca da AİLESİ İLE kafiledeydi
Fetevay-ı Hindiye’nin mütercimi, emekli müftü, Milli Görüş Teşkilatı Avrupa Fetva Komisyonu başkanlığı yapan ve yayınlanmış pek çok eseri bulunan 89 yaşındaki Mustafa Efe Hoca da iki oğlu, iki gelini, üç kızı ve bir yeğeni ile birlikte kafiledeydi.
Mustafa Efe Hoca, “Kura çıkınca çağrıldım. Sevdalısı olduğum o topraklar beni çağırdı. Artık yaşım 89 oldu. Çocuklarımı ve gelinlerimi de yanıma alarak kafileye katıldım” diyerek duygularını dile getirdi. Mustafa Efe Hoca, seminer boyunca katılımcılara heyecan kattı. Efe Hoca, ilk defa 1954’te kutsal topraklara ayak bastığını da anlattı.
MEKKE ZİYARETİ
Mekke-Medine gezisinde ilk durak Cidde Havaalanı’ydı. Havalimanındaki işlemlerin ardından Mekke-i Mükerreme’ye doğru yola çıkan kafile, yol boyunca telbiyeler ve selatü selamlar getirerek şehre girdi. Kafiledekiler, hızlıca valizlerini otele yerleştirdi. Daha sonra topluca yürüyerek ve telbiyelerle Mescidi-i Haram’a gidildi. Kabe-i Muazzama’yı gören herkes gözyaşlarına boğuldu. Kafiledekiler umrenin şartları olan tavaflarını yapıp tavaf namazlarını kıldılar. Zemzem suyu içilerek, say da yapıldı. Daha sonra saç kesilerek ihramdan çıkıldı.
Tavaflar, genellikle 5-10 kişilik gruplar halinde yapıldı. Ayrıca Hz. Aişe Mescidi’ne giderek ihrama girip tekrar umre yapanlar da oldu.
Kafiledekiler, Mekke’deki ilk Cuma namazını Kabe’de kıldı. Aynı günün akşamında da Abdurrahman Dilipak’ın sunumunu yaptığı “Mekke’nin Tarihi” semineri gerçekleştirildi.
Vakit okuyucuları, Peygamberimiz’in Medine'ye hicret ederken müşriklerin şerrinden saklandığı mağaranın bulunduğu Sevr’i de görme imkânı elde ettiler.
Sevr Dağı ziyaret edildikten sonra Arafat’a çıkıldı. Arafat vadisinde bulunan, cennetten kovulan Hz. Adem ile Hz. Havva validemizin uzun bir ayrılıktan sonra buluştuğu rivayet edilen, Hz. Peygamber'in vakfe yaptığı Cebel-İ Rahme de ziyaret edilen yerler arasındaydı. Mahşerin provası sayılan bu kutsal mekanda da bol bol dualar edildi.
Kafiledekiler, Müzdelife ve Mina’yı gezdikten sonra Hıra Dağı’na geçtiler.
Nuri Karahasanoğlu: Elimizden gelse de tüm okurlarımıza bu duyguyu yaşatsak
Kafilede bulunan Müessese Müdürümüz Osman Karahasanoğlu da bilgilendirme semineri ile ilgili bir değerlendirmede bulundu. Karahasanoğlu, “Keşke elimizden gelse de Vakit okurlarının tamamına böyle bir duygu yaşatsak. Bütün Müslümanların kalbinin burada attığını hisseder gibiyim. Fakat Vakit Gazetesi olarak gücümüz 100 kişiye yetti. Türkiye’de bir ilki başarmak da bize nasip oldu. Elhamdülillah Vakit, halkın ve Hakk’ın sözcüsü olmaya devam edecektir. Üstadımız Osman Serdengeçti ‘Bu can ya yorganda ya da urganda çıkacak’ demiş. Biz de canı yorganda çıkanlardan olmayalım. Bu bilinçle mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
ZİYARET DURAKLARI
Cebel-i Nur (Hira Dağı), Mekke’nin kuzeydoğusunda, Mekke şehir merkezi ile Mina arasındadır. Hz. Peygamber'e ilk vahyin geldiği mağaranın bulunduğu dağdır. Burada Abdurrahman Dilipak, Hira Dağı ile ilgili bilgi verdi ve Mustafa Efe hoca nezaretinde topluca dua edildi.
Mekke’nin en eski mezarlığı olan Cennetül Mualla da ziyaret edilen yerler arasındaydı. Burası, sadece cenaze defnedilirken içeri girilebildiği için dışarıdan gözlendi. Cennetü-l Mualla’da Hz. Peygamberimizin dedesi Abdulmuttalib, amcası Ebu Talip, Efendimiz’in eşi Hz. Hatice ve pek çok sahabeye dua edildi.
Cin Sûresi’nin nazil olduğu Cin Mescidi de ziyaret durakları arasındaydı. Cinler Hz. Peygamber’i Kur'an okurken burada dinlemişler ve burada iman ederek Müslüman olmuşlar.
Peygamberimiz’in doğduğu, Kabe-i Muazzama'nın Bab'üs-Selam kapısı tarafında Şib-i Ebu Caddesi’nde bulunan mübarek evi de ziyaret edilen yerlerdendi. Bu ev, şu an kütüphane olarak kullanılıyor.
İŞADAMINDAN PLAKET
Babaannesi Türk olan iş adamı Abdülaziz bey, gazetemizin 100 kişiyi ücretsiz olarak Mekke ve Medine’ye getirdiğini öğrendiğini belirterek bu hassasiyetinden dolayı gazetemize teşekkür plaketi verdi. Plaketi, Müessese Müdürümüz Osman Karahasanoğlu aldı.
HİRA MAĞARASI’NDAMINTIKA TEMİZLİĞİ
Hira Mağarası’na çıkan insanların, yanlarında mutlaka boş bir poşet götürmeleri gerekiyor. Yüzbinlerce insanın ziyaret ettiği bu kutsal mağara, ziyaretçilerin içtikleri ve sağa sola attıkları boş meyve suyu ve pet su şişeleriyle dolmuş taşmış. Müessese Müdürümüz Osman Karahasanoğlu’nun da aralarında bulunduğu 8 kişi, o kutsal mağara çevresinde temizlik de yaptılar.
Vakit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.