Defne Joy’un Annesinden Çarpıcı Soru

Defne Joy’un Annesinden Çarpıcı Soru
Defne Joy Foster'ın,hayatını kaybettiği gazeteci Ahmet Altan'ın oğlu Halit Kerem Altan hakkında "yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi" suçundan açılan davanın görülmesine devam edildi.

Anadolu 36. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, Defne Joy Foster'ın annesi Hatice Foster katıldı. Tutuksuz sanık Kerem Altan ise duruşmaya gelmedi.

Duruşmada tanık olarak dinlenilen Adli Tıp Kurumu doktoru Mehmet Özbay, Foster'ın otopsi raporunu hazırladığını belirterek, "Vücutta yaptığım incelemede, Foster'ın alnının sol kısmında bir sıyrık tespit ettim. Bu sıyrığın ölüm anında ya da ölümden hemen sonra meydana gelmesi muhtemeldir. Ölümden çok kısa bir süre önce de olmuş olması muhtemeldir. Ancak ölümle herhangi bir ilgisi yoktur" diye konuştu.

Hatice Foster'ın avukatı Ersan Taştekin'in görüntü itibariyle yaranın vurma veya başka bir şekilde oluşup oluşmayacağı yönünde sorduğu soru üzerine Özbay, alındaki yaranın künt travmatik bir yara olduğunu kaydederek, "Bir cismin çarpmasıyla da oluşabilir düşme sonucu da oluşabilir. Her ikisi arasındaki farkı tespit etmemiz, tıbben mümkün değildir" dedi.

Duruşmada söz alan Hatice Foster da kızının yarasını gördüğünü anlatarak, yaranın derince olduğunu dile getirdi.

FATİH ALTAYLI'NIN TANIK OLARAK DİNLENİLMESİ TALEBİ

Defne Joy Foster'ın eşi İlker Yasin Solmaz'ın avukatı Ayşegül Mermer ise olaydan sonra gazeteci Fatih Altaylı'nın, Foster'ın ölümüne ilişkin bir yazı yazdığını ve kendilerinin bunu mahkemeye delil olarak sunduğunu ifade etti.

Fatih Altaylı'nın tanık olarak dinlenilmesini mahkemenin takdirine bıraktıklarını söyleyen Mermer, "Soruşturma aşamasında, soruşturmanın eksik yapıldığını iddia etmiştik. Bu yazı da bu iddiamızı kanıtlamaktadır" dedi.

Kerem Altan'ın avukatı Veysel Ok da olayın medyatik bir konu olduğunu ve bu nedenle olaydan sonra birçok kişinin bu konu ile ilgili yazı yazdığını aktardı.

Yazı yazan kişilerin hepsinin dinlenilmesinin yargılamayı yanlış yönlendireceği düşüncesinde olduklarını belirten Ok, "Bu dava kasten öldürme davası değildir" ifadesini kullandı.

Hakim Mehtap Yılmaz, Adli Tıp Kurumu'na gönderilen dava dosyasının beklenmesine ve Fatih Altaylı'nın tanık olarak dinlenilmesi talebinin Adli Tıp Kurumu'ndan rapor geldikten sonra değerlendirilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

"YÜREĞİMDEN KAN AKIYOR"

Duruşma bittikten sonra hakimden söz isteyen Hatice Foster, çok üzgün olduğunu belirterek, şunları söyledi:

"Kerem Altan'ın alt komşusu, önce evden gürültüler, bağırış çağırışlar geldiğini söyledi. Daha sonra da 'hayır, gürültü gelmiyordu' dedi. Herkesi susturdular. Olay anında kızım bağırdığı için ağzını kapattı. Ölümüne sebep oldu. Yüreğimden kan akıyor."

Hakim Yılmaz da bu şekilde konuşmaması gerektiği yönünde Foster'a uyarıda bulundu.

OLAYIN GEÇMİŞİ

Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Kadıköy Caddebostan'daki Kerem Altan'a ait evde 2 Şubat 2011'de hayatını kaybeden Defne Joy Foster'ın ölümüyle ilgili Altan'ın herhangi bir kusuru olmadığı gerekçesiyle ''takipsizlik'' kararı vermişti.

Foster ailesinin itirazı Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce de reddedilince, ailenin avukatı Ayşegül Mermer, kanun yararına bozma yoluna başvurmuş, dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, soruşturmada hukuka aykırı olarak takipsizlik kararı verildiğine hükmetmişti. Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Kerem Altan hakkında delillerin toplanması ve incelenmesine karar vererek, takipsizlik kararını bozmuştu.

Dairenin kararında, soruşturmanın eksik yapıldığı ve evde bulunan sigara izmaritlerinde DNA'ları tespit edilen biri kadın iki kişinin kimlikleri ile Foster'ın iç çamaşırında bulunan ve Altan'a ait olmayan spermin kime ait olduğunun tespit edilemediği aktarılarak, Foster'ın fenalaşmasına rağmen yaklaşık iki saat geçtiği, ambulans çağırmak yerine dışarıya çıkarak yardım arandığı ve ihmal sonucu Foster'ın öldüğü belirtilmişti.

Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin kararı doğrultusunda, Altan hakkında TCK'nın 98/2. maddesi uyarınca ''yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi dolayısıyla kişinin ölmesi'' suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.