Göbeğini Kaşıyan Kıllı Ayı Geri Döndü

Göbeğini Kaşıyan Kıllı Ayı Geri Döndü
Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç 'Gezi Çapulcuları'nın parti kurması ve malum dörtlünün toplantısı ile ilgili çarpıcı bir yazı kaleme aldı.İşte Kekeç'in o yazısı.

Buydu... “Gezi kalkışması; devrim yapıyoruz; antikapitalist Müslüman’ız; bu daha başlangıç, gör bakalım neler olacak; Çarşı irticaya da karşı; Tayyip’in esnafı” derken varıp varacağınız nokta buydu...

Halkı aşağılamak...

Halkı aşağılayarak seçkin bir yer edinmek...

Zaten halkı ve halkın değer tercihlerini aşağılamak dışında söylediğiniz bir söz, ürettiğiniz doğru dürüst bir politika yok.

Bidon kafaydı...

Göbeğini kaşıyan kıllı ayıydı...

Kısa bacaklı, uzun kollu tuhaf bir yaratıktı...

Şimdi “Badem IQ” oldu. (Badem zekâ...)

Parti kuracaklarmış... Gezi’de yaratılan “sinerji” niçin siyasal bir harekete dönüşmesinmiş!

Espri dersen espri, yaratıcılık dersen yaratıcılık, Tayyip karşıtlığı dersen Tayyip karşıtlığı, dindarlık dersen dindarlık, çevrecilik dersen çevrecilik, ritüel dersen en kralından yeryüzü sofraları, muhabbet dersen Sırrı Süreyya Önder, liberal dersen Hasan Cemal ve Cengiz Çandar, seçmen dersen tencere tava ekibi...

Neredeyse yok, yok...

Buradan bir siyasal hareket doğar mı?

Kültürel ve sınıfsal bir itiraz olan ama kimi ahmaklara “devrim” rüyaları gördürmüş Gezi Parkı eylemleri gayrı memnun azınlığı (onlara göre bütün Türkiye’yi) kuşatacak yeni bir “siyaset dili” üretebilir mi?

Üretti bile...

Bkz. “Makarnacılar”, “Kes sesini Tayyip”, “Devrimciler burada, kömürcüler nerede”, “Çık lan karşıma Tayyip... Delikanlıysan karşıma çıkarsın...”, “Bu bir Devrim Banu...”

Siyasi parti kuracaklar da, “lider adayı” kim olacak?

Mustafa Sarıgül ismi üzerinde duruluyormuş.

Onu ikna etmek zor gibi... Belediyeyi bırakıp sonu belirsiz bir maceraya atılacak kadar saf mıdır? Sanmıyorum... Akıllıdır ve CHP’den gelecek teklifin üzerine atlamak isteyecektir.

Ben Sırrı Süreyya Önder’i öneriyorum.

Uygundur.

Hazır, “Atatürk yüzyılın gördüğü en büyük dehalardan biridir, en kıymetli insanlardan biridir” sözüyle müşteri toplamışken, “Sırrı olabilir” diyorum. Hem Gezi Parkı eylemlerindeki üstün performansıyla göz doldurdu, hem de halka sıcak gelecek bir dile ve söyleme sahip. Neden olmasın?

Rahmi ve Cem Bey’ler de işin içindeymiş...

İyi olur.

Biz, Cem Bey’in işin içinde olduğu (yani “liderliğini” yaptığı) başka bir oluşumu hatırlıyoruz.

Bir türlü oluşamadı...

Bir “aydın hareketi” olarak başladı, partileştikten sonra da “aydın hareketi” vasfını sürdürdü.

Kısa sürede de battı...

İnşallah bu defa başaracaklar, Gezi Parkı’nda yaratılan sinerjiyi müşterisi bol bir siyasal harekete dönüştürecekler.

Biz de kurtulacağız, ağaçlar da kurtulacak...

HAMİŞ:

Biraz yukarıda zikrettiğim “Badem IQ” benzetmesi, CHP’li Meltem Ünal Erzen’e aittir. Kendisi aynı zamanda bir akademisyendir ve “Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen’in refikası” sıfatını taşımaktadır. İsminin önünde bir de “TC” ibaresi bulunmaktadır: “TC Meltem...”

Sarf ettiği sözün tamamını hatırlayalım: “Hah iftarları bitti galiba... Düşmeye başladılar Badem IQ’lar...”

Erzen hanımefendi böyle de, aklı başında yönetmen Zeki Demirkubuz çok mu farklı?

Demirkubuz, “Niçin Gezi Parkı eylemlerini destekliyorsunuz?” diye soran Hürriyet gazetesi muhabirine aynen şunları söylüyordu: “Nietzsche ve Dostoyevski okuyan biri olarak sıradan bir yerden bakmam mümkün değil.”

Kibir ve tevazu...

Nasıl da yakışıyorlar birbirlerine!

star

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum