Duruşmada Savcıya Küfür

Duruşmada Savcıya Küfür
28 Şubat davasında tutuklu sanık sayısının 5’e kadar inmesi tartışılırken, duruşmalarda dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Savcı Kemal Çetin ve müşteki avukatlarına böyle küfrediliyor…

28 Şubat darbe davasında tutuklu sanık sayısının Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal’ın kanaatiyle 5’e kadar inmesini eleştiren eleştirene! “Günaydın” demek lazım. Mahkeme heyetinin sanıklar lehine günden güne belirginleşen tavrı baştan belliydi. Son olarak 15 tutuklu sanığın serbest bırakılması bizler için sürpriz olmadı. Mahkemenin anlaşılmaz tutumu dillendirilip duruldu. Zaten duruşmalardaki ciddiyetsizliklerin gündeme getirilmesini hazmedemeyen heyet, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ve kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” iddiasıyla Akit hakkında suç duyurusunda bulundu. Sağolsun değerli hakimlerimizi kırmayan bazı cumhuriyet savcıları da anında soruşturma başlattı. Yakında cuntacıları aklayıp Akit mensuplarını cezalandırırlarsa şaşırmamak lazım!

SANIK PAŞA: MAĞDUR OLSALARDI BURADA OLURLARDI

Peki ‘asrın davası’ kadükleşirken, “28 Şubat darbecileri beni de mağdur etti” diye ağlaşanlar nerede?

Yaşananlar konusunda cunta mensuplarının hışmına uğrayan mütedeyyin kesimin de suçu var. Kendi davalarına sahip çıkmayıp meydanı darbecilere terk ettiler. “İslami camia neden bu kadar ilgisiz ve pasif?” sorusuyla defalarca karşılaşıldı. BÇG eliyle milyonlarca insanın mağdur edildiğinden bahsediyoruz ama avukatıyla birlikte duruşmalarda hazır bulunanların sayısı 10’u geçmiyor. Eski Refah Partili, DYP’li vekilleri gören yok. Sanıklar, irtica ile mücadeleyi ilk başlatan kişinin dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener olduğunu savunuyorlar fakat iddianamede müşteki sıfatıyla yer alan Meral Hanım, bir gün gelip de ağızlarının payını vermiyor!

Mağdurların dava karşısındaki kayıtsızlığı ister istemez mahkeme heyetinin kanaatini etkiliyor. Açığı çok iyi gören sanık ve sanık avukatları, savunmalarını bu yönde yapıyorlar. Örneğin 31. duruşmada savunma yapmak üzere kürsüye çıkan sanık emekli Tuğgeneral Ünal Akbulut, sürece TBMM çatısı altında tanıklık eden eski milletvekillerinin, 28 Şubat’ın darbe olduğuna ilişkin herhangi bir şikayetlerinin bulunmadığını belirterek, “Olsalardı kendileri veya avukatları burada olurdu” deyiverdi.

BİR’İN AVUKATI: SAVUNMA YAPMAMIZA GEREK YOK ÇÜNKÜ…

Sanıkların merhum Erbakan Hoca’ya yakınlığıyla bilinen dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın Refah Gerçeği kitabı üzerinden kendilerini aklama girişimleri ise hız kesmeden sürüyor. Hem de daha ilginç değerlendirmeler eşliğinde… BÇG’de plan subayı olarak çalışan sanık emekli Albay Ruşen Bozkurt, Kazan’ın avukatı Yılmaz Bölükbaşı’na “Sayın Şevket Kazan’a saygılarımı iletin. Kitabından çok faydalandım” dedi. Sanık Ünal Akbulut da kitabından dolayı Kazan’a teşekkür etti. Sanıkları yönlendirmeye çalıştığı gerekçesiyle duruşma savcısı Kemal Çetin’in sorularına itiraz ettiği emekli Orgeneral Çetin Doğan bile Kazan’ın kitabının 28 Şubat sürecinin darbe olmadığının delili olduğunu öne sürdü. Son olarak 15 sanığın tahliye edildiği gün savunma yapan sanık emekli Orgeneral Çevik Bir’in avukatı Atilla Bingöl’ün sözleri daha da ilginçti. Piyasada bulunmayan 4 ciltlik kitabı bizzat Şevket Kazan’dan aldığını aktaran Bingöl, aynen şu ifadeleri kullandı: “Kitabı aradım bulamadım. Ortak bir tanıdığımız aracılığıyla Şevket Beyin elindeki son kitapları aldım. Son kitapları bende. Kitapları aldığımda hakikaten çok teşekkür ediyorum. Bizim savunma yapmamıza gerek yok aslında. Kazan’ın kitabı okunduğunda her şey açık şekilde gözüküyor.”
 

