Taklacı Adana güvercinlerini geçti
Türkiye’nin Başbakanına ‘Tayyip’ deme nezaketsizliğini ve kültürsüzlüğünü sergileyen bu sözde yazarlar, büyük gazetelerde yazdıkları için kendilerini ve akıllarını da büyük sayma gafletindeler.
Bunların başında ise daha dünlerde Muhafazakâr kesimin ekemeğini yiyip, davulunu çalan, fakat sonradan birileri tarafından kabına biraz fazla yemek konulunca, hemen atlayıveren, sonrada her gün bir şeyler sıkan Ahmet Hakan gelmektedir.
Başbakan ve Aydın Doğan arasındaki tartışma bu sözde yazara gün doğurdu.
Patronunu en sert yalakalıklarla o savunmalıydı ki, diğer yazarları gölgede bırakmalıydı.
Ve nihayetinde de öyle oldu.
Ahmet Hakan, Adana’da ki taklacı Güvercinlere taş çıkartırcasına taklalar atarak Başbakan’a olmadık seviyesizce laflar sıraladı.
Yazar, aynı zamanda kültürün ve medeniyetin temsilcisidir.
Ülke yöneticilerini, Başbakanı, Cumhurbaşkanını elbette ki eleştirebilirler.
Ama bu şahsiyetlere sayınla, ad ve soyadları ile unvanları ile hitap etmek hükümlülüğü içinde olmalıdırlar.
Çünkü bu yazarları okuyan insanlarımız ve özellikle gençlerimiz esintiler almaktadırlar.
Kendisini yazar sayan veya öyle gösteren bir kişi eğer bu kültür ve ahlaka aykırı hareket ediyorsa, ülkenin başbakanına saygısızca ‘ Tayyip’ diye hitap etme seviyesizliğinde bulunuyor ise bu zat asla ‘Yazar’ olamaz.
Olsa olsa Taklacı, patron yalakacısı, gazetenin bir köşesindeki saldırgan-tetikçiden başka bir şey olamaz.
Tıpkı Ahmet Hakan gibi.
Ahmet Hakan’da bu gün ki yazısında taklacı saldırganlığı ile ‘Silahşor’ olmadığını anlatmaya çalışsa da, aksine ifadeleri ile Doğan’ın silahşorluğunu yaptığını ispat etmiştir.
Göktürk Tunçtürk
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.