‘ Aynı Annem Gibisiniz’ Deyince Çok Mutlu Oluyorum
Dizideki gibi bir mahalle ortamında büyüdüğünü anlatan Türkad, “Sayenizde o günleri yaşıyor ve öğreniyoruz, diyorlar. Bu da bize yetiyor.” ifadelerini kullanıyor.
‘Yedi Numara’ adlı dizide Asiye karakteriyle pek çok kişinin gönlünde taht kuran Özlem Türkad, şimdi de Seksenler’deki Rukiye ile dillerde dolaşıyor. Ütü yapmak istemeyen kızına, “Öyle vura vura ütü yapılmaz. Sanki ütü yapmıyor hanımefendi, kasap Bahtiyar gibi et dövüyor. Anneciğim güzel güzel, güçlü güçlü yap.” diye söylenen Rukiye, görücü geldiğinde ise “Şimdi Nazlı benim kızım diye demiyorum, bir çocuğun elinden her iş mi gelir? Ütü, çamaşır, dikiş, nakış her birini çok güzel yapar.” ifadelerini kullanıyor. Buna benzer diyalogları ve performansıyla adından söz ettiren Türkad, akıllarımıza annemizi ve onunla yaşadığımız anıları getirmiyor değil. Zaten Türkad’ı sokakta gören pek çok kişi de, ‘Aynı annem, halam gibisiniz’ diyormuş. Proje önüne geldiğinde Rukiye karakterini çok sevdiğini, sıcak ve samimi bulduğunu söyleyen Türkad, hiç tanımadığı insanlardan çok güzel tepki aldığını anlatıyor. Türkad, “Sanki ben onların annesi, yengesi, arkadaşı, 40 yıllık dostu gibiyim. Oturup muhabbet etmeye başlasak saatlerce konuşabiliriz. Yaklaşımlar gerçekten böyle. Türk halkı bizi bağrına bastı.” diyerek, bunun mutluluk verici olduğunu belirtiyor.
Dizide üç çocuk annesini oynayan Türkad, gerçek hayatta bu duyguyu henüz tatmış değil. Hem rahmetli annesi hem halaları hem de yenge ve ablalarından ilham aldığını söyleyen Türkad, “Bütün malzemeyi onlardan aldım.” diyor. Seksenler’in çok güzel bir ekibi olduğunu belirten ve bunu büyük bir şans olarak gören Türkad, ‘Allah nazardan saklasın’ demeyi bile ihmal etmiyor. Sete gelirken işe gidiyormuş gibi karamsar bir havaya bürünmediğini anlatan oyuncu, “Oh bugün de muhabbet edeceğim.” diyerek, işin yolunu tuttuğunu belirtiyor. Mesleğini severek yapan Türkad, işinin ehli insanların bu sektörde olması gerektiği kanaatinde.
SEKSENLER’DE ÇOCUKLUĞUMUN İÇİNE DÜŞTÜM
Henüz 42 yaşında olan oyuncu Özlem Türkad, küçüklüğünün 80’li yıllarda geçtiğini dile getiriyor. “Seksenler projesinde çocukluğumun içine düştüm.” diyen Türkad, dizideki gibi mahalle ortamında büyüdüğünü belirtiyor ve başlıyor bir çırpıda anlatmaya: “O yıllar, insanların göz göze bakarak konuştuğu, anlaştığı yıllardı. Dolayısıyla komşuluk ilişkilerini, esnafların sıcacık hallerini birebir yaşadım. Bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum. Şimdi teknoloji bize çok şey kazandırıyor ama bir yandan da çok şey kaybettiriyor.” Eskiden yaşantıların daha basit olduğunu kaydeden ünlü oyuncu, bunları hatırlamanın herkese iyi geldiğini düşünüyor. Türkad, yeni kuşağın ilgisini çekmeselerdi bunun dezavantaj olabileceğine değiniyor ve ekliyor: “Sayenizde o günleri yaşıyor ve öğreniyoruz’ diyorlar. Bu da bize yetiyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.