‘Ramazan İklimi Devam Etmeli’
İlahiyatçılar, topluma yansıyan Ramazan güzelliğinin bütün bir sene devam etmesi gerektiğini söylerken gazetemize konuşan İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran, “Ramazan’da hepimizin kazandığı iyi davranışlar var. Şimdi duamız, kazandığımız iyi davranışları sürekli hale getirmektir. Bu güzelliklerin bütün seneye yayılması, bütün bir topluma yayılmasıdır. Bir ay güzel amellerde bulunmanın yanında bütün bir seneyi bu şekilde idrak etme arzusunda olmalıyız” dedi.
Bugün, Müslümanların iki büyük bayramından biri olan Ramazan Bayramı’nın ilk günü. İnananların Allah’ın rahmetine erme ümidi ile 30 gün boyunca aç-susuz kalarak ibadet ve taatte bulunmaya çabaladığı Ramazan ayı geride kaldı. Şimdiden bir sonraki Ramazan’ı bekleyecek olan mü’min yürekler, bağışlanma dileğiyle son oruçlarını dün tutup, akşam namazı vakti itibariyle iftarlarını yaptılar.
Suçların azalıp yardımlaşmanın arttığı, insanların birbirleri ile olan ilişkilerinde daha dikkatli davrandığı Ramazan ayında, bu yılda Türkiyeli Müslümanlar Ramazan’ı güzel bir şekilde idrak etti. Dünyanın pek çok bölgesine insanî yardım toplanılan Türkiye’de, ibadetlerde de diğer aylara nisbeten artış olurken, gazetemize konuşan İlahiyatçılar, topluma yansıyan bu ‘Ramazan havası’nın bütün bir seneye dağılmasını istediler. İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran, Yrd. Doç. Dr. İbrahim Kutlay, Ahmet Bulut ve Mevlüt Özcan, bütün bir senenin Ramazan gibi yaşanması gerektiğini söylediler.
MÜFTÜ YARAN: “RAMAZAN KAZANIMLARIMIZI KORUYALIM”
İstanbul Müftüsü Doç. Dr. Rahmi Yaran, Ramazan’da Müslümanların güzel hasletler kazandığını ve bu hasletlerin bütün bir sene devam etmesi gerektiğini kaydederek “Ramazan’da hepimizin kazandığı iyi davranışlar var. Şimdi duamız, kazandığımız iyi davranışları sürekli hale getirmektir. Bu güzelliklerin bütün seneye yayılması, bütün bir topluma yayılmasıdır. Bir ay güzel amellerde bulunmanın yanında bütün bir seneyi bu şekilde idrak etme arzusunda olmalıyız” dedi.
Doç. Dr. Yaran, İslam âleminin problemleri için Müslümanların çokça dua etmeleri gerektiğini belirterek “Müslümanların kendi içlerinde yaşadıkları problemler, birbirleri ile öldüresiye mücadele halinde olmaları; beni bir Müslüman olarak üzen, üzmenin ötesinde utandıran bir tablodur. Müslümanların bu problemlerinin halli için çokça dua halinde olmalıyız” diye konuştu.
KUTLAY: “İBADETLERİN EN HAYIRLISI SÜREKLİLİĞİ OLANDIR”
Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Hadis Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Kutlay, “İbadetle dolu, Kur’an-ı Kerim tilavetiyle dolu, sadaka ile dolu, Müslümanların birbiriyle dayanışma içinde olduğu bugünler için hamdolsun. Bundan sonrası içinde bu alışkanlıklarımızın devam etmesi lazım. Peygamber Efendimiz (sav) ibadetlerin, hayırların en makbul olanı az da olsa devam edenidir buyurur. Dolayısıyla Ramazan ayı içerisinde yapmış olduğunuz hayırların, ibadetlerin ve güzel alışkanlıkların kabulü devam ettirmenize bağlıdır. İbadetlerimizin kabul olup olmadığını anlamak için Ramazan öncesi durumunuz ile sonrasına bakmanız gerekir.”
Kutlay, Türkiye’de yaşayan insanların Ramazan ayında Müslüman kardeşlerine, yoksullara, komşulara ve özellikle İslam dünyasındaki çaresiz Müslümanlara el uzattığını söyledi.
“BİR AYA HAS MÜSLÜMANLIK OLMAZ”
Namaz Gönüllüleri Platformu üyesi İlahiyatçı-yazar Ahmet Bulut da Ramazan’da namaza yönelik alakanın çok sevindirici olduğunu, namazın her zaman farz olduğunu söyledi. “Ramazan yoğunlaştırılmış bir ibadet mevsimidir. Ramazan’ın kabulünün alameti ibadetlere Ramazan’dan sonra da devam etmektir. Bir geceye has, bir aya has bir Müslümanlık yok dinimizde” ifadelerini kullandı.
ÖZCAN: “RAMAZAN’DAKİ ALIŞKANLIKLARIN DEVAM ETMESİ BEREKETİ ARTTIRIR”
İlahiyatçı-Yazar Mevlüt Özcan ise, “Ramazan ayında yaptığımız hayır ve hasenatın bize vermiş olduğu huzuru bayramın ardından da devam ettirirsek bu bizde alışkanlık yapar. Bunun devam etmesi üzerine Allah’ın (cc) rahmeti ve bereketi üzerimizden eksik olmaz. Bunun için yapılacak şey ise; Kur’an okumaya devam etmek, vakit namazlarımızı kılmaya devam etmek, kimsenin gönlünü kırmamaya dikkat etmek, haramlardan uzak durmak olacak. Bu saydığımız şeyler bizim hayatımızın baş tacı olması gerekir. Eğer bunlar baş tacı olursa çevremize iyi örnek oluruz, Ramazan’da kazandığımız feyiz ve bereketi de devam ettirmiş oluruz. Böylece dünyada ahiret ve cenneti yaşama imkânı elde ederiz” şeklinde konuştu.
YENİAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.