Kızıl Elma Ülküsü Nedir?

Kızıl Elma Ülküsü Nedir?
Kızılelma; Türklerin bazı biçimlerde kimi zaman bir belde kimi zaman bir taht veya parıldayan ve dünyadaki egemenliği simgeleyen som altından yapılmış kızıl renkli bir küre betimlemesidir.

Bu altın küre bazen zafer simgesi bazen özgürlüğün timsali bazen de fethedilmek üzere seçilen hedef yeri için kullanılmıştır. Çok eskilere dayanan Türk inanç ve töresi olan Kızılelma Türkistan’dan Hazar Denizi’nin doğusundan gelen Oğuzların Hazar kağanının ipek çadırının üstündeki  hâkimiyet sembolu altın topu (Kızılelma’yı) ele geçirmeyi hedeflemişlerdir. Türkler Gök Tanrı’nın onlara  dünya hâkimiyetini verdiğine inanmışlardır.

Kızıl Elma Hedefleri
Kızıl Elmayı benimseyenlerin hedefleri 3 kategoride toplanmıştır.
1-Türkiye’deki Türk Hakimiyeti kurmak
2-Dünya’daki Türk Varlığını tanıtmak
3-Kızıl Elma.

Kızıl Elma İlkesinin ilk ayağınında bulunan Türkçü İdeolojisini ilk olarak Atatürk benimsetmiştir. Bu nedenle Türkçüler Atatürk’e “Başbuğ” diye hitap eder.
1-Emperyalizmin zorbalıklarını atlatan Türkler bağımsız güçlü kuvvetli bir Türk Devleti kurmayı hedefler.

2-Bu güçlü devlet ilk aşamada Anadolu’daki Türklerin özgürce hayatlarını sürdüreceği bir Ülke olur. Kurulduğu coğrafyanın konumu itibariyle Ulus kısa sürede egemen olur.
3-Atatürk bu hedef için bir çok politika hayata geçirmiştir.
4-Türkçü Devlet diğer Türk devletlerini bir bayrak altında toplamayı hedefler. Kalkınarak Dünya Devletleri arasına girmek için %100 Türk sermayesi %100 Türk teknolojisi kullanmayı hedefler.

5-Yaşadıkları coğrafyalarda hakimiyeti elinde tutan Türk Devletleri Kızıl Elma’nın ikinci aşamasına geçmeyi uygun görmüşlerdir. Bir bayrak altında toplandığı vakit Turan ilan edilecektir.

Kızıl Elma Ülküsü’nün son hedefi ise;
Türklerce yönetilen tüm halkların adaletli ve kardeşçe yaşadığı dünya düzeni kurmak ve yönetmektir!

Kızılelma ilkesi, Osmanlının yükselme döneminde oldukça geçeri olmuştur. Eğer bu düşünce hedeflenmeseydi, XI. Yüzyılda Anadolu’da yaşamış bir milyon Türk, azınlık olup yok olurdu. Bu ilke biz Türklere milli inanç, güven ve kuvvet aşılamıştır.
1946′da Birleşmiş Milletlerde geçici üyeliğe aday olan Türkiye’ye kimse oy vermediği halde, Suriye 45 oy toplamıştır. Bir iki yıldır hakimiyet süren bir devlet olan ve o dönemde üç milyon nüfuslu Suriye’nin Türkiye`yi geçmesinin nedeni arap ülkesi olmasıdır. Ancak şimdilerde Türkiye, Ortadoğuda önemli bir konuma sahiptir. Filistinde olanlara bakılarak yahudiler kolaylıkla filistin topraklarını işgal ederken araplar ve arap birliği İsraile karşı gelmemiş ve bu nihayetinde  Filistin bugünkü konumuna düşmüştürr. Bunu idrak eden arap dünyası günümüzde Türklere bir düşman yerine, zorunlu bir kurtarıcı oalrak görmektedir.

Şimdilerde Kızıl Elma Ülküsü diye nitelendirilen düşünce muhafazakar düşüncelerin çoğalmasına ve son 10 yılda OrtaDoğu’da Türkiye’ye verilen önemin artmasına neden olmuştur. Davos da da yaşanılan eklenir ise Türkiye büyük ve saygın bir devlet durumundadır ve dünya politikasında söz hakkına sahiptir.  Türk devletlerinin birleşmesiyle oluşacak birlik düşüncesi şimdi büyük ve dünyaca ses getiren ve kökü Osmanlıya dayanan bir Türk-İslam Birliğine dönmüştür.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.