Başbakan'ın uçağında internet medyası da olmalı
Bazı gazete web sitelerinin müstehcen fotoğraflarla "tık ticareti" yaptıklarının vurgulandığı programda, ülkemizde internet medyasını işsiz gazetecilerin geliştirdiği belirtildi. Dün geceyarısı yayınlanan "Bakış Açısı"nda, Basın İlan Kurumu'nun internet medyasına da ilan-reklam vermesi gerektiği söylendi.
İnternet haberciliği TVNET'teki canlı yayında masaya yatırıldı. Dün geceyarısı yayınlanan ve 1,5 saat süren Veyis Ateş'in hazırlayıp sunduğu "Bakış Açısı' programına konuk olarak İnternethaber Yayıncılık Genel Müdürü Hadi Özışık, Haber7.com Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık ve Haberbu.com İnternet Yayın Grubu Başkanı Abdullah Özdoğan katıldılar. Ayrıca Gazeteport.com Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Semerci, Haberx.com'dan Cemil Barlas ve Timetürk.com'dan Turan Kışlakçı'nın telefon bağlantılarıyla katıldıkları yayında "internet medyası nereye koşuyor?" sorusunun cevabı arandı.
Sürekli büyüyen ve dev gibi gelişen internet ortamında kullanıcıların en çok "tık"ladıkları sitelerin başında haber sitelerinin geldiği vurgulanan programın tanıtımında da radyonun 50 milyon dinleyiciye ulaşmasının 40 yıl, televizyonun 50 milyon izleyiciye ulaşmasının 13 yılı aldığı, internetin ise bu sayıya sadece 4 yılda ulaştığı belirtildi.
BAŞBAKAN HAKLI
Sunucu Ateş, konuklara ilk olarak Başbakan-Aydın Doğan kavgasının kendilerine getirisini sordu. Özışık, bu kavganın ziyaretçi sayısını epey arttırdığını belirterek "gelen yorumların çoğunda Başbakanın haklı olduğu kanaati hakim. Ben de Aydın Doğan'ı Başbakan'a apar-topar cevap verirken çok telaşlı, çok gergin gördüm. Bence bu kavga görüntüsü Türkiye için iyi bir değil." dedi. Abdullah Özdoğan'da kendi sitelerinde bir anket yaparak "Başbakan-Doğan kavgasından kimin karlı çıkacağını sorduklarını ve şıklar arsında 'Başbakan, Doğan ve Türk halkı' cevaplarının olduğunu sonuçta yüzde 98'le 'türk halkı' cevabını aldıklarını söyledi.
Programda, haber alıntısı konusunda yaşanan sıkıntılara değinildi. Hadi Özışık, birçok sitenin "copy-pages" yolunu tercih ettiğinden ve bundan dolayı sitelerin birbirine benzeştiğinden şikayet etti.
Telefonla bağlanan Yavuz Semerci de internet haberciliğinin 1998-99'larda başladığını ve son 1,5-2 yılda iyice geliştiğini söyleyerek "eskiden bu işe başladığımızda biz gazetelerden haber alırdık. Şimdi bizim haberlerimiz ertesi günkü gazetelerde önemli bölümlerde yer alıyor. Halen 300-400 gazeteci profesyonel olarak bu sektörde çalışıyor. Biz de tamamen bu işe yatırım yaparak iyi bir ekip kurduk. Ayrı bir ekonomi servisimiz ve muhabirlerimiz var. Mesela sadece Ankara büromuzda 4 eleman çalışıyor"dedi. Bu arada Özışık da "şimdi sorulacak temel soru biz, Başbakanın uçağında niye yokuz?' olmalıdır" görüşüyle devreye girdi. Bu görüşü destekleyen Semerci de şunları söyledi;
"Eninde sonunda onlar da işleri sadece internet gazeteciliği olan ve buradan ekmek yiyen gazetecileri tanıyacaklar. Bileğimizin hakkıyla çok değil en fazla 1 yıl sonra bu hakkı elde edeceğiz."
Semerci, internet haberciliğinde kaynak göstermenin önemine de değinerek, 'Gazeteci namusunu korumalı' dedi.
Bazı sitelerin "Uğur Dündar, M. Ali Birand'a yumruk attı" gibi yalan ve sansasyonel haberlerden medet umdukları vurgulanan konuşmalarda bunlar "içimizdeki kötüler" olarak tanımlandı. Hadi Özışık bu tür sitelerin hiçbir emek sarfetmeden, bırakın başlığı ve haberi hazırladıkları görsel malzemeyi bile birebir çaldıklarını ve bu tür çalıntı malzemelerle "bilmemnehaber" diye ortaya çıkma cüretini gösterdiklerini söyledi.
İnternet haber sitelerinin ziyaretçileri için "izleyici mi yoksa okuyucu mu?" demek gerektiğinin henüz netleşmediğini belirten temsilciler, kadın ve cinselliğin çok kullanılmasından duydukları rahatsızlığı da dile getirdiler. Bazı sitelerin çıplak kadın fotoğraflı galeriler koyarak haksız rekabet yaptıklarını ve adil olmayan bu yolla tıklanma sağladıkları kaydedilen programda "böylece reklamda da haksız kazanç sağlıyorlar. Ama çok tıklanmanın çok etkili olmadığını reklamverenler de yakında anlayacaklar. İnternetin önemini vurgulamak babından muhtıraların da artık internet ortamında verildiğini belirtmeliyiz." dediler.
TIK TİCARETİ YAPIYORLAR
Kadın teşhiri yapan haberciliği eleştiren Yavuz Semerci de, çıplaklık üzerinden yayın yapmanın kimseye itibar getirmeyeceğini belirtti. Özışık ise, "bugün Hürriyet, Milliyet gibi sitelerde çıplak kadından geçilmediğini" söyledi. Ünal Tanık da çıplak kadın fotoğrafları yayınlama konusunda "Hürriyet Gazetesi'nin web sitesini örnek gösterdi. Fatih Çekirge'nin yakın tarihte bir deklarasyon yayınlayarak "artık müstehcenliğe yer vermeyeceğiz" açıklamasını yaptığını ve kendileri dahil olmak üzere sağduyulu herkesin bu kararı alkışladığını ancak bu karara bir hafta uyabildiklerini kaydetti. Burada devreye giren Özışık ise, Fatih Çekirge'nin kendi yayın grubundan Milliyet Gazetesi'nin web sitesinin rekabetine dayanamadığını zira bu sitede gazetedeki ciddiyetin aksine müstehcenliğin hakim olduğunu, çıplak kadın fotoğraflarıyla "tık ticareti" yaptıklarını söyledi. Konuşmalarda, Hürriyet ve Milliyet'in web sitelerinin birçok yerde filtre programlarına takıldığı da vurgulandı.
Hadi Özışık, bir soru üzerine internet medyasının gazeteleri yıkacağı görüşlerine katılmadığını belirterek "internet medyası Türkiye'de gazeteleri çökertemez. En azından buna Aydın Doğan izin veremez." dedi.
BASIN İLAN'DAN REKLAM ALABİLMELİYİZ
Programın ortalarında Hadi Özışık ve Ünal Tanık'ın "İnternet Medyası Derneği"ne üyelik ve internet haberciliği yasa taslağı konularında tartıştıkları görüldü. Özışık, yasa teklifini verdiklerini ve desteğe ihtiyaçları olduğunu belirterek "mesela reklam alma konusunda büyük sıkıntılarımız var. Doğan Grubu bu alanda da pastanın yüzde 90'ına hakim. Biz diğer internet siteleri kalan yüzde 10 için mücadele ediyoruz. İşte bu sıkıntıları aşabilmemiz için kanun teklifinde Basın İlan Kurumundan reklam almamız gerektiği de var" diye konuştu.
Telefonla bağlanan Cemil Barlas da, YouTube'nin yasaklanmasını eleştirerek, "milyonlarca içerikten birkaç tanesinde rahatsızlık verici görüntüler var diye yasaklama getirmek, sokaklardaki küfürbazları bahane ederek sokakların yasaklanmasına benzer" dedi. İnternetin kurallarının yasaklar değil özgürlükler açısından yaklaşılarak konması gerektiğinin altını çizen Barlas "YouTube'u kapatan bizi de sudan bir bahaneyle çok rahat kapatabilir. Bir okuyucunun kasıtlı bir yorum gönderip ihbar etmesi bile bizi kapattırabilir" şeklinde konuştu.
Abdullah Özdoğan da, internette aşırı bir bilgi kirliliği yaşandığını söyleyerek, dedikoducuların sürekli iftiralar yaydıklarını söyledi.
Ünal Tanık da, okuyucuların güvenlerini kazanmak için haber sitelerinin güven sağlayarak markalaşmaları gerektiğini belirtti.
Yine telefonla katılan Timetürk'den Turan Kışlakçı ise, kaynak göstermeden "copy-paste" yapılmasından yakındı. Kışlakçı, sadece Şanlıurfa'da 15 tane haber sitesi olduğunu ancak bu sitelerin yerel haberler yapmak yerine büyük sitelerden haber aşırdıklarını söyledi. Batıda bazı gazeteler 250 bin tirajı geçmezken web sayfalarının hergün 5 milyon kişi tarafından ziyaret edildiğine dikkat çeken Kışlakçı "dolayısıyla gazetelerden eleman çıkarımları başladı" dedi.
Her yüzyıla damgasını vuran olayların olduğunu belirten Kışlakçı konuşmasını şöyle sürdürdü:
"20. yüzyıla radyo istasyonları ve televizyon damgasını vurdu. 21. yüzyılda ise internet devrimi yaşandı. Küreselleşmenin en önemli karakteristiğini internet oluşturdu. Artık, Afrika'daki en küçük kabilenin yaşantısını yabancı basın ajanslarından değil bizzat kendi kurdukları sitelerden öğreniyoruz"
HEPİMİZ DE HACKLENDİK
Ateş'in "hiç hacklendiniz mi?" sorusuna "evet" cevabını veren konuklar "dünyada hacklenmeyecek site olmadığını" söylediler. Özışık, kendilerini hacklayan ODTÜ'lü bir hackera bilgisayar başında suçüstü yaptıklarını belirterek "cezaevine gönderildi" dedi.
İNTERNET MEDYASI İŞSİZ GAZETECİLERİN ESERİ
Programın sonunda yöneticinin sorusu üzerine, internet medyasını işsiz kalan gazetecilerin canlandırdığı yolunda görüş birliğine varıldı. Programda izleyicilerden gelen bazı sorular da cevaplandırıldı.
Rıfat Yörük/Habervaktim.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.