Silahşörler Erdoğan'a meydan okudu
Habervaktim olarak “255 milyon dolara alınan bir arsanın planını değiştirtip, arkasından 3 milyar dolarlık malvarlığı sahibi olmak hak mıdır? 255'e alınan arsayı, iki dilekçe yazıp, tek kuruş harcama yapmadan, 3 milyar dolarlık bir arsa haline getirmek yasalara uygun bir talep midir?” diye sormuştuk. Doğan medyası gazetecileri, bunun hak olduğunu düşünmüş olacak ki, bu konuda yine patronlarını eleştirmek yerine dikkatleri başka yerlere çekmeye çalıştılar.
Başbakan Erdoğan’ın Doğan’la ilgili karanlık belgeleri açıklamasına dört gün kalmasına rağmen, Doğan’ın silahşörleri bugün yine tek yürek, patronlarını savundu Erdoğan’a saldırdı. Peki kim nasıl savundu ve nasıl saldırdı?
İŞTE SİLAHŞÖRLERİN BUGÜNKÜ SAVUNMA VE SALDIRI RAPORU
OKTAY EKŞİ: ‘Bir Kitap Özeti’ başlıklı yazısında, Hitler’in nasıl başa geldiğini ve diktatörlük kurduğunu yazarken, konuyu bilmeyenler için ilk başta, her alanda rakiplerini bertaraf ederek söz sahibi olmaya çalışan patronu Aydın Doğan’ı kastettiğini düşündük, ancak Doğan’ın baş silahşörü yazısıyla Başbakan Erdoğan’ı Hitler’e benzetmeye çalıştı.
ERTUĞRUL ÖZKÖK: Patronun kumandanı Özkök, patronlarının kirli ilişkilerini kapatma için Avrupa Birliği’nden medet ummaya devam etti. ‘Kopenhag’da böyle bir semt yok’ başlıklı yazısında Özkök, basın özgürlüğü maskesinin altına sığınmaya çalıştı ve Başbakan’ın açıklamalarından sonra Türkiye’nin her yerinden AK Parti aleyhinde yolsuzluk ihbarları yağdığını iddia etti. Ancak, Özkök ne patronunun yolsuzluk ve karanlık ilişkilerini yazdı ne de Hilton’a değindi.
BEKİR COŞKUN: Kumandan Özkök tarafından ‘Kimse iplemiyor’ denilen Bekir Coşkun da, canhıraş bir şekilde Erdoğan’a saldırdı. “Siz Tayyip Erdoğan’a başbakanlık yaptırtıyorsunuz...Devletin en temel ilkesi olan laiklik karşıtlığının merkezi haline geldiği Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilen Tayyip Erdoğan’a ve partisine devleti teslim ediyorsunuz.Bu suçtur...Bu garabete sessiz kalan, göz yuman, katlanan herkes Türkiye’ye karşı suçludur...” ifadelerini kullandı.
M. YAKUP YILMAZ: Doğan'ın küfürbaz silahşörlerinden Yakup Yılmaz, Başbakan olarak bir göreviniz de farkına vardığınız usulsüzlükleri, yolsuzlukları ve suçları takip ettirmek değil midir? Yetkili makamlara gelenlerin, bu tür şantajlar yapma hakkı olmadığını düşünüyorum. O makamlara geldiniz, halktan yetkiyi aldınız, o halde gerekeni yapınız. Dedikodu değil!" ifadelerini kullanarak, patronuna kalkan oldu.
A. HAKAN COŞKUN: Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından sonra patronu Aydın Doğan'ı en şiddetli şekilde savunanların başında gelen Coşkun, bugün yine Erdoğan'a saldırdı. Coşkun, "Sana bir hafta süre... Açıkladın, açıkladın... Yoksa ben açıklarım ha" diye konuşabilen bir Başbakan’a, "Çalık için rafineri sözü verdin mi? Ondan ’bizim Çalık’ diye söz ettin mi?" diye sormak, ardından da "Sana bir hafta süre... Açıkladın, açıkladın... Yoksa ben açıklarım" diye meydan okumak herkesin hakkı değil midir?" ifadeleriyle, patronuna siper oldu.
YILMAZ ÖZDİL: Doğan'ın 'hikayeden' ve küfürbaz yazarlarından Yılmaz Özdil de, Başbakan neye biniyor?Mercedes’e. Meclis Başkanı neye biniyor? BMW’ye.Büyükanıt’a ne aldılar? Audi. Üstün Alman teknolojisi yani. Güvenli." ifadeleriyle Erdoğan'a cılız oklarla vurmaya çalıştı.
YAŞAR NURİ ÖZTÜRK: 'Aldatan Nuri' lakaplı Yaşar Nuri Öztürk de, bugün fetvalarla patronunun yardımına koştu. Öztürk, daha önce yazdığı 'Allah İle Aldatmak' kitabının reklamını yaparken, Doğan'ın diğer yazarlarından da alıntılar yaparak Deniz Feneri'nin Allah ile aldatmanın örneği olduğunu öne sürdü. Nuri Öztürk, en son eşini Şahane isimli danışmanıyla aldatmıştı.
CÜNEYT ÜLSEVER: Başbakan Erdoğan yüz vermediği için hızlı bir AK Parti muhalifi kesilen silahşörlerden Cüneyt Ülsever, Erdoğan'ın Aydın Doğan'a yönelik açıklamalarını Cumhurbşakanı olamamasına bağladı. Ülsever, "BAŞBAKAN Aydın Doğan ile kavgayı neden şimdi çıkardı? Aklıma üç türlü açıklama geliyor: 1) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Erivan ziyareti tarihimizde bir dönüm noktasıdır. Gül bu ziyareti bütün risklerine rağmen göze alınca bütün dikkatler ona dönmüştür. Başbakan bundan çok rahatsız oldu ve rol çaldı. 2) Kapatma davası açıldığından beri süt dökmüş kedi edasında bir Başbakanımız vardı. Dava reddedilince Başbakan aslına döndü. 3) Son zamanlarda AKP ile ilgili yolsuzluk iddiaları o kadar ön plana geçti ki bu durum Başbakan’ın sinirlerini bozdu.
Bence bu üç açıklama birlikte geçerli. Üçü birbirinden bağımsız gibi duruyor ama bir sinsile oluşturursak esasında üçünün de Başbakan üzerinde etkili olduğunu görürüz." ifadelerine yer verdi.
habervaktim.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.