İDDİANAMEYİ Mİ OKUMADI, BAŞKANI MI KANDIRIYOR?

Org. Çevik Bir’in avukatı Bingöl, hükümete baskı yapılmadığının delili olarak sunduğu Kazan’ın kitabının iddianamede kaynak olarak gösterilmediğini söyledi. Bu iddiasından dolayı Avukat Beyi tebrik etmek lazım! Bingöl ya kendisi iddianameyi okumadı ya da iddianameyi okumadığını bildiği Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal’ı yönlendirmek maksadıyla böyle bir iddiada bulundu. Oysa daha önce yazdığımız gibi iddianamede Kazan’ın Refah Gerçeği kitabına genişçe yer veriliyor. Bu gerçeğe rağmen sanıklar kitabın içeriğini istedikleri gibi çarpıtıyorlar. Kitaba bir bütün olarak bakıldığında darbecileri ele veren çok sayıda delil var. Sayın Şevket Kazan bizzat gelip açıklama yapmadığı müddetçe de sanıkların yaptıkları bu çarpıtmaların biteceği gözükmüyor. Kazan gelip “28 Şubat sürecini planlanmış bir darbe olarak görüyorum” dese bile bu yeterli bir cevap olacaktır. Öbür türlü mesuliyet altında kalınmış olur. Açıkçası hiç kimse Kazan’ın yerinde olmak istemezdi. Kendisi davanın müştekileri arasında yer alıyor. Avukatı duruşmaları yakından takip ediyor. Eğer Kazan sanıkların iddia ettiği gibi kitaplarında darbenin olmadığını dile getiriyorsa ortada bir çelişki var demektir. Kitabının içeriğini çarpıtan sanıkları susturmak Sayın Kazan’a düşer. Bunu biran önce yapmalı…

SAVCI VE MÜŞTEKİ AVUKATLARINA KÜFÜR

Peki müşteki ve mağdurların davaya olan ilgisizliği sürerken, sanıklar cephesinde durumlar nasıl? Onlar mahkemeyi tamamen kontrolleri altına alma derdindeler. İzleyici sıralarındaki sanık yakınları, duruşma savcısı Kemal Çetin’e “Pez…nk” diye alçakça küfrediyor. Çapraz sorgularda sanıklara soru yönelten müşteki avukatlarına “Tam öküz” sözleriyle hakaret ediyor. Uğultuyla, bağırıp çağırmayla, laf atarak, alkış tutarak müşteki avukatlarını susturmaya çalışıyorlar. Müşteki avukatlarınca defalarca uyarılan Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal ise tüm bu sergilenen çirkinliklere karşı sesini çıkarmamayı tercih ediyor. Hakkını yememek lazım; her sabah duruşma başlamadan önce “Birisi beyanda bulunurken ve soru sorulurken sessizce dinleyelim, laf atmayalım” nakaratını tekrarlamayı ihmal etmiyor! Ancak bu uyarısına aldırış edilmediğinde herhangi bir tepki ortaya koyduğunu gören yok… Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan asker kökenli sanıklara “Efendim” ve “Bey” demeyi ihmal etmeyen bir Mahkeme Başkanımızın, sanık yanıklarına kızması beklenilmez! Ah keşke Tayyar Bey, müşteki avukatları ve Savcı Kemal Çetin’e de biraz daha yumuşak davransaydı…

Erol Metin / Habervaktim.com
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